Cilo Sat Reşko Zirve 4135m

Cilo Sat Reşko Zirve 4135m
Nasıl da heybetli dağlar. Öyle mutluyum ki gidebildiğim için.
Hakkari de kalıp ertesi gün bize eşlik eden İsmet in daha önce tanıştığı arkadaşları Hasan ve Cihatın kardeşi Azat ile erkenden yola çıktık. Dağcılık Federasyonunun ilk resmi faaliyetini gerçekleştirmesi ile Beydossk faaliyet programımızı revize edip Hakkari Valiliği, Jandarma komutanlığı yazışmaları Hatice Uslunun takip etmesi sonucu resmi olarak izin alınabilince bu muhteşem ve vahşi doğayı yaşayilme şansı bulduk. Minnettarım. Bizim iki dağ rehberi kadın olarak oraya gidip Reşko Uludoruk Zirve yapabilmemiz bölgenin nasıl güvenli hale geldiğinin bir göstergesidir bana göre.
4 Ağustos 2023 Cuma günü Hakkari çıkışında Jandarma kontrolleri başlıyor, Yüksekova giriş ve çıkışta ve asıl Kamışlı geçişinde ve Yeşiltaş ta kimlikler ve resmi yazı tek tek sorgulanıyor ve son olarak Askeri Birliğin içinden akan Rubarışın Çayını tali yola doğru geçip Cilo nun eteklerinde 100m daha gidince son jandarma kontrol noktası giriş kapısını açıyor. Ve artık tamamen Ciloyla başbaşasınız. Orada yaşayan insanlar için bu süreci herseferinde yaşamanın neye benzediğini bir kenara bırakıyorum.
Yaklaşık 8 km bozuk yolda ilerleyince Serpel (Serpil) Yaylasına 2100m aracın gelebildiği son noktaya geliniyor. Saat 11, yaylada kimse yok hızla hazırlanıp yola çıkyoruz, çobanı gören İsmet biraz bilgi alıyor, bu arada iz takip etmek istemiyor. O yüzden Dağı kendimiz yeniden keşfediyoruz. Cilo çok büyük bir çanak İzbırak buzulunun olduğu yüz, bir de zirveye giden içinde bir çanak daha barınrırıyor. Kamp ve yayla yerleri genel olarak korunaklı. Buzuldan akan suya Sül deresi diyorlar biraz daha coşkun, ıslanmadan geçmek zor olabilir. Rotaya giden geçişi bulmak bilmiyorsanız zor olabilir, biz de önce buzula doğru yükselip sonra dereye alçaldık, dereyi geçince çanağın girişi grünüyor. Beklemediğimiz S ler çizerek yükselen harika bir patika giriyoruz. Raporlarda yazıyordu 30-35 derecelik eğimle kamp yüküyle 3,5 saatte Horgedim (Horkadim) Yaylaya varıyoruz. Çoban Cafer karşılıyor bizi, İsmet heyecanla suyu soruyor, çadırlarımızı kurup hepbirlikte bir çay içiyoruz, köpekler koyun kuzular sıpa... Çoban suyun tükenmek üzere olması nedeniyle o gece aşağı ineceğini söylüyor. Genel olarak hava çok sıcak zaten. Ortam büyülü. Yemek yiyip çay içiyoruz ve zirve hazırlıklarımızı yapıp 02 de hareket etmeyi kararlaştırıp yatıyruz, köpek havlamaları ve bir kargaşaya uyanıyorum ama geri uyuyorum, herkes uyanmış sonra anlıyoruz ki ayı gelmik. o 2 sonra 3 oluyor ve büyülü ayışığında yürümeye başlıyoruz, güneş üzerimize doğuyor, 08 de zirvedeyiz, Azad kılçığa varmadan kalıyor. Kılçıkta bir ip sabitlenmiş ama bizim ihtiyacımız olmuyor. Biraz etrafı seyredip fotağraf çekip iniyoruz. Manzara doyumsuz. Kampa iner inmez topluyoruz biraz dinlenip o dik yolu inişe geçiyoruz. Yoruyor tabi. Benim için e güzeli Serpel yaylaya indiğimde Berivanlar koyun ve keçileri sağmaya gelmiş her gün öğleden akşama kadar gelip sağarlarmış, bazıları hiç Türkçe bilmiyor ama yüzleri gülüyor, beyaz tenli pembe yanaklı bir hanım güneş koruyucu işaretle anlattı ben de yanımdaki Dermoskin pigmentyli verdim çok mutlu oldu, süt istedim hemen verdiler. İnsanlar güzel.