NÜZHETİYE ŞELALESİ kocaeli 25.03.2017 BEKİR SAYRIM

Merhaba,

İstanbul'dan 05:30'da yola çıktık. Her zamanki gibi mehmetcik tesislerinde kahvaltı ve çay molası verdikten sonra otoban üzerinden Kocaeline geldik. Burada otobandan çıkarak körfez üzerinden Yalova Bursa istikametine dönüş yaptık. Yaklaşık 10 km sonra sağdan çıkış yaparak köprünün üzerinden yolun sol tarafına geçerek tabelaları takip edip nüzhetiyeye vardık. Burada bir adet balık tesisi bulunmaktadır. İlk olarak bu tesise geldik ve buradaki kişilerden şelaleye nasıl gidileceği hakkında bilgi aldık. Bu kişiler gürcü idi.
Tesisin bulunduğu yerden dar bir patika çıkışından sonra nüzhetiye deresinin içerisine gireceğimizi ve buradan da şelaleye ulaşabileceğimizi belirtti. Gidiş dönüş uzunluğun max. 3 km olduğunu belirtince bu rotanın çok kısa olacağı şeklinde mutabık kaldıktan sonra Nüzhetiye köyüne araçlarımızla devam ettik. Bu köye aynı zamanda gürcü köyü diyorlarmış. Tamamen gürcü köyü olup ( benim de annem Müslüman gürcülerdendir ) insanları son derece candandır. Aracı park ettiğimiz yerdeki evin içinden 75-80 yaşlarında bir anne çıktı. Sabahın erken saati olmasına rağmen uyanıktı. Bize hoşgeldiniz deyip hemen çay demlemek istediğini söyledi.

Anne ile kısa bir sohbete başladık derken bu kez de yanımıza köyün diğer yaşayanları geldi. Bir taraftanda parkura başlamamız gerekiyordu. Köyün sakinlerinden rota hakında bilgi aldık. Şelaleye üstten ulaştığımızda aşağı iniş mümkün olmayacağı için şelaleye alt taraftan varmak ve dönüşü de su içinden tamamlayıp köye gelmek şeklinde planımızı yapmıştık.
İnişil ve çıkışlı patika yollardan geçtikten sonra serinlemek için bir süre dere içinden geçiş yaptık. Daha sonra geri dönüp başlangıç noktası istikametine doğru yürüyerek bir yerlerden şelalenin alt tarafındaki nüzhetiye deresine inmeye çalıştık. Birkaç ipli deneme başarısız oldu. Yolda gördüğümüz birkaç kişiye de sormamıza rağmen dereye inilen patikayı bulamadan başlangıç noktamız olan gürcü köyüne geldik.

Yorulmuş ve dereye inememenin vermiş olduğu moral bozukluğu ile sabahki ilk uğradığımız yer olan tesise tekrar geldik. Burada ızgara alabalık yiyerek kendimize geldik. Fiyatlar son derece makuldü ( bir alabalık 20 TL ve bir kişi doyuyor )
Burada bulunan dik patikadan geçerek sonunda dereye ulaştık. İnanılmaz bir doğa manzarası, görsel şölen vardı. Sağımızda ve solumuzda ağaçlar eşliğinde suyun içinden yolumuza devam ederek şelaleye ulaştık. Muazzam bir görüntü. Fakat suyun şiddetinin çok fazla olması nedeni ile şelalenin ancak yakınına yaklaşabildik. Planımızda tamamen suyun içine girmek vardı fakat suyun debisi ve şiddetini fazla olması nedeni ile yanına yaklaşabildik.
Aynı şekilde dere içinden tamamen su geçişi ile tekrardan tesise geldik ve bu parkuru da kazasız belasız atlatmış, doğaya, kısa bir süreliğine de olsa doymuş ama bir sonraki yürüyüşün de tarihini ayarlamak için şimdiden konuşmaya başlamıştık.

Yedek kıyafet şart.