TRE - 025 AVLAĞI - KATRAN - KIZLAR DAĞLARI

Ad: Avlağı-Katran-Kızlar Dağı

Başlangıç ​​zamanı: 04/08/2017 07:50

Varış zamanı: 04/08/2017 16:57

Mesafe: 13,7 km (09:06)

Hareket süresi: 04:36

Ortalama hız: 1,5 km/h

Ort. hareket hızı: 3 km/h

Maks. hız: 17,3 km/h

Minimum rakım: 623 m

Maksimum rakım: 1573 m

Yükselme hızı: 360,2 m/h

Alçalma hızı: -301,6 m/h

İrtifa kazancı: 1430 m

İrtifa kaybı: -994 m

Yükselme süresi: 03:58

Alçalma süresi: 03:17

AVLAĞI DAĞI

Sabah 07:00 de hareket ederek Saklıkent yoluna devam ediyoruz. Portakal durağının alt kısımlarında, Avlağı Dağına yakın olan bir noktada aracımızı bırakarak 08:00 sularında yürüyüşe başlıyoruz. Katran Dağını karşımıza aldığımızda önümüzdeki küçük tepenin her iki yanında ki dere yatağından da yukarıya çıkılabileceği görülmektedir. Biz sağ tarafı tercih ederek yolumuza devam ediyoruz. Zaman zaman patikalar üzerinde ilerleyerek, Katran Dağı ile Avlağı Dağı arasında ki geçit noktasına, Kızılçam ve Meşe Palamudu ağaçları arasından yükselerek ulaşıyoruz. Oldukça geniş ve düz bir alanın ortasından ilerliyoruz. Avlağı Dağına tırmanışa başladığımızda kayalıklar arasında ilerleyişimiz başlıyoruz. Yükseldikçe sıklaşan kayalar üzerinden rahat bir tırmanışla, uzun bir sırt hattına sahip olan Avlağı Dağının, olduğumuz tarafta ki ilk zirvesine varıyoruz. Zirveye yakın bir noktada, üzerimizi iyice kapatmış olan bulutlar hafiften çiselemeye başlıyor. Tamamen bulutların arasında kaldığımız zirve de malesef hiçbir manzara göremiyoruz. Yağmurluklarımızı giyerek sırt hattı üzerinden Kuzeye doğru ilerlemeye çalışıyoruz. Sağ tarafımızda ki uçurumun kıyısında bulutlar içerisinde ilerliyoruz. Bir süre bekleyerek bulutların dağılmasını umuyoruz. Ancak bir türlü bulutlar dağılmıyor ve sırt hattından gideceğimiz bölgenin ne durumda olduğunu göremiyoruz. Ortak kararla dönerek Katran Dağına ilerlemek üzere tekrar iniyoruz. Geçit noktasına geldiğimizde hava açıyor ve zirvede ki manzarayı görememenin şanssızlığına üzülüyoruz. Geçit bölgesinden Kuzey yönümüzde ki Manastır Çeşme bölgesinden gelerek, geldiğimiz tarafa doğru devam eden patikayı diklemesine keserek, Katran dağına doğru ilerliyoruz.

Sümbül, Zambak ve Çiğdem çiçeklerinin yanı sıra ilk defa gördüğüm Kardelen ve Ters Laleye benzeyen ama sarı renklere sahip olan bir çiçekle karşılaşıyoruz. Tepenin Kuzey yüzünde ve sadece bu bölgede görebildiğimiz çiçeğin güzelliğine ve asaletine hayran kalıyoruz.



KATRAN DAĞI

Heybeti ile önümüzde dikilen Katran Dağına oldukça zorlu ve sert bir yüzeyden tırmanışa başlıyoruz. Zaman zaman çarşaklı yüzeyden tutunmakta zorlanarak ilerlemeye çalışıyoruz. Oldukça dik bir yüzeye sahip hat üzerinden dikkatli bir şekilde ilerleyişimiz devam ederken, çarşaklı bölgeyi geride bırakıp, meşe ağaçları ile çevrelenmiş olan kayalık bölgeye ulaşıyoruz. Bu noktada ilerlemek biraz kolaylaşıyor ve daha iyi tutunabilmek için batonları kaldırarak kayalardan el desteği ile tutunarak daha güvenli ve rahat bir şekilde ilerlemeye başlıyoruz. Çalı tarzında etrafımızı sarmalayan meşeliklerin arasından sürtünerek geçiyoruz. Sırt hattına ulaştığımızda başarının verdiği iç güdüsel sevinç ile mutluluk naraları yükselmeye başlıyor. Bulutların da dağılmasıyla etrafımızı sarmalayan dağlar ve Antalya manzarası ortaya çıkıyor. Tam öğle yemek vaktinde ikinci zirvemize de ulaşmış oluyoruz.



Kızlar Dağından Katran Dağına bakış

Güver Ormanı, Avlağı ve Suluandız Dağları arkasında ki Antalya, Geyik Sivrisi, Karadağ, Kızlar Dağı, ve Koca Dağ çepe çevre etrafımızı sarmalamıştı. Alabelen, Tunç, Bakırtepe ve Kuran Dağları ise zaman zaman bulutların arasından kendisini göstermekte idi.

Kuytu bir noktaya geçerek terli kıyafetlerimizi hemen değiştiriyor ve öğle yemeklerimizi yemeye başlıyoruz. Eşsiz manzara eşliğinde kahvelerimizi yudumlarken rotanın devamını planlamaya çalışıyoruz. Durum ve performans kontrolü yaparak üçüncü zirvemiz olacak olan Kızlar Dağına da devam etme kararı alıyoruz. Yemek molasından sonra geldiğimiz taraftan Kızlar Dağına yönümüzü dönerek tekrar inişe geçiyoruz.

KIZLAR DAĞI

Katran Dağının zirve sırtını aşağıya indiğimizde bir süre sanki elle döşenmişcesine düzgün yüzey hattına sahip olan kayaların üzerinden ilerliyoruz. Hem görüntü olarak, hem de yürüyüş olarak oldukça keyifli bir bölge idi. Yaklaşık olarak 300 metrenin üzerinde bir eğim kaybettikten sonra Kızlar Dağına yaklaşırken başka bir geçit bölgesinden geçiyoruz. Geniş düzlük bir alan ve Kozdağ Mahallesinden gelen belli belirsiz bir yol vardı. Kızlar Dağını hedef alarak güney yönünde, dağın yamacına doğru yaklaşıyoruz. Yükselmeye başladığımız anda rota bir anda zorlaşarak kayalık bir bölgeden geçmeye başlıyoruz. Yine batonları kaldırarak el desteğiyle ilerlemeye devam ediyoruz. Bu gibi kayalara tutunarak hafif tırmanışla devam eden parkurlardan şahsım adına oldukça keyif alıyorum. Bir süre bu şekilde devam eden parkurdan sonra, güney yönünden gelerek zirveye devam eden sırt hattını görüyoruz. Zirve sağımızda oldukça dik bir şekilde yükselirken, daha kolay ve rahat gibi görünen önümüzde ki sırt hattına doğru ilerliyoruz. Fakat yatay geçişi tamamladıktan sonra önümüzde ki uçurumun kıyısında ki kayalıklarda buluyoruz kendimizi. Uçuruma yaklaşmadan dikkatli bir şekilde yine kayalara tutunarak bir kaç kaya kütlesini tırmandıktan sonra 15:30 sularında günün son zirvesine ulaşıyoruz.