Rumelifeneri-Demirciköy-Rumeli Feneri

Rumeli Feneri'nde başlayıp yine Rumeli Feneri'nde biten üçüncü özgün parkurumuzu yarattık bugün. İlk bölümü Demirci Köy'ün alt kısmında biten parkurun ikinci bölümü ağırlıklı olarak Karadeniz kıyısında geçti. Kıyıda devlet ve özel yatırımcılar geçişleri kapatmış. Halkın denizle bağını önemli ölçüde engellemiştir. Bu rota her mevsim yürünebilir.


RUMELİ FENERİ

Rumeli Feneri, İstanbul Boğazı‘nın Karadeniz ile birleştiği noktada yer almaktadır. Fenerin resmi ismi ise Türkeli Feneri olarak geçmektedir. Kırım savaşında İngiliz ile Fransız gemilerinin boğazın girişini görebilmeleri için 1856 yılında Fransızlar tarafından yapılmıştır. 1933 Yılında Fransızlara verilmiş olan 100 yıllık işletme imtiyazı iptal edilmiş olup bu yıldan sonra işletmesi Türkiye’ye geçmiştir.
Fener denizden 58 metre yüksekliktedir. Kule örme taştan yapılmıştır ve 30 metre yüksekliğe sahiptir. Fenerin kullanımında ilk olarak gazyağı ve sonrasında aseliten ile çalışmıştır. Şu an elektrik enerjisi ile çalışan fener 18 deniz mili uzaklıktan görülebilmektedir.
Rumeli Feneri’nin yapılışı sırasında yaşanan ilginç bir olay bulunuyor. Kule, Bonnue & Tuanne firması tarafından inşaa edilirken, yapım sırasında kule bir kaç kez yıkılıyor. Burada yaşayan halkın önde gelenleri burada bir yatırın bulunduğunu ve kulenin bu sebeple sürekli yıkıldığını belirtiyorlar. Bu olayın ardından firma önce burada bir türbe inşaa ediyor ve ardından kulenin inşaatını tamamlıyor. Günümüzde halen Saltuk Hazretlerinin yatmakta olduğu Sarı Saltuk Türbesi burada yer almakta.

RUMELİ FENERİ KALESİ
 Rumelifeneri sırtlarındaki 17. yüzyıl döneminden kalma kaledir. İstanbul Boğazı'nın Karadeniz tarafından en uç noktada yer alan kalenin kemerli bir giriş kapısı bulunmaktadır. Cumhuriyet döneminde askeri karakol olarak kullanımıştır. İki büyük kulesi olan ve 17. yüzyılda IV. Murad zamanında yeniden inşa edilen kalede, o dönem 60 asker evi, 100 top, cephanelik, buğday ambarları, bir camii vardı ve 300 asker yaşıyordu.

RUMELİ FENERİ KÖYÜ
Fenerin ismini verdiği bu küçük balıkçı kasabası sizleri eşsiz manzarası ile karşılıyor. Özellikle İstanbulluların hafta sonları kahvaltı için tercih ettiği yerlerden birisi. Şehrin kalabalığından sıkılanların tercih edebileceği Rümeli Feneri Köyü, yeşile, ormana, doğaya hasret kalanların seveceği şirin bir köy.
Köyde yer alan ve 1910 yılından bu yana halen ayakta olan bir çınar bulunuyor. Biz bu Çınarın 300 yıllık olduğunu düşünüyoruz. Çınarın etrafında yer alan kahvehanelerde kahvenizi içebilir veya tostlarının tadına bakabilirsiniz. Köye geldiğinizde kendinizi İstanbul’dan farklı, başka bir yerde gibi hissedeceksiniz.


Rumeli Feneri'nde kahvaltı
Rumeli Feneri Köyü, hafta sonu şehirden çıkmak, doğa ile iç içe ve güzel bir manzara eşliğinde kahvaltı yapmak isteyenler için de harika bir seçenek. Köyde yer alan mekanlarda  kahvaltı yapabilir veya lezzetli balıkların tadına bakabilirsiniz.



DEMİRCİKÖY
Demirciköy, İstanbul'a bağlı bir yerleşim birimi. Karadeniz kıyısındadır. Uzunya ve Dalia adındaki iki koyda balık lokantaları vardır ve denize girmek mümkündür.