Activity

Kuzguncuk

Download

Trail photos

Photo ofKuzguncuk Photo ofKuzguncuk Photo ofKuzguncuk

Author

Trail stats

Distance
1.87 mi
Elevation gain
95 ft
Technical difficulty
Easy
Elevation loss
85 ft
Max elevation
114 ft
TrailRank 
31
Min elevation
57 ft
Trail type
One Way
Moving time
46 minutes
Time
5 hours 14 minutes
Coordinates
512
Uploaded
May 29, 2023
Recorded
May 2023
Be the first to clap
Share

near Üsküdar, İstanbul (Türkiye)

Viewed 31 times, downloaded 1 times

Trail photos

Photo ofKuzguncuk Photo ofKuzguncuk Photo ofKuzguncuk

Itinerary description

Kuzguncuk

Waypoints

PictographReligious site Altitude 175 ft
Photo ofMihrimah Sultan Cami Photo ofMihrimah Sultan Cami

Mihrimah Sultan Cami

Mihrimah Sultan Camii ya da İskele Camii, İstanbul'un Üsküdar ilçesinde meydanda bulunan Mimar Sinan'ın Kanuni Sultan Süleyman'ın Hürrem Sultan'dan olan kızı Mihrimah Sultan için yaptığı camidir. Mimar Sinan'ın erken dönem eserlerindendir.  Mihr-î Mah Güneş ve Ay manasına gelmektedir. Kubbesi, ön cephesi dışındaki diğer üç cephesinden yarım kubbelerle desteklenmiştir. Caminin kubbesi on metre çapındadır. Tek şerefeli iki minaresi, mukarnaslı mihrabı ve mermerden minberi klasik mimarinin en güçlü biçimlerini yansıtır. Cami Anadolu yakasındaki mimarinin önde gelen ve geçmişin izlerini taşıyan sayılı eserden biridir. Son cemaat bölümünü dolanan revakla ayrı bir estetik görünüme kavuşan yapının denize bakan tarafında, yirmi köşeli mermer bir şadırvan bulunur. Caminin avlusu diğer tarihi camilere göre önden küçüktür. Sağ yanda ve kıble duvarı tarafında genişçe bir alan vardır. Cami iskele tarafından bakıldığında konmuş bir kartal silueti gibidir. Şadırvan tarafı avlunun bir kısmı son cemaat yerine ilave edilerek denizden gelecek rüzgara karşı korunmalı şekilde yapılmıştır. Külliyenin diğer bölümlerinin birçoğu günümüze ulaşamamıştır. Külliyenin On altı odadan oluşan ve günümüzde sağlık merkezi olarak kullanılan medresesi; Mihrimah Sultan'ın iki oğluna, Rüstem Paşa'nın oğlu Osman Ağa'ya ve Kaptan-ı Derya Sinan Paşa'ya ait türbeler günümüze ulaşan yapılardır. Günümüze ulaşan külliye içindeki bir diğer yapıysa Sıbyan Mektebi'dir. Sıbyan Mektebi kubbeli bir sundurmadan ve bir dershaneden müteşekkildir. Tabhane 1772 yılındaki yangından sonra yok olmuş, Külliye Hanı'nın ve İmareti'nin kalıntıları tamamıyla silinmiştir.

PictographWaypoint Altitude 77 ft
Photo ofEski Tekel Fabrikası Photo ofEski Tekel Fabrikası Photo ofEski Tekel Fabrikası

Eski Tekel Fabrikası

Üsküdar’da Paşalimanı Caddesi’nde bulunan Hububat Ambarları, 1798-1799 yıllarında Sultan III. Selim tarafından yaptırılmıştır. Restorasyonlar geçirdikten sonra bir süre “Tekel Müzesi” olarak kullanılan bina günümüzde “İstanbul Devlet Tiyatrosu Üsküdar Tekel Sahneleri” olarak hizmet vermektedir.

PictographWaypoint Altitude 74 ft
Photo ofKıyı Emniyet Paşa Limanı İstasyonu

Kıyı Emniyet Paşa Limanı İstasyonu

PictographWaypoint Altitude 74 ft
Photo ofÇeşme

Çeşme

PictographWaypoint Altitude 77 ft
Photo ofFethi Paşa Korusu Girişi

Fethi Paşa Korusu Girişi

Üsküdar ile Beylerbeyi arasında bir konumda, İstanbul Boğazı’na hakim bir tepede oldukça etkileyici ve güzel bir alanda yer alan Fethi Paşa Korusu, aynı zamanda İstanbul’un en güzel koru ve parklarından birisidir. Koru adını, Osmanlı vezirlerinden Fethi Ahmet Paşa'dan almaktadır. Ahmed Fethi Paşa (1801- 1858) (Rodoslu Hafız Ahmet Ağa'nın oğlu olduğu için Rodosîzâde, Sultan II. Mahmut'un kızı Atiye Sultan evlendiği için de “Damat” olarak da anılır), 19. yüzyılda yaşamış Osmanlı asker ve devlet adamıdır. 1858 yılında ölmüştür. Viyana ve Paris Büyük elçiliği gibi önemli görevlerde bulunmuştur. Eski Eserler Koleksiyonunu (Mecma-ı Âsâr-ı Atika Aya İrini'de toplayarak Türk müzeciliğine katkıda bulunmuştur. Ayrıca Beykoz cam fabrikasının yönetimini de üstlenerek, Çeşm-i bülbül üretiminin yaygınlaştırılmasını sağlamıştır. 1881 yılında II. Abdülhamit'in emriyle kurulan Yıldız mahkemesi'nde Abdülaziz'i öldürmekten suçlu bulunarak Taif'e gönderilmiş; 1884 yılında muhafızlar tarafından öldürülmüş ve cenazesi İstanbul'a getirtilerek Divanyolu’nda II. Mahmut Türbesi bahçesine gömülmüştür.

PictographWaypoint Altitude 78 ft
Photo ofBeltur Tesisi Photo ofBeltur Tesisi

Beltur Tesisi

Deniz kenarında ekonomik yeme&içme alternatifleri

PictographTree Altitude 82 ft
Photo ofAsırlık Londra Çınarı

Asırlık Londra Çınarı

PictographWaypoint Altitude 72 ft
Photo ofİsmet Baba meyhanesi Photo ofİsmet Baba meyhanesi Photo ofİsmet Baba meyhanesi

İsmet Baba meyhanesi

Photo ofBet Yaakov Sinagogu Photo ofBet Yaakov Sinagogu Photo ofBet Yaakov Sinagogu

Bet Yaakov Sinagogu

İcadiye Caddesi’nin hemen başlangıcında bulunan ve Kal de Abaşo (Aşağıdaki Sinagog) diye de bilinen Bet Yaakov’un inşaatının 1878’de olduğu bilinmektedir. İcadiye Caddesi üzerindeki giriş kapısının üstündeki mermer kitabede şunlar yazılıdır: Bu Tanrı'nın kapısıdır. Dürüst olanlar buraya girecektir. Bu yer ne yücedir, Burası Tanrı'nın evidir. Ne güzeldir çadırların Yaakov, Yerleşme yerlerin İsrael Burası göklerin kapısıdır. Sokaktan doğrudan girilen avluda, sağdaki ilk kapıdan kadınlar mahfiline (azara) çıkılır. Kâgir yapının üstü dört yöne eğilimli kırma çatı ile örtülüdür. ‘L’ şeklinde azara (sinagoglarda kadınlar bölümü) ile beraber toplam yaklaşık 260 kişi kapasiteli sinagogun kristal avizelerle donatılmış ana holdeki sekizgen kubbesi, Tevrat’tan esinlenmiş sahnelerle ve özel toprak boyalarla bezenmiştir. Bir zamanlar bahçesinde bulunan iki midraştan (küçük sinagog) biri halen işlevine devam etmekte olup, diğeri son yıllarda bir kabul salonuna dönüştürülmüştür. 1977’den sonra Kuzguncuk Sinagogu Vakfı dönem başkanı Albert Levi’nin ve onu takiben Nisim Albala ver Rober Abudara’nın unutulmaz çabaları sonucu, kentin başka semtlerinde ikamet etmekte olan eski Kuzguncukluların veya çocuklarının bu sinagoga ilgi duyması ve ibadet için Cumartesi ve bayram günleri buraya gelmeleri sağlandı. Sinagog 1983 yılında önemli bir tadilat gördü.

Photo ofAyios Yeorgios Rum Ortodoks Kilisesi

Ayios Yeorgios Rum Ortodoks Kilisesi

Photo ofAziz Panteliomon Kilisesi Photo ofAziz Panteliomon Kilisesi Photo ofAziz Panteliomon Kilisesi

Aziz Panteliomon Kilisesi

Aziz Panteleimon'a adanmış olan Rum Ortodoks Kilisesi 1831 yılında ibadete açılır. Geçirdiği yangınla tahribata uğrayan yapı mimar Nikola Ziko tarafından yeniden tasarlanır ve 1892 de tekrar ibadete açılır. Girişindeki görkemli çan kulesi ise 1911 de yapılmıştır. Yan tarafında kare planlı bir ayazma bulunan kilisenin için çok ferah ve görkemlidir. Şifa dağıtan Aziz Panteleimon, Elen asıllı bir aileye mensuptur ve 271 yılında İznik şehrinde dünyaya gelmiştir.

PictographWaypoint Altitude 87 ft
Photo ofRenkli evler

Renkli evler

PictographReligious site Altitude 110 ft
Photo ofBet Nisim Sinagogu Photo ofBet Nisim Sinagogu Photo ofBet Nisim Sinagogu

Bet Nisim Sinagogu

İcadiye Caddesi’nin üst kısmında Yakup Sokak’ta Virane veya Kal de Ariva (Yukarı Sinagog) diye bilinen ibadethanenin 1840’larda inşa edildiği sanılmaktadır. İbrahim Hakkı Konyali sinagogun inşa tarihini 1884 olarak belirtmektedir. Güney ve batı cephelerinde yüksek avlu duvarlarının uzandığı kâgir sinagogun avlusuna Yakup Sokak’tan girilmekle beraber pencereleri Tenekeci Musa Sokağına açılır. Tek katlı görünümünde olan sinagog esasında iki katlıdır. Deniz kenarına nazaran daha az varlıklı kişilerin oturduğu La Virane olarak anılan bölgedeki bu sinagogun üstünde bir de yeşiva (akademik düzeyde din okulu) mevcuttu. 1921 Dağhahamı yangınından kaçan bazı aileler de bir süre burada barındırılmıştı Kuzguncuk Yahudi nüfusu azaldığında cemaat yokluğundan askıya alınan bu sinagogun terk edilmesini ve kapanmasını önlemek amacıyla değerli atlet Eliezer Hara tek başına gider, Tefila (günlük okunan dua) okurdu. Sinagog hayırsever Edmond Benkohen ailesinin bağışlarıyla tamir edilerek 22 Haziran 1980 Pazar sabahı düzenlenen bir törenle tekrar hizmete girdi. Daha sonra iki yıl süreyle kapalı kalan sinagog 26 Kasım 1994 Cumartesi Tefila duası ile yeniden ibadete açıldı. Son kez 1997 yılında yenilenen sinagog 7 Aralık 1997 Pazar günü törenle yeniden hizmete girerken Hahambaşı Rav David Asseo tarafından, uzun yıllarını büyük bir özveriyle Kuzguncuk Cemaati’ne vakfeden ve 14 Şubat 1997 günü vefat eden Nissim Albala’nın anısını ölümsüzleştirmek için sinagoga Bet Nissim adı verildi. Aynı zamanda “Mucizeler Evi” anlamına gelen Bet Nissim, Kuzguncukluların yakıştırmasıyla, bu küçük ibadethanenin tüm imkânsızlıklara rağmen zamana kafa tutmasını da simgelemektedir.

Comments

    You can or this trail