MELAS VADİSİ KERVAN YOLLARINDA Kepezbeleni - Sinanhoca

MELAS, yani Manavgat çayı antik dönemden günümüze kadar aktıkça Anadolu içlerini Akdeniz kıyılarına bağlayan ticari ve tarihi ulaşım yollarından birinin, MELAS VADİSİ Kervan Yollarının, oluşmasına yardım etti.
5 Ekim 2015 tarihinde Manavgat Güzelyalı köyünden başlayan seyahatimiz bir kervanın adımlarıyla kuzeye Batı Torosların yüksek yaylalarına doğru ilerledi. Birbirinden güzel 10 köyde alışılmadık misafirperverlik ile karşılandık.
Yüce tepelerden, deniz gibi ormanlardan,derin kanyonlardan, bir köpekbalığının keskin sivri dişlerini andıran peri bacaları ile şekillenmiş Giden Gelmez Dağlarının korkutucu manzaralarından, dar geçitlerden ve derin obruklardan oluşan müthiş etkileyici görsel manzaralar eşliğinde nice taş döşeli kervan yollarını, katır yollarını ve daracık patikaları aştık.
Az gittik uz gittik, 132 km yol gittik. Nihayet 14 Ekim 2015 tarihinde Seydişehir'e ulaştık.
Cengiz Arısoy(Denizli), Mehmet Bayrakdar(Ankara) ve ben Metin Kurt, ÜÇ YAŞLI KURT birbirimizi hiç kırmadan, yardımlaşarak ve özverili davranarak, karşılaştığımız çeşitli zorluklar karşısında özgüvenimizi kaybetmeden ve planlamalarımıza tam uygun şekilde 10 gün geçirdik.
Yol Arkadaşlarıma gönülden teşekkür ediyorum.
1. Gün - Güzelyalı - Kepezbeleni
Güzelyalı'daki DAĞ RESTORAN mükemmel bir başlangıç noktasıdır. Ahmet Boz (0532 511 2213) ve babası sizlerin Manavgat'tan Güzelyalı'ya ulaşımınız organize edebilir, uygun kamp yeri gösterebilir ve kahvaltı dahil yemek ihtiyaçlarınızı karşılayabilirler. Restoranın manzarası çok güzeldir. Alabalık tava tavsiye edilir.
Dağ Restoranın kahvaltısından sonra tam yük sırt çantası ile Ardıçlı Taş zirvesine tırmanmak zor gelir, oldukça diktir.
Tepenin kuzey yamacında Böğürtlenlik Orman Yangın Bekleme Noktasında mola vermeli ve sonra Aygır deresine inmelisiniz.
Aygır deresindeki çok eski tahta köprüyü geçtikten sonra Kepezbeleni'ne ulaşmak için yaklaşık 300 m lik bir yükselme yapmalısınız. Bu bölümdeki işaretlemeler bozulmuş. GPS iz kaydınız yoksa işiniz gerçekten zor.
Kepezbeleni'nde köy misafirhanesi var. Muhtar Hasan Ali Yüksel'in (0538 403 6651) misafirperverliği unutulmaz.
2. Gün - Kepezbeleni - Sinanhoca
Kervan yollarını izleyerek oldukça zorlu bir tırmanış ile köyüne ulaşılıyor. Kepez Yukarı ve Aşağı diye 2 bölümdür. Aslında yukarı bölüme uğramadan kestirme patikayı kullanarak Aşağı Kepeze inmek mümkündür. Fakat biz bazı ihtiyaçlarımız için yolu uzatarak her iki bölüme de uğramayı tercih ettik.
5-6 km lik orman içi patikada işaretlemeler çok iyi. Melas kıyısına indikten sonra Sinanhoca'ya yaklaşırken işaretlemeleri takip etmek çok zor. Yol çalışmaları ve tarla-bahçe düzenlemeleri sebebiyle işaretler kaybolmuş. GPS iz kaydınız yok ise Sinanhoca köyü istikametine doğru uygun yolları kullanmalısınız.
Muhtar Ahmet Güven (0542 896 8760) köyün düğün salonunu sizlere de açabilir geceniz rahat geçebilir.
3. Gün - Sinanhoca - Menteşbey
Rotamız Sinanhoca'nın hemen arkasındaki Tepedağ zirvelerine yakın yamaçları dolaşarak ilerliyor. Yaklaşık 20 kg. lık sırt çantasıyla bu kayalık yamaçları aşamayacağımızı öğrendik. Sinanhoca ve Menteşbey Muhtarlarının önerilerine uyarak sırt çantalarımızı Sinanhoca'dan kalkan öğrenci minibüsüne verdik ve Menteşbey Muhtarına teslim edilmek üzere gönderdik. Böylece günlük ihtiyaçlarımızı içeren küçük bir çanta ile yola çıktık. İyi ki öyle yapmışız. Bu uygulamayı lütfen unutmayınız. Aksi halde yürüyüşçünün işi gerçekten çok zor. Yol kalitesi, çarşaklar, dik tırmanışlar ve rengi solmuş işaretlerin görülememesi sebebiyle çok efor sarf etmek gerekecek ve belki gün ışığı zamanı yetmeyecektir.
Menteşbey Muhtarı Ali Rıza Balaban'ın (0535 923 7766) köyün sosyal tesisini kamp için size açması yorgunluğunuzu azaltacaktır.
Önerilerim;
Sinanhoca'dan Menteşbey'e tam yüklü sırt çantası ile yola çıkmayınız.
GPS iz kaydınız yok ise kaybolmanız veya izi bulmak için çok zaman harcamanız kaçınılmazdır.
Yağışlı havalarda bu parkuru kullanmaktan kaçınınız.
4. Gün - Menteşbey - Akşahap
Bu parkurdaki Sır Abbas Dağını bir (S) çizerek aşıyoruz. Menteşbey çıkışında Melas'ın muhteşem kanyon manzaraları bizleri uğurluyor. Daha sonra taş döşeli yaklaşık 5 km lik sanki eski günlerini sürdürmeye çalışan antik kervan yolunda yükselerek ilerlemek insanın duygularını değiştiriyor.
Sonra orman patikalarını takip ederek Karavuz bölgesine ulaşıyoruz. Akşahap için 1-2 km daha yükselerek ilerlemelisiniz.
Melas kervan yollarının en önemli özelliği, yolların oldukça belirgin ve işaretlemelerin gereğinden fazla sık olmasıdır. Fakat birçok yerde orman ve yol çalışmaları nedeniyle ve bazı noktalardaki kaymalar ve bölgesel yangınlar sebebiyle işaretlemeler kaybolmuştur. Ayrıca yol kavşaklarında girilmeyecek yollar için (X) işareti bazı yerlerde mevcut değildir. Sapaklarda ve ani dönüş yerlerinde belirgin işaretlemeler yoktur. Bu sebeble GPS iz kaydı olmadan rehbersiz yola çıkılmamasını önemle tavsiye ediyorum.
Akşahap Muhtarı Yılmaz Öztürk (0545 375 0788)köy kahvesini gecelememiz için bize tahsis etti. Yağmurda çadır kurmaktan kurtulduk.
5. Gün - Akşahap - Üzümdere
Akşahap'ın yamacına yaslandığı dağın ismi Erenler Tepesidir. Bu tepeye çıkan ana patikayı gösteren işaretlemeler %80 kaybolmuş haldedir. Kırmızı beyaz boya kalitesi iyi olmadığından 2 sezon içinde güneşten ve kardan neredeyse tamamen silinmişlerdir. Ayrıca onlarca keçi yolu sebebiyle birçok çıkmaz yola girebiliyorsunuz. Ana yolu uzun dallı ve dikenli makiler kaplamış. Çok zorluk çektik ve sonunda Erenler'e çıkan basamaklı taşlı kervan yoluna kavuştuk. GPS kayıtlarında gerekli düzeltmeleri yaparak doğruya yakın iz kayıtlarımı wikiloc sitesinden temin edebilirsiniz.
Erenler tepesinin kuzey yamacında orman içi mükemmel bir parkuru kolayca takip ederek Melas çayına kadar inmek çok zevkli. Burada sağımızda kalan Sivri'nin dibindeki dar boğazda konumlanmış antik tahta asma köprüyü geçmeli, iyi durumda taş döşeli zikzaklar halinde yükselen kervan yoluyla Üzümdere'ye ulaşmalısınız.
Üzümdere Muhtarı Galip Düzenli (0542 614 4911) çok yardımseverdir. Önceden haberleşilirse sizleri 2-3 km uzakta Melas kıyısındaki alabalık çiftliğine kadar ulaştırabilir ve balık ziyafetine kavuşabilirsiniz.
Üzümdere köyünde yeni bir cami yapılmakta olduğundan köy kahvesi geçici olarak ibadet yerine dönüştürülmüştür. Bu sebeble uygun bir geceleme yeri bulmakta zorlandık. Kamp yeri de yoktur. Cami inşaatinın düzgün bir beton zemininde kamp yaptık.
6. Gün - Üzümdere - Günyaka
Önce Sivri'nin dibindeki antik tahta asma köprüye inmeli ve sonra Sivri'nin dik yamaçlarında saatlerce tırmanmalısınız. Bu bölümde işaretlemeler gerçekten mükemmel, özel bir önem verilmiş gibi.
Tırmanış Sivri'nin güneyindeki Belalan geçitini aşınca sona eriyor. Günyaka'ya kadar yolumuz rahat. Günyaka'nın 400 m kadar ilerisinde çok güzel bir kamp alanı mevcuttur. Burada her yıl Erik Festivali yapılır.
Günyaka Muhtarı İbrahim Sağlam (0538 211 7295) ihtiyaçlarınıza cevap bulmaktan mutlu olacaktır.
7. Gün - Günyaka - Cevizli - Susuzşahap
Bu parkurda belirgin ve işaretli kervan yollarını takip etmek çok zor değildir. Kısa zamanda Cevizli'ye ulaşınca bakkal ve lokantalarda her çeşit ihtiyacınızı karşılamak mümkündür. Cevizli işlek bir kavşak noktası olup lisesi bile vardır. Pansiyon da mevcuttur.
Susuzşahap Muhtarı Kemal Ulaş (0538 865 9054) yardımıyla köyde lokanta olmamasına rağmen ücret karşılığı bir ailenin yemek ihtiyacımızı karşılamasından memnun olduk. Bu çeşit hizmetler için 1-2 gün öncesinden haberleşmek gerektiği unutulmamalıdır.
8. Gün - Susuzşahap - Değirmenlik
Susuzşahap çıkışından itibaren yükselirken, solmuş ve silinmiş işaretler sebebiyle ve ayrıca avcıların en çok ziyaret ettiği bu bölgede oluşan karmaşık patikalar nedeniyle ana patikayı takip etmek kolay değildir. Biz, zaman kaybetme pahasına ana patikayı takip etmeyi başardık ve iz kayıtlarını çıkardık.
Değirmenlik Muhtarı İsmail Özkan (0538 492 4733) kamp, yemek vb ihtiyaçlarımızı karşılayabilmek için yardımlarını esirgemedi.
Değirmenlik, 2 adet bakkalı, köy kahvesi, küçük pazar yeri ve 3-5 kişilik merkezi bir kamp yeri ile sevimli bir köydür.
Muhtarın babası İbrahim Özkan, bu köyde 30 yıl muhtarlık yapmış 91 yaşında hala otomobil kullanabilen hoş sohbet saygıdeğer bir insan. Türkiye'nin son 60 yıllık siyasi ve ekonomik tarihini Değirmenlik köyünü örnekleyerek bizlere anlatması çok ilgi çekiciydi. 30-40 yıl önce köyünde bulduğu %85 tenörlü Boksit alüminyum cevheri madeninin yakında işletmeye açılacak olmasından sevinç duyuyor.
9. Gün - Değirmenlik - Değirmenlik Yaylası
Değirmenlik Yaylası 1800 m kotunda, oldukça serin, Giden Gelmez Dağlarının tepeleri arasında sıkışmış küçük bir yayla. O bölgede ayıların sık görülmeye başladığını ve yaylada kimse kalmadığı için çadır kampı yapmanın tehlikeli olacağını öğrendik. Muhtar İsmail Özkan yayladaki bir çoban kulübesinin anahtarını verdi ve orada kalmamızı istedi.
Yatay bir patika ile Süleymaniye köyüne kadar ilerledik. Sonra tırmanışa başladık. Güneşten solan işaretler nedeniyle zaman zaman ana patikadan çıksak da %95 oranında doğru iz üzerinde yürümeyi başardık.
Yaylada çoban kulübesine yerleştik ve güvenli bir gece geçirdik. Gece ayı geldi. Kulübenin yanındaki büyük taşları oynattı ve homurdandı. Ben uyandım, fakat arkadaşlarım telaşlanmasın diye sessiz kaldım. Meğer Mehmet bey de aynı şekilde davranmış.
10. Gün - Değirmenlik Yaylası - Seydişehir
Giden Gelmez Dağlarının batı yamaçlarını sağımıza alarak muhteşem manzaralar eşliğinde 7 saatlik bir yürüyüş ile Seydişehir Beldibi'ne ulaştık. İşaret boyaları bu parkurda neredeyse kaybolacak derecede silinmiş. Gelecek yıl herhalde artık görülemezler.
Bu parkurlarda yürüyecek arkadaşlarımın wikiloc sitesindeki iz kayıtlarıma güvenmelerini ve kullanmalarını tavsiye ediyorum.
Bu güzel etkinliği gerçekleştirmemize olanak tanıyan MELAS VADİSİ PAMPHYLİA'NIN ANTİK İZLENİMLİ YÜRÜYÜŞ ROTALARI kitabını yazan, rotaları belirleyen ve işaretlemeleri yapan Sayın Emrah Özkök ve emeği geçen arkadaşları da özel bir teşekkürü hak ediyorlar.
Doğada Kalalım ve Sağlıklı Olalım.