Likya Yolu - 19 Çayağzı'ndan Gürses ve Myra'ya ( 2021 04 )

Erkenden yürümeye başlamak yol aldırıyor. Kapaklı’dan Çayağzı’na gelip, Andriake’yi ziyaret ettikten sonra yola çıktığımızda saat henüz 11:00 i gösteriyor. Günü Myra Antik Kenti’nde tamamlamayı hedefliyoruz.

Çayağzı kumsalını gerisin geriye geçtikten sonra önümüzdeki boyunca yükselen patika bizi bekliyor. İlk 100 m lik bölüm biraz zorlu olsa da sonrasın da kavuşacağımız asfalt yola kadar makul bir çıkış var. Bu zorlu yokuşta bize o tatlı gözlerle bakan birkaç eşekle karşılaşmak ise yorgunluğumuzu bir nebze hafifletiyor.

Yalnız yolun 2.km sinde büyük bir meşenin altında mola verdikten sonra ilerdeki seralara çıkan patikayı kapatılmış buluyoruz. Kırmızı beyaz işaretlerde pek yeni durmuyor. Mola yerine geri dönüp bu sefer soldaki yamaca doğru giden işaretleri bulup takip ederek ilk önce yeşil, genişçe bir düzlüğe ulaşacak sonrada buradaki yolu takip ederek asfalt yolla kavuşuyoruz. Aylardan nisan ama hava yeterince sıcak.

Artık dar bir kanyon gibi başlayan Eğridere Vadisi’nin girişine kadar karayolunda yaklaşık 1 km lik düz bir yolumuz var. Yolun açılması için muhtemelen mermer olan yamaç boyu kesilmiş düzgün satıh bu giriş boyunca oldukça dikkat çekiyor.

Vadiye girmeden önce güneye, Çayağzı kumsalına doğru son bir bakış atıyoruz. Vadinin sol yamacının üstünde Sura Antik Kenti’nin kalıntıları ve birkaç lahit var. Aşağıda, vadinin tabanında ise o zamanında kehanetin balıklarla yapıldığı antik merkezden kalan birkaç duvarın kalıntıları seçilebilmekte.

Önümüzde Gürses’e kadar yaklaşık 3 km boyunca yükseleceğimiz dar bir vadi ve dere yatağı var. Yavaş yavaş adımlamaya başlıyoruz. Baharın coşkusuyla kendini gösteren pembe renkli orkideler de ayrıca dikkat çekici bu bölümde. Gürses’e çıkmadan önce, olmayan bir patikayı takip eden işaretlerin çıkardığı dik yamaç ise nefes kesici.

Gürses’de karayolunu bir kere daha kesip seraların arasından patikayı takip ediyoruz. Buradan sonraki 2 km lik bölüm başlangıçta labirenti andıran kayalar ve küçük yeşil çayırların arasından kıvrıldıktan sonra küçük bir vadiyi takip ederek dik bir iniş yapıyor. Sonrasında yeni yapılan ve taş üstünde taşın kalmadığı, hatta geçtikten sonra işaretleri bulmanın oldukça güç olduğu bir sera çalışması alanı geçiliyor. Bu bölümü takip eden bozuk zeminli ve uzun makilik alanda da dikkatli olmak da fayda var.

Nihayetinde Sümeli Mevkinde seralarla tekrar buluşuyorsunuz. Buradan sonraki toprak yol ve sonrasında takip edeceğiniz işaretli patika sizi ilk önce kale kalıntılarına çıkarıyor sonrasındaysa daha aşağı Demre’nin sokaklarına indirerek cadde üzerinden Myra Antik Kenti’ne ulaştırıyor.

Myra hakkında şu link üzerinden daha fazla bilgiye ulaşmak mümkün https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/antalya/gezilecekyer/myra