Likya Yolu - 18 Kapaklı'dan Çayağzı ve Andriake'ye ( 2021 04 )

Günün neredeyse ilk ışıkları ile Kapaklı'da, Likya Yolu'nda önceki gün kaldığımız yerdeyiz. Kırmızı beyaz işaretler bizi bir kaç km sonra denizin kenarına, Çakıl plajına ulaştırıyor. Deniz davet etse de su henüz bizim gireceğimiz kadar sıcak değil. Bununla beraber yukardan aşağıya görebildiğimiz kadarıyla tüm koy , muhtemelen üreme amacıyla buluşmuş ve bizde daha çok caretta olarak bilinen İribaşlı Deniz Kaplumbağaları ile dolu. Hemen hemen bir düzinesi değişik noktalarda gözümüze çarpıyor.

Eğridere Vadisi'nden gelen derenin üzerinden geçen ahşap köprüye ulaşmadan önce Eseler-Gürses sapağını geçiyoruz. Bu ahşap köprüden Çayağzı Köprüsü'ne uzanan bölümde ise kıyı çizgisini izlediğimiz keyifli bir kumsal var.

Çayağzı'nı geride bırakıp Andriake Antik Kenti'ne doğru adımlarımızı sıklaştırıyoruz. İzlediğimiz güzergah şimdi çoktan dolmuş ve uzun zaman önce göçmen kuşlara ev sahipliği yapmaya başlamış antik limanın oluşturduğu sulak alanın kenarından geçiyor ve Andriake'ye ziyaretçi girişinden değilde arka taraftaki kalıntıların arasından ulaşıyor.

Zamanında Myra'nın limanı olan bu antik yerleşimde Roma döneminde tahıl ambarı olan ve restore edilerek günümüzde Likya Uygarlıkları Müzesi olarak hizmet veren yapılar da yer alıyor. Şu link üzerinden daha fazla bilgiye ulaşmak mümkün https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/antalya/gezilecekyer/likya-uygarliklari-muzesi--andriake-orenyeri

Alana hızlı bir bakış atıp en az bir yarım gün ayrılması gereken müzeyi incelememizi bir sonraki gelişimize bırakıyoruz. Zira önümüzde bugün bitirmemiz gereken ve Sura, Eğridere Vadisi, Gürses üzerinden Myra Antik Kenti'ne uzanan uzun bir yol daha var...