Activity

Nuh'un İzinde Yürüyüş Yolu

Download

Trail photos

Photo ofNuh'un İzinde Yürüyüş Yolu Photo ofNuh'un İzinde Yürüyüş Yolu Photo ofNuh'un İzinde Yürüyüş Yolu

Author

Trail stats

Distance
9.24 mi
Elevation gain
177 ft
Technical difficulty
Moderate
Elevation loss
177 ft
Max elevation
2,840 ft
TrailRank 
27
Min elevation
2,753 ft
Trail type
Loop
Coordinates
176
Uploaded
January 16, 2023
Be the first to clap
Share

near Melekli, Iğdır (Türkiye)

Viewed 89 times, downloaded 0 times

Trail photos

Photo ofNuh'un İzinde Yürüyüş Yolu Photo ofNuh'un İzinde Yürüyüş Yolu Photo ofNuh'un İzinde Yürüyüş Yolu

Itinerary description

NUHUN İZİNDE YÜRÜYÜŞ PARKURU
Türkiye’nin çatısı olarak adlandırılan Ağrı Dağı’nın , insanı kendine çeken ve aşık eden büyülü bir coğrafyası var. Gittikçe daha çok gitmek istiyorsunuz. Yem yeşil vadileri, eşsiz zirvesi, dik ve sarp buzul kayalıkları, mağaraları, görkemli kanyonları, yüksek platoları, doğal manzarası, ve bir çok uygarlığın izlerini içinde barındıran bir doğa cenneti.
Ovadan Ağrı Dağına uzanan bu yolda ilerledikçe Doğa tüm güzelliğini burada gösterir insana. Rengarenk meyve bahçeleri, yol buyunca size eşlik eden kavak ağaçları, Avrupa’nın ve ülkemizin en yüksek dağı olan Ağrı Dağı dimdik karşınızda açmış kollarını sizleri bekliyor.
Iğdır il merkezine sadece 3 kilometrelik uzaklıkta günübirlik mesafedeki ovadan Ağrı Dağı’na doğru uzayıp giden “Nuh’un İzinde Yürüyüş Parkuru”, İrem Bağlarının içinden geçerek Ağrı Dağı Milli parkına kadar uzanan parkurda, her yaş gurubu yürüyebilir, koşabilir, hatta bisiklet, fayton ve römorklu gezi turlarına katılabilirler.

Ağrı Dağı'nın eteklerinde Iğdır’ın ilk ve tek yürüyüş parkuru Mitolojik efsanelerin yanı sıra, Yontma taş devri, Urartular, İlhanlılar, Karakoyunlu ve Akkoyunlu gibi geçmişteki bir çok medeniyeti birbirine bağlayan sıra dışı bir tabiat alanı.

Melekli-Karakoyunlu Kültepe, Korhan yaylası ve Ağrı Dağı Milli Parkınada içine kapsayarak Aralık ilçesine doğru uzanan bu doğa harikası parkur, Melekli CPL lisesi önünden başlıyor. Parkur üzerinde bulunan İrem bağlarında Tipik bağ evleri, baharda açan rengârenk çiçekler ve can şenlendiren dağ çilekleri rotayı daha da keyifli hale getiriyor.
Parkur, masalsı atmosferini biraz da bu İrem bağları ve Ağrı Dağına borçlu. Baharda yemyeşil, sonbaharda ise rengârenk yapraklarla birlikte yüzlerce çeşit kuş türü var. Onların ötüşleri ve yol boyunca dizilmiş yöreye has kaysı, kavak ve salkım söğüt ağaçları yürüyüşçülere eşlik ediyor.

Nuh’un İzinde Gezi Parkuru 2008 yılında gönüllü çevre dostu Coşkun Oluz tarafından keşfedilmiş ve Melekli Ata ocağı Kültür ve sanat evinin katkılarıyla yapılan 10 kilometre boyunca başlangıç ve yön işaret levhaları dikilmiştir, ROTA 5-10- ve 22 km lik kısa, orta ve uzun mesafe olmak üzere 3 ayrı rotadan oluşuyor. Parkurlar genellikle stabilize ve patika yollardan oluşuyor. Ayrıca parkurda 7 ve 14 kilometrelik iki adet dağ bisikleti rotası ve bir off road sahası mevcut. Rotanın en avantajlı özelliği yılın 12 ayı yürüyüş olanağı sunması. Parkurda 2 adet günübirlik yürüyüş rotası, 1 adet kamplı rota bulunuyor.
1. Rota; Melekli CPL lisesi önünden başlar İrem bağlarından geçerek Kültepe üzerinde bulunan hayat ağacında son bulur. Rota uzunluğu 5 km dir.
2. Rota; Melekli CPL lisesi önünden başlar, İrem bağlarını geçtikten sonra , Kültepe üzerinden geçiş yapılarak Kasımtığ tepesi üzerinde sonbulur Rota uzunluğu 10 km dir.
3. Rota; Melekli CPL lisesi önünden başlar Kültepe üzerinden eski İpek yolunu takip ederek Korhan yaylasında bulunan Jandarma karakolunun yanında sonbulur. Rota uzunluğu 22 km dir.


ROTADA NELER GÖREBİLİRSİNİZ

GÖRSEL ŞÖLEN İREM BAĞLARI: Her mevsim ziyaretçilerine ayrı güzellikler sunan Melekli köyündeki İrem bağları doğal güzellikleri ve yaban hayatı ile doğuanadolu bölgesinin en yeşil ve en gözde yerlerinin başında geliyor.
Ağrı Dağı'ndan çıkan lavlar sonucu çölleşen bölgede onlarca farklı bitki türü ve ağaçlardan oluşan İrem Bağları, volkanik bir coğrafyanın ortasında adeta bir vahayı andırıryor.
yöre halkınca Nuh’un Gemisinin Ağrı Dağında karaya oturması sonucu, buradan karaya çıkan insanların tekrar çoğalmaya başlayıp irem bağlarının yanıbaşında bulunan Kültepe'den dünyaya yayıldığına inanlımaktadır.
Doğal güzellikleriyle gündemden düşmeyen adeta bir yağmur ormanlarını andıran İrem bağlarından baktığınızda Ağrı dağının dümdüz bir ovadan gök yüzüne yükseldiğini göreceksiniz. Ağrı dağının en görkemli resimlerini buradan yakalamanız mümkün.

ÇÖLÜN ORTASINDA VAHA; yürüğüş parkurundan Ağrı dağına doğru ilerlediğinizde Kültepeye varırsınız. Karşınızda uçsuz bucaksız bir çölü görmenize rağmen, arkanızda ise çölün ortasında adeta bir vahayı andıran yağmur ormanları misali yemyeşil bir vadiyi göreceksiniz, sağınızda Türkiye’nin en yüksek dağı olan Ağrı Dağı, solunuzda ise Ermenistan Alagöz dağlarının sizlere gülümseyerek göz kırptığına şahit olacaksınız.
TARİHİ KÜLTEPE VE KAYA MEZARLAR ;
Ağrı dağının püskürttüğü lavların bitiminde bulunan bu tarihi tepede 1913 yılında kazı çalışmaları yapılmış ve yapılan kazılarda bir Urartu mezarlığı ortaya çıkarılmış ayrıca yontma taş devri döneminden kalma bir çok mağara, süs eşyaları, obsidyen ok uçları, çanak çömlekler, ve mühürler bulunmuştur. Ayrıca Bu tepe üzerinde Urartu kralı Minua döneminden kalma birde kale kalıntısı mevcut , bir çok kaya mezarlara rastlayabilirsiniz.

DİNOZOR KAYALAR ; Kültepe’den Ağrı Dağına doğru ilerledikçe önünüze çıkan ilginç kaya türlerinin birer masalsı hikayesi olduğunu sakın unutmayın. Hani derler ya her taşın bir hikayesi vardır, burada önünüze çıkan her kaya parçasının sizlere anlatacağı onbinlerce yıl öteye ait binlerce hikayesi vardır. Tıpkı Kültepe üzerindeki dinozor şeklindeki kayalar gibi.

yöre halkının anlattıklarına göre “Zaloğlu Rüstem ile devler arasında uzun yıllar bir mücadele başlamış. Bu mücadelenin en önemliside kültepe üzerinde olmuş. Devleri mağlubiyete uğratan Zaloğlu Rüstem, onları ovadan çıkararak Kültepe üzerinde toplamış, insanlığa çok kötülükleri dokunan bu mahlukların neslinin türememesi içinde Tanrı’ya el açmış (Tanrım, biz ölüp gideceği. Artık bizim gibi kuvvetli kimseler gelmeye bilir. Bu durumda bunları, Ağrı Dağı’nın eteklerinden aşağı indirme.) Bu dilek Tanrı tarafından kabul edilerek, devler ve dinazorlar tılsıma dönüştürülür.”

YAŞAM AĞACI
Parkur boyu ilerledikçe Kültepe üzerinde uçsuz bir çölü andıran alanda tek başına yeşeren bir ağaç göreceksiniz, yöre halkınca dilek yada hayat ağacı olarak adlandırılan bu ağaç gezinize ayrı bir renk gizemli bir masal katacaktır. yöre halkınca kutsal sayılan bu ağaç renkli bezler ve nazar boncuklarıyla süslenmiş, çölün ortasında Ağrı dağının tam karşısında Ağrıya İnat dikivermiş başını göklere. yöresel inanışa göre bu ağaca su taşımak yapılan en büyük sevaplardan biri olarak kabul edilmektedir.
Kutsal kitaplarda sıkça adı geçen hayat ağacı, cennet ağacı veya bilgi ağacı olarak adlandırılmaktadır. Hayat ağacı kavramının kökenleri ilk insan Adem ve Havva’ya kadar gitmekte ve burada karşımıza Bilgi Ağacı olarak çıkmaktadır.

SANAT SOKAĞI : Gün gelir yolunuz Melekliye kültür, sanat ve tarihin bir arada yoğrulduğu bir sokak karşılar sizleri. Burası üzerine 3 kutsal kitapta adından ve mahiyetinden sonsuzluk kelamları ile bahsedilen, meşhur Ağrı Dağının gölgesinin düştüğü sokak. Bir diğer adıyla Kültür ve sanat sokağı. Iğdırın Melekli köyünde bulunan bu gizem dolu sokakta Ağrı Dağının eşsiz görüntüsü ile birlikte bir kültür ve sanat yolculuğuna başlarsınız. Sokağın neredeyse yanıbaşında Ağrı dağının tüm ihtişamıyla kol kanadını açmış, koruyucu bir ana gibi sizleri gözetlediğini hissedeceksiniz.
Sokağa girdiğinizde kendinizi alabildiğince huzurlu bir düşte, geçmişten gelen seslere sarılmış insanlar ve geçmişin mimarisini bugüne taşıyan sokak haneleri yer alır. Her hanede atalarından kalma orta asya kültürünü ve selamını gözlerinde bir sonraki kuşaklara aktarmak için saklayan ve Ağrı dağı misali ağırbaşlı yöre insanlarına rastlarsınız…………..
-Sokak boyunca her biri ata tohumu ile harelenmiş doğal meyvelerin kokusuyla mest olurken , sanat atölyeleri, tandır evleri koç başlı mezar taşları, sokak duvarlarına çizilmiş tarihi ve mitolojik resim sanatları, yöresel balahana evleri ve yöresel kıyafetleriyle güler yüzlü insanlar sizlere eşlik edecektir.
-Ayrıca sokak boyunca sizlerin hizmetlerine sunulmuş gönül kitaplıkları ile birlikte
İçiniz huzur ve umut dolarken gözlerinizi alamadığınız köy manzaraları arasında kaybolursunuz.
- Sokağa gelipte Mahalle sakinlerinin bir araya gelerek yaptıkları Doğal köy usulünde reçeller, salçalar, turşular, erişteler, ığdır yöresine ait hediyelik eşyalar, organik sebze ve meyveler gibi yöresel ürünler satan köylülere uğramadan olmaz….. Sokak boyunca ağrı dağına doğru ilerledikçe Aile Mesire bağı ve At Çiftliği yine en çok ziyeret edilen yerler arasında…. Sanat sokağının bitiminde Ağrı dağına doğru ilerleyen yolda Ata ocağı kültür ve sanat evinin katkılarıyla yeni bir yürüğüş parkuru oluşturulmakta, rotanın ismi Zümrüdü Anka bir diğer adıyla Simurg rotası. 7 vadi üzerinde uzanan Rotanın bitiş noktası olan Kasımtığ seyir tepesi Ağrı dağını göreceğiniz en güzel noktalardan birisi.


ATA OCAĞI: Sanat sokağının girişinde bizlere geçmişten gelen örfü, kültürün ve sanatın en yalın halini sunan ATA OCAĞI kültür ve sanat evi karşılar sizleri, Iğdır yöresinde Ata ocağı yada Balahana olarak adlandırılan bu evler geçmişle geleceğin bir arada sergilendiği evler olarak bilinmekte ve yöreye has özgün mimariyi yansıtmaktadır. içerisinde Iğdır yöresine ait biblo hediyelik eşya ve heykellerin üretildiği bir sanat atölyesi olmakla beraber yöreğe ait eski tarım aletlerinden tutun, mutfak eşyaları ve yöresel giyim kıyafetlerin sergilendiği bir etnografya müzesi görevini üstlenmiş durumda. Iğdır yöresinde Ata ocağı olarak adlandırılan bu evler gelecekte bu ocaktan göçüp giden herkesin yeniden bir araya gelebilecekleri dededen kalma bir mekan , olarak kabul edilmektedir.


Yontma taş devrinden kalma ilginç mağaralar ve Urartular döneminden kalma kaya mezarların yanı sıra, endemik bitki türleri, ve ayı, kurt, boz tavşan, kaplumbağa, kirpi, yılan ,kartal, bal porsuğu, kertenkele, domuz, baykuş, tilki, çakal yoğun kuş türü ve birçok bukalemun türlerinede rastlamanız mümkündür, doğa sporları, fotoğrafçılık ve dağ bisikletiyle uğraşanlar için Türkiyenin en ideal ve gizemli yürüyüş rotası.
MELEKLİ BELDESİ IĞDIR
Kimi insan uzun yılların sonunda doğduğu topraklara dönmek ister, geçmişine çocukluğuna ve anılarına döner gibi ve o doğup büyüdüğü sokaklara, arkadaşlarına borç ödemek ve selam durmaktır amaç. İnsan geçmişiyle buluştuğunda hikayelerini, anılarını hatırlar saçar ortalığa, Zaten insan dediğin yol ve hikayeden ibaret değilmidir. Bu kez yolculuğumuz Ağrı dağının püskürtüğü lavların tamda bittiği noktada kurulu kendi deminde yeşerip solan, doğal dokusunu yitirmemiş, şirinmi şirin bir köy. köyün adı MELEKLİ….
Adını Selçuklu hükümdarı Melikşah’tan alan ve son zamanlar turizmde adından sıkça bahsedilen bu köy Iğdır merkeze sadece 4 km uzaklıkta. Ağrı dağının püskürttüğü lavların bitiminde kurulu bu köyde gezilip görülecek bir çok farklı nokta vardır. Tarihi Kültepe, Kasımtığ seyir tepesi, yontma taş devrinden kalma mağaralar, Ata Ocağı kültür sanat evi, Sanat sokağı, Nuh’un izinde yürüğüş parkuru, Zümrüdü anka Yürüğüş parkuru, İrem bağları, Kültepeden Ağrı dağına uzanan eski ipek yolu, koç başlı mezar taşları bunlardan sadece birkaç tanesi. Köydeki at çifliği, aile mesire bağı ve Tarihi Çaybaşı camii kütüphanesinide unutmamak lazım. bu köy aynı zamanda İrevan Hanlığının kurucularından olan bir çok kabileyede ev sahipliği yapmaktadır.

Köy meydanına indiğinizde yüzlerce bisikleti bir arada görmeniz sizleri şaşırtmasın çünkü burası bisikletin ve atların en çok ulaşım aracı olarak kullanıldığı bir köy. Köyün sokaklarında ilerledikçe Aras nehrinden kopup gelen küçük su kanalları ve toprak kerpiçten yapılmış tarih kokan Balahana evler, rengarenk duvarlar, ahşap kapılar, Karakoyunlu ve Akkoyunlulardan kalma koç başı mezar taşları, adeta sizi günümüz dünyasından soyutlayarak geçmişe taşıyor. -Büyük ve kalabalık şehirlerde gökdelenler arasında kaybolan insanlar, bu köye geldiğinde binalardan çok insanların ön planda olduğunu görecek ve misafir oldukları her evin baş köşesinde nerede o eski insanlar dediklerinde o insanların tam da karşılarında oturduklarını göreceklerdir. Köy aslında daha önceleri pek bilinmiyormuş, 2012 yılında köyde yapılan görkemli bir Nevruz festivali ile dikkatleri üzerine çekmeyi başarmış doğal köy ürünlerinin yanısıra, gönüllü çevre dostları tarafından irem bağlarında yapılan doğa yürüyüşleri, ölüler bayramı etkinlikleri, Ata ocağı, sanat sokağı gibi çalışmalarla ünlenerek ziyaretçi akınına uğramaya başlamış Orta asya Türk kültürünün en derinlemesine yaşatıldığı tipik kafkasya modeli bir köy.
Ağrı dağının eteğinde kurulu bu mistik Köyün sokaklarını dolaştığınızda her evin veya yapının temelinde muhakkak Ağrı dağından koparılıp getirilen bir taşın olduğunu göreceksiniz.
Yöredeki inanışa göre, yeni bir ev kurulduğunda bu evin temeline Ağrı dağından bir taş konulursa o ocağın Ağrı dağı gibi sonsuza dek tüteceğine inanılmaktadır. Sırtını Ağrı dağına yaslayan bu köyün insanlarıda tıpkı Ağrı dağı gibi kendinden emin ve vakarlı.
Yöre halkınca Nuhun fideleriyle yeşeren köy olarakta adlandırılan Melekli adeta ığdırın doğal meyve ve sebze ambarı durumunda,,,, yöresel inanışa göre Tufan sonrası Hz nuhun ilk tohum fidesini bu köyde bulunan İrem bağlarına diktiğine inanılmaktadır. hatta bağmancılık kültürününde bu köyden Iğdır geneline yayıldığını söyleyenler var……
Doğal köy ürünlerinin yanısıra, Nevruz şenlikleri, Ölüler bayramı gibi bir çok etkinliklerede ev sahipliği yapıyor,

Comments

    You can or this trail