Activity

Palovit Kavşak - Kaleköy

Download

Trail photos

Photo ofPalovit Kavşak - Kaleköy Photo ofPalovit Kavşak - Kaleköy Photo ofPalovit Kavşak - Kaleköy

Author

Trail stats

Distance
24.87 mi
Elevation gain
6,788 ft
Technical difficulty
Moderate
Elevation loss
6,788 ft
Max elevation
5,705 ft
TrailRank 
51
Min elevation
2,230 ft
Trail type
Loop
Moving time
2 hours 54 minutes
Time
3 hours 20 minutes
Coordinates
4950
Uploaded
August 6, 2023
Recorded
August 2023
Share

near Şenköy, Rize (Türkiye)

Viewed 36 times, downloaded 3 times

Trail photos

Photo ofPalovit Kavşak - Kaleköy Photo ofPalovit Kavşak - Kaleköy Photo ofPalovit Kavşak - Kaleköy

Itinerary description

Yeni bisikleti köy yollarında sürmek bir yere kadar! Önünde sonunda o alet dağlarda paralanmalı. Paralanmalı da benim kondisyon ne halde onu bilmiyorum. Dağ yürüyüşlerinde henüz sınırı bulamadım, o konuda kendimi çok iyi tanıyorum. Ama mesele bisiklet olunca planladığım her rotaya girecek halde değilim. Kendimi sınamam gerekiyor. Mesleğe başladığımda ilk maaşlarımdan biriyle çok da araştırmadan ve zerre anlamadan aldığım dağ bisikletini yaklaşık 7 yıl önce Yalova'dan köye getirmiş ve uzun, kayda değer irtifalı sürüşler yapmıştım. 26" jant ve sanırım small kadro olan bisiklet belimi, sırtımı ve boynumu mahvetmişti. Çok fazla kullanamamış ve aklımdaki rotaları süremeden bisikleti ufaklıklara bırakmıştım. Ama Kaçkarlarda bisiklet sürmek hep taze kalan bir hayaldi benim için. Elbet uygun boyut ve fiyatlarda bir bisiklet bulacak ve alacaktım. Geç oldu ama aldım!

Bu aleti köyün dik ara yollarında sürerek denedim. Tam bana göreydi. Her sabah erkenden çıkıyor ve bedenimin bisiklete alışması için antrenman yapıyordum. Bu antrenmanlar sırasında sinsi bir Sivaslının gelip ben onu sevmeye çalışırken sağ bacağımı ısırmasıyla biraz hayal kırıklığı yaşadım. Köpekleri tanıdığımı ve muhtemel davranışlarını önceden tahmim edebildiğimi sanırdım. Ama yanıldığımı anladım. Dağ yolları Sivaslı kaynıyordu. Yollarımızın kesişmemesi mümkün değildi. Yürürken çok sorun olmaz ama bisikletle iken tepkileri ne olacak emin değildim. Bu durumun üzerine it oğlu itin ısırması tuz biber ekti. Hevesim biraz azaldı.

Bu kırıklık artık kendime yakıştıramadığım bir boyuta gelince "Böyle olmaz, ne oldu bana ya!" deyip ani bir kararla rota bile belirlemeden hazırlanıp araçla yola çıktım. Ayder kalabalık olacağından Zilkale tarafında bir aksiyon yapacaktım. Ama başlangıç ve bitiş noktaları konusunu düşünmedim hiç. Yolda düzülür kervan dedim ve eski bisikletle rotalara başladığım nokta olan Palovit - Çat kavşağında aracı park edip bisikleti tavandan indirdim. Burasının eski halinden eser yoktu. Haramiler gelip geçenden haraç almak için yolu kesmiş, kalelerini dikmişlerdi. Şu an kimse yoktu ama yakında her geçenden kendi paylarını(!) almaya başlayacaklardı. Yolu alabildiğine genişletmişler, yeşili söküp atmış ve her yere beton sıçmışlardı. Bu lanet görüntüden bir an önce uzaklaşmak için seri bir şekilde hazırlandım. Olası teknik aksaklıklara için alet edevat, inişte rüzgar yememek için lise yıllarından kalma emektar spor ceket. Bu kadar! Yemek? Yok! Su var sadece. Sabah önceden yaptığım muzlu, ballı, fıstık ezmeli kreplerden baya bir gömmüştüm. Yeteceğini umuyordum. Neyse bisiklete atladım ve vurdum yola.

Aletin gidişi gerçekten iyiydi. Arka jant göbeğinden gelen inleme sesi haricinde bir sıkıntısı çıkmadı henüz. Çıkmayacağını umarak 5. viteste ve stabil bir tempoyla pedallıyordum. Sabah erken olmasa da turların başladığı bir saatti. Çok araç geçiyordu. Tozlarını yutmak hoşuma gitmese de tuzu biberi deyip tempoyu bozmadan devam ettim tatlı eğimde. Endişe ettiğim tek şey belimin tepkisiydi. Dağ bisikletinde sınırım sanırım belim olacaktı. Bir noktada ağrımaya başlayacaktı elbet ama henüz bir problem yoktu. Parke taşı döşeli yol çok sarsıyordu ama problem etmedim. Eski bisikleti hatırıma getirince bu alet onun yanında çok konforlu ve kolay kullanımlıydı.

İlk rampaları zorlanmadan aldım. En yüksek 3. vitese çıkarım diyordum. Geride bıraktığım virajları 4.de çıkmıştım. Ama yolda uzun ve nispeten yüksek eğimli rampalar vardı. Orada bedenim kendini belli edecekti. Kafamda kask gözümde gözlük yoktu. Numaralı günlük gözlüğümü takmıştım sadece. Alnımdan akan ter damlaları gözüme girip yakmaya başlayınca yolun kenarındaki bir puğarda yüzümü yıkayıp serinledim. Çok soğumadan devam ettim yola.

Ama Palovit kavşağı ile Çat arasında en uzun ve eğimli rampaya gelince vitesi 2.ye kadar yükselttim. Zira aşırı terlemeye başlamıştım. Kadansı da biraz düşürüp dinlence modunda çıktım rampayı.

Çat düzüne ulaştığımda motorlu bir kafile gördüm. Havalı kıyafetleri ve karizmatik duruşlarıyla etraflarına bir aura yayıyorlardı. Ama nezdimde benim yaptığım iş -genel olarak "eziyet"le eş değer algılansa- da bana daha çekici geliyordu.

Elevit Verçenik yol ayrımına ulaştığımda biraz sevindim çünkü Verçenik tarafında yol parke taşından betona dönüyordu. Daha konforlu bir sürüş olacaktı. Bu yolda biraz ilerleyip soldaki bir hayrattan su ikmali yaptım. İlk rampayı çıktığımda bir diğer hayratın yanında çift kabin bir pikap ve dört beş adam gördüm. Onları görmemle şiddetli bir ses ile irkilmem bir oldu. Silahla ateş ediyorlardı! Sövdüm içimden. Elinde silah olan herifin yanından hayrata yaklaşıp bisikletten indim. Adet olduğu üzere selam verdim:

- Aleyçumu selam, çıkabiliimisen ha boyle.
- Çıkıyorum sorun olmuyor.
- Mola ver biraz, bak habu su eyi sudur, iç.
- Tamam, sağolasın.

Suluğu 500ml doldurup içine elektrolit tableti attım zira aşırı terlemiştim. Kaybettiğim mineralleri kazanmam gerekiyordu derken aşağıda gördüğüm gruptan iki motosikletli yanımızdan geçti. Onlar uzaklaşmamışlardı ki ani bir sesle yine irkildim. Bir iki üç... Hepsinde de irkildim. Kulaklarım çınlamaya başladı. Öküzün teki derenin karşı yamacındaki bir kayaya nişan alıp ateş ediyordu. İçimden sövdüm:

- Tanrı senin hamurunu necasetle yoğurmuş! Anan seni sı..ar iken yanlışlıkla doğurmuş!

Bu insanları çok suçlamamaya çalışıyorum, etkilendikleri kültür kodlarının içinde silah çok sağlam bir yere sahip, böyle görmüşler bir halt ettiklerini, böyle yaparak erkek olduklarını sanıyorlar! Ama bir noktada başlarım kültürününe de koduna da diyor insan. Oradan bir sürü insan geçiyor kimse seni dinlemek zorunda değil. Bağırıp çağıramazsın bile. Velek ki ateş etmek! Birini öldürebilirsin bile! Lanet olsun böyle kültüre!

Neyse! Kendimi sakinleştirip yola devam ettim. Bu noktadan sonraki rampaları çok rahat çıktım zira bedenim kıvamına gelmişti. Isınan vücudumu yol kenarından akan soğuk dağ sularıyla serinlete serinlete Çiçekli-Verçenik kavşağına ulaştım.

Nispeten yeni dökülmüş beton yolda z virajları tatlı tatlı çıktım. Yolun kenarındaki allı morlu, sarılı pembeli dağ çiçekleri ile karşıdaki heybetli kayalar ve yemyeşil ağaçlar arasında sürüyordum. Telefonu çıkarıp bu munis ortamda biraz hatıra videosu çektim. Bir viraj daha almıştım ki karşıdan türkü mırıldanarak inen orta yaşlı göbekli bir adam gördüm. Selam verince düşüncesini döktü hemen:

- Yahu habununile buraya niye celdun?
- Kötü mü ettim?
- Çoti ettun tabi, habununile celinur mi?
- Sen bir de inerken gör beni :)

Sert virajlardan sonra Kaleköyü'nün ilk evcikleri sağlı sollu belirmeye başlamıştı. Ufak, büfemsi bir mekanda bir iki genç insan oturuyordu. Durmadan devam edip yine bir virajın sol kenarındaki puğarda su doldurup serinledim. Puğardan ayrılıp biraz uzaklaşmıştım ki bir eksiklik fark ettim: Gözlüğümü orada unutmuştum. Bisikletten indim, yürüyerek gidip aldım. Bu noktada istatistikleri kontrol edince 19 küsur km olduğunu gördüm. Belim ağrıyordu ama henüz kütükleşmemişti. Bunun dönüşü de olacağını hesaba katarak dönmem gerektiğine karar verdim. 20 km'ye tamamlayıp durdum. Çantamdan polarımı çıkarıp giydim.

İşin en keyifli yanı başlıyordu. Olabildiğince hızlı ama dikkati elden bırakmadan inmeye başladım. Ağzım kulaklarımdaydı, bağırasım geliyordu ama kendimi çok kaptırmadım. Zira 29" jant ve xl kadroya sahip büyük bir bisikletin üstündeydim, bu aletle manevra yapmak küçük bisikletlere göre daha zordu. Bisikletin izin verdiği ölçüde bir hamlede ulaştım Verçenik kavşağına. İniş muhteşemdi. Kıçım, belim ağrıyordu. Sol elim uyuşmuştu ama umrumda değildi. Olağanüstü bir duyguydu bu! Ruh halim yükselmişti. Gündelik kaygılar, can sıkıntısı vs hiçbiri yoktu. Ben ve etrafımdan akan deli rüzgar sadece.

Önümde sürekli fren yapan araçları sollayıp akmaya devam ettim ve başladığım noktaya döndüm. Kavşaktaki puğarda tekrar serinleyip bisikleti tavana yerleştirdim ve soft gitar ezgileri eşliğinde köyün yolunu tuttum. Muhteşem bir boşalmışlık hissi bel ağrısına rağmen bütün bedenime doluyordu. İki de bir derin derin "Oh!" çekiyordum. Bu sene istediğim tayinin yine çıkmamış olması nedeniyle bozuk olan moralim de düzelmişti. Olsun bisiklet süreriz bol bol diyerek köyde geçireceğim bir yılı daha anlamlandırdım kendimce. Belli ki bisiklet konusunda da sınırım çok da dar olmayacaktı. Elbette belim izin verdiği ölçüde...

Hızlı bir tur da böylece anılara karışmış oldu... Mutluluk, boşalmışlık ve tatmin olmuş bir bedenle birlikte elbette.

Ağustos 2023 - Mekaleskirit / Çamlıhemşin

Waypoints

PictographWaypoint Altitude 2,220 ft
Photo ofAra nokta Photo ofAra nokta

Ara nokta

PictographWaypoint Altitude 2,473 ft
Photo ofAra nokta Photo ofAra nokta Photo ofAra nokta

Ara nokta

PictographPhoto Altitude 2,851 ft
Photo ofFotoğraf Photo ofFotoğraf

Fotoğraf

PictographWaypoint Altitude 2,819 ft
Photo ofAra nokta Photo ofAra nokta Photo ofAra nokta

Ara nokta

PictographWaypoint Altitude 3,050 ft
Photo ofAra nokta Photo ofAra nokta Photo ofAra nokta

Ara nokta

PictographPhoto Altitude 3,190 ft
Photo ofFotoğraf

Fotoğraf

PictographWaypoint Altitude 3,463 ft
Photo ofAra nokta

Ara nokta

PictographPhoto Altitude 3,469 ft
Photo ofFotoğraf Photo ofFotoğraf

Fotoğraf

PictographWaypoint Altitude 3,835 ft
Photo ofAra nokta Photo ofAra nokta

Ara nokta

PictographIntersection Altitude 4,232 ft
Photo ofKavşak Photo ofKavşak

Kavşak

PictographFountain Altitude 4,224 ft
Photo ofÇeşme

Çeşme

PictographPhoto Altitude 4,421 ft
Photo ofFotoğraf Photo ofFotoğraf Photo ofFotoğraf

Fotoğraf

PictographFountain Altitude 4,246 ft
Photo ofÇeşme Photo ofÇeşme

Çeşme

PictographPhoto Altitude 4,281 ft
Photo ofFotoğraf Photo ofFotoğraf

Fotoğraf

PictographPhoto Altitude 4,789 ft
Photo ofFotoğraf

Fotoğraf

PictographIntersection Altitude 4,934 ft
Photo ofKavşak Photo ofKavşak

Kavşak

PictographPhoto Altitude 5,543 ft
Photo ofFotoğraf Photo ofFotoğraf

Fotoğraf

PictographFountain Altitude 5,764 ft
Photo ofÇeşme Photo ofÇeşme Photo ofÇeşme

Çeşme

PictographWaypoint Altitude 5,504 ft
Photo ofAra nokta Photo ofAra nokta Photo ofAra nokta

Ara nokta

Comments

    You can or this trail