Midas Şehri Yazılıkaya
near Yazılıkaya, Eskişehir (Türkiye)
Viewed 1109 times, downloaded 14 times
Trail photos
Itinerary description
Eskişehir ve Kütahya illerinde 8 ilçe, 44 köy ve 5 beldeden geçiyor. Kütahya'daki Yenice Çiftliği, Afyonkarahisar Seydiler ve Ankara'nın Polatlı ilçesinde bulunan Friglerin siyasi başkenti Gordion (Yassıhöyük) olmak üzere üç noktadan ulaşılabilen yol, Friglerin dini merkezi (Midas) Eskişehir'in Han ilçesine bağlı Yazılıkaya köyünde birleşiyor.
TÜRKİYE'NİN EN GÜZEL 10 VADİSİNDEN BİRİ...
Frig Vadisi, Friglerden kalma kaya yerleşimleri, kaya anıtları, mezar odaları, kilise ve şapelleri, peribacaları ve diğer doğal güzellikleriyle Türkiye'nin en güzel 10 vadisinden birisi olma özelliği taşıyor.
Waypoints
Midas Anıtı
Midas Anıtı - Eskişehir Midas Anıtı ya da diğer adıyla Yazılı Kaya Frig kaya fasadlarının en görkemli örneğidir. Midas şehri platosunun kuzeydoğu eteğinde, öne doğru çıkıntı yapan kaya kütlesi üzerinde yer alır. İlk olarak 1800 yılında W. M. Leake ve arkadaşları tarafından incelenerek kabataslak çizimi yapılmıştır. G. Koehler’e ait bu çizim, birçok hata ve eksikliklerine rağmen, Frig fasadlarının genel görünüşü hakkında fikir veren ilk çizim olması nedeniyle özel bir yere sahiptir. 1834’de Ch. Texier, anıtı inceleyerek gravürünü yapmıştır. Bu, anıtın aslına uygun ve tüm görkemini yansıtan ilk ve tek gravürdür. Anıtın sol üst kısmında, düzleştirilmiş ana kaya üzerindeki Frigce yazıtta geçen Midai kelimesinden dolayı anıta bu ad verilmiştir. Yöre halkı ise üzerindeki yazıtlar nedeni ile anıtı, Yazılı kaya olarak adlandırmıştır. Günümüzde her iki isim de kullanılır. Doğuya bakan anıt 17m yüksekliğinde, 16.5m genişliğindedir. Yerden yüksekliği, 1.20-1.80 m’dir. Tepe akroteri karşılıklı iki daire parçasından oluşur. Alınlık ve cephe duvarı geometrik motiflerden oluşan zengin bir bezeme ile süslüdür. Anıt’ın merkezinde kapıyı simgeleyen büyük bir niş yer alır. Burası dinî törenler sırasında içine tanrıça Matar’ın heykelinin yerleştirildiği en kutsal bölümdür. Midas Anıtı’nın üzerinde ne yazıyor? Anıtın üzerinde Frigce yazıtlar vardır. Birinci yazıt, anıtın sol üst kısmında, düzleştirilmiş ana kaya üzerine kazınmıştır. 11m uzunluğundadır. Burada Kral Midas’ın ismi okunmaktadır. İkinci yazıt, sağ yan çerçeve üzerindedir. Bezeme ile çerçeve kenarı arasında kalan boşluğa yanlamasına soldan sağa doğru yazılmıştır. 4.75m uzunluğundadır. Baba sözcüğü ilginçtir. Okunabilmekle birlikte anlamları kesin olarak çözülemeyen bu yazıtlardan birincisi konum itibarıyla anıtın tümü ile ilgilidir. İkincisi ise daha özeldir. Ayrıca, nişi çevreleyen ikinci çerçevenin her iki yanında ve nişin sağındaki bezemenin alt kısmında çıplak gözle güçlükle seçilebilen birkaç Frigce kelime vardır. Bunlar oldukça kaba ve yüzeysel olarak kazınmıştır. Bunlarda Ana Tanrıça Matar’ın adının geçmesi önemlidir. Anıtın solundaki nişin içinde bulunan yazıt, nişin sol duvarından başlar, arka duvarı ve sağ duvarı üzerinde devam eder. 4.45m uzunluğundadır. 1936 ve 1937 yıllarında, anıtın önünde arkeolojik kazılar yapılmıştır. Ana kayanın üzerinde yer yer 3 m kalınlığa ulaşan dolgu toprağın altından kuzeye doğru meyilli bir avlu (17mx19m), hemen güneyinde sütunlu bir galeriye ait ana kayaya oyulmuş düzgün bir taban ile 4 adet sütun kaidesi gün ışığına çıkartılmıştır Doğu-batı doğrultusunda uzanan galeri, batı yönde büyük nişle sınırlanmaktadır. Araştırmacılar burada bir anıtsal fasad, üzeri açık bir avlu ve bir sütunlu galeriden meydana gelen, Ana Tanrıça Matar’a adanmış büyük bir açık hava kült kompleksi bulunduğu görüşünde birleşmektedir. Birinci Yazıt Alınlığın sol üst kısmında, düzleştirilmiş ana kaya üzerinde yer almaktadır. Alınlığın sol köşe hizasından başlayarak akrotlere doğru kavisli bir şekilde soldan sağa doğru yazılmıştır. 11m uzunluğundadır. Harf boyları 0.45m- 0.40 m’dir. Yazıtta Ates ve Midai sözcükleri de görülmektedir. İkinci Yazıt Anıtın sağ yan çerçevesi üzerindedir. Soldan sağa doğru yazılmıştır. 4.75m uzunluğundadır. Harf boyları 0.25 m’dir. Üçüncü Yazıt Anıtın solundaki nişin içinde bulunan yazıt, nişin sol duvarından başlar, arka duvarı ve sağ duvarı üzerinde devam eder. 4.45 m uzunluğundadır. Harf boyları 0.40- 0.45 m’dir.
Yazılıkaya - Kırkgöz
Midas Anıtı - Eskişehir Midas Anıtı ya da diğer adıyla Yazılı Kaya Frig kaya fasadlarının en görkemli örneğidir. Midas şehri platosunun kuzeydoğu eteğinde, öne doğru çıkıntı yapan kaya kütlesi üzerinde yer alır. İlk olarak 1800 yılında W. M. Leake ve arkadaşları tarafından incelenerek kabataslak çizimi yapılmıştır. G. Koehler’e ait bu çizim, birçok hata ve eksikliklerine rağmen, Frig fasadlarının genel görünüşü hakkında fikir veren ilk çizim olması nedeniyle özel bir yere sahiptir. 1834’de Ch. Texier, anıtı inceleyerek gravürünü yapmıştır. Bu, anıtın aslına uygun ve tüm görkemini yansıtan ilk ve tek gravürdür. Anıtın sol üst kısmında, düzleştirilmiş ana kaya üzerindeki Frigce yazıtta geçen Midai kelimesinden dolayı anıta bu ad verilmiştir. Yöre halkı ise üzerindeki yazıtlar nedeni ile anıtı, Yazılı kaya olarak adlandırmıştır. Günümüzde her iki isim de kullanılır. Doğuya bakan anıt 17m yüksekliğinde, 16.5m genişliğindedir. Yerden yüksekliği, 1.20-1.80 m’dir. Tepe akroteri karşılıklı iki daire parçasından oluşur. Alınlık ve cephe duvarı geometrik motiflerden oluşan zengin bir bezeme ile süslüdür. Anıt’ın merkezinde kapıyı simgeleyen büyük bir niş yer alır. Burası dinî törenler sırasında içine tanrıça Matar’ın heykelinin yerleştirildiği en kutsal bölümdür. Midas Anıtı’nın üzerinde ne yazıyor? Anıtın üzerinde Frigce yazıtlar vardır. Birinci yazıt, anıtın sol üst kısmında, düzleştirilmiş ana kaya üzerine kazınmıştır. 11m uzunluğundadır. Burada Kral Midas’ın ismi okunmaktadır. İkinci yazıt, sağ yan çerçeve üzerindedir. Bezeme ile çerçeve kenarı arasında kalan boşluğa yanlamasına soldan sağa doğru yazılmıştır. 4.75m uzunluğundadır. Baba sözcüğü ilginçtir. Okunabilmekle birlikte anlamları kesin olarak çözülemeyen bu yazıtlardan birincisi konum itibarıyla anıtın tümü ile ilgilidir. İkincisi ise daha özeldir. Ayrıca, nişi çevreleyen ikinci çerçevenin her iki yanında ve nişin sağındaki bezemenin alt kısmında çıplak gözle güçlükle seçilebilen birkaç Frigce kelime vardır. Bunlar oldukça kaba ve yüzeysel olarak kazınmıştır. Bunlarda Ana Tanrıça Matar’ın adının geçmesi önemlidir. Anıtın solundaki nişin içinde bulunan yazıt, nişin sol duvarından başlar, arka duvarı ve sağ duvarı üzerinde devam eder. 4.45m uzunluğundadır. 1936 ve 1937 yıllarında, anıtın önünde arkeolojik kazılar yapılmıştır. Ana kayanın üzerinde yer yer 3 m kalınlığa ulaşan dolgu toprağın altından kuzeye doğru meyilli bir avlu (17mx19m), hemen güneyinde sütunlu bir galeriye ait ana kayaya oyulmuş düzgün bir taban ile 4 adet sütun kaidesi gün ışığına çıkartılmıştır Doğu-batı doğrultusunda uzanan galeri, batı yönde büyük nişle sınırlanmaktadır. Araştırmacılar burada bir anıtsal fasad, üzeri açık bir avlu ve bir sütunlu galeriden meydana gelen, Ana Tanrıça Matar’a adanmış büyük bir açık hava kült kompleksi bulunduğu görüşünde birleşmektedir. Birinci Yazıt Alınlığın sol üst kısmında, düzleştirilmiş ana kaya üzerinde yer almaktadır. Alınlığın sol köşe hizasından başlayarak akrotlere doğru kavisli bir şekilde soldan sağa doğru yazılmıştır. 11m uzunluğundadır. Harf boyları 0.45m- 0.40 m’dir. Yazıtta Ates ve Midai sözcükleri de görülmektedir. İkinci Yazıt Anıtın sağ yan çerçevesi üzerindedir. Soldan sağa doğru yazılmıştır. 4.75m uzunluğundadır. Harf boyları 0.25 m’dir. Üçüncü Yazıt Anıtın solundaki nişin içinde bulunan yazıt, nişin sol duvarından başlar, arka duvarı ve sağ duvarı üzerinde devam eder. 4.45 m uzunluğundadır. Harf boyları 0.40- 0.45 m’dir.
Kibele
Büyük Anne, ana tanrıça ve Girit’teki bir dağ isminden dolayı İda tanrısı da denilmektedir. Bir başka Anadolu tanrıçası olan Kubaba ve Rhea ile özdeşleştirilirdi. Korybantes ismi verilen ve rahiplerle birlikte gezdiği ormanlık tepelerin tanrıçasıydı. Kült ve efsanesi yerine göre değişirdi. Girit; Kral Midas‘ın Kybele ve Pessinus için tapınak inşa ettiği yerdir (Phrygia) Kybele, aslanlar tarafından çekilen arabasıyla dirilen Attis’i aldı. Pessinus’da bir baitylos tarafından temsil edildi. Asya’da ve Asya’nın dışındaki bölgelerde de onun tapınakları bulunurdu. Yunanistan’da da Kybele kültü yayılmış, M.Ö 204 yılında Romalılar bunu kabul etmişlerdir. Yunanlılara göre bu kültün herhangi bir inceliği bulunmuyordu. Öte yandan Romalılar Kartaca’yla yaptıkları acımasız savaş sırasında Sibylla kitaplarının etkisi altında kalarak Tanrıça’nın erdemlerinden yararlanmak için Pessinus’u Roma’ya getirdi. Bunun sonucunda Kült büyük ölçüde Romalılaştı, fakat uzun süre phyrgialı rahiplerin elindeydi, fazla yayılamadı. Bu, resmen Roma’da benimsenen ilk Doğu diniydi. İmparatorluk zamanında Kybele‘nin din öğretisi de netleşti. Maia, Ops ve Ceres’le özdeşleştirilerek daha da fazla Romalılaştı. Yer altı tanrıçası Kybele, insanların kaderini belirledi ve ruhları kötülük eğiliminden uzak tuttu. İbadet şekilleri Dionysos kült uygulamaları gibi görünüyordu. Galluslar (rahipler) kadın kılığına girmiş hadımlardı; Ritüel esnasında Phrygia flütü, simbal ve tympanon eşliğinde dans edilirdi. Ayin kendini kaybetme ve kendine saldırı ile sona ererdi. Kybele rahiplerinden biri olmak, Cumhuriyet zamanında Romalılar’a yasaklanmıştı. Daha sonra büyük şehirlerde resmi Archigalluslar kuruldu ve imparator, quindecemvirleriyle birlikte hiyerarşinin en üst sıralamasında yerini aldı. Rahip sınıfı, dendrophorus ve cannophorus kurulları ile görevlerine göre isimlendirilmiş korybantes adı verilen rahiplerden oluşuyordu. Gezgin rahiplerden bazıları (metragyrtes) da şarlatanlık ve sadaka ile serbest bir hayat sürüyorlardı. Her yıl 15 Mart – 27 Mart tarihleri arasında Roma’da, ayrı olarak düşünülmeyen Kybele ve Attis’in efsanevi öyküsünü temsil eden büyük bir festival vardı. 15 Mart’ta, “canna intrat” günü boğa kurban edilir ve ayin ritüeli yapılırdı. 22 Mart’ta, Arbor İntrat günü Attis’in yaralanmasının sembolü olan kutsal çam ağacı tören ile tapınağa getirilirdi. 24 Mart günü Dias sanguinis (kan günü), en şiddetli formlarda uygulanan yas günüydü ve çoğu zaman taurobolium denen kurban töreni yapılırdı. Ayın 25’inci gününde (Hilaria) Attis’in dirilişi kutlanır ve 27’inci gününde Kybele‘nin taş heykeli suya batırılırdı. Claudius döneminden sonra 4-10 Nisan tarihleri arasında megalesia festivalleri düzenlendi.
Comments (2)
You can add a comment or review this trail
I have followed this trail View more
Information
Easy to follow
Scenery
Moderate
Teşekkürler Erol Hocam
I have followed this trail View more
Information
Easy to follow
Scenery
Moderate
Teşekkürler Erol Hocam
Sayenizde bir çok yer gördük.