Latmos Zirve Karahayıt - Akçalı
near Karahayıt, Muğla (Türkiye)
Viewed 1909 times, downloaded 93 times
Trail photos
Itinerary description
Tarihin her dönemini yaşayan bu zengin topraklar üzerinde tarihi kadar çeşitli flora ve faunaya da rastlarsınız. Dünya Doğayı Koruma Vakfı’na (WWF) göre doğal bitki örtüsünün zenginliği ve endemikleriyle Türkiye’nin 122 Önemli Bitki Alanı’ndan biri olan Beşparmak Dağları’nda; baskın olarak kızılçam ormanlarını, yerel halkın geçim kaynaklarından önemli bir kısmını oluşturan fıstık çamı ormanlarını ve batıya doğru ilerledikçe zeytin ağaçları topluluklarını yoğun olarak görürsünüz. Ayrıca bölgenin botanik bilimi açısından çok önemli olan florasında 7’si endemik toplam 22 adet tehlike altında bitki taksonu yer almaktadır. Arhes Milli Parkı ise daha önceden bahsettiğim gibi yarı-çöl karakteri taşıyan bir arazi içindedir. Canlı sayısının ve çeşidinin az olduğu çöl ekosisteminde ise kaktüsler, yukkalar ve karayosunları hakimdir.
1960’lı yıllara kadar, Anadolu Parsı’nın yaygın olarak yaşadığı Beşparmak Dağları’nda, şu anda pars yaşamasa da, bir zamanlar avlanıldığı kaplan kapanlarına birçok yerde rastlarsınız. Ayılar için yapılmış birçok kovanlığın blok kayaların tepelerinde durduğunu görünce neden bu tepelere bal kayası dendiğini anlarsınız. Şansınız varsa, Beşparmağın yüksek dağlarında yaşayan ve nesli tükenmek üzere olan Akkuyruklu Kartalı ayrıca Yılan Kartalını ve Kızıl Şahini göklerde süzülürken görebilirsiniz.
Yorulduysanız eğer, köylere gidin ve kapılarını çalın. Çoğu Yörük olan ailelerin misafirperverlikleri ile tanışın, eşsiz ege mutfağını keşfedin. Ayak yağı için zeytin sıkılan taş düzenekleri yerinde görün. Evlerdeki taş ustalığını yerinde inceleyin. Latmos’un size sunduğu tüm güzellikleri görün…
Ve sonra… Başınızı biraz öteye çevirerek Latmos’un delik deşik edilen tepelerini, sırtlarını görün…
Uzun sürelerden beri Latmos’da feldspat minerali çıkarılmakta ve bu bölgenin coğrafi güzelliği ve tarihsel anıtları gün geçtikçe zarar görmektedir. Böylece “kutsal dağ” Latmos’un 500 milyon yıllık benzersiz güzellikteki kayaçları şiddetli bir değişime uğrayarak banyo seramiği olarak son bulmaktadır.
Doğal ve kültürel mirasımızı, banyo seramiği için nasıl ihraç ettiğimizi görün…
Latmos’un derelerinden akan maden tozlarından oluşan çamuru görün…
Başta Karakaya Köyü olmak üzere Latmos’taki köylerde, rüzgâr tarafından havaya karışan ve yağmur sularıyla tarım arazilerine giren maden tozu yerel halkın sağlığını da tehdit etmektedir.
İnsanlarımızın sağlığını banyo seramiği için nasıl ihraç ettiğimizi görün…
Sonra dönün ve Amerika’daki Arches Milli Parkı’nı yeniden düşünün… Milli Parkın sınırında bulunan Moab şehrinde yaşayan insanların ekoturizm faaliyetlerinden nasıl gelir elde ettiğini düşünün. Ve hatta bir film seti haline dönüşen şehirde 50’den fazla milyon dolarlık filmleri, örneğin 2010 yapımı 127 Saat filmini, 2012 yapımı John Carter filmini, 2013 yapımı Lone Ranger filmini hatırlayarak elde edilen hasılatı ve milli bütçeye katkısını düşünün…
Sadece Latmos’ta değil, Feldspat minerali Türkiye’de başka bölgelerde de bulunmaktadır, oysa Latmos dünya kültür ve doğa mirası yönünden eşsizdir…
Latmos’un asıl servetinin yerin altında değil üzerinde olduğunu görün. Arches Milli Parkından 2012 yılında sadece girişlerde alınan ücret ortalama olarak 10 milyon 700 bin $’dır. Ve bu rakam yıllar geçtikçe artış göstermiştir ve gösterecektir. Oysaki Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Maden İşleri Genel Müdürlüğü, Endüstriyel Mineraller Daire Başkanlığı’nca 2014 yılı için Muğla ve Aydın yöresinde çıkan feldispat madeninin bir tonunun fiyatı 30 TL olarak belirlenmiştir. Bu madenin bir sonu var, sürdürülebilir kalkınmanın sağlanabilmesi yönünde bu gerçeği görün…
Latmos ağlıyor….
Latmos can çekişiyor…
Daha fazla gecikmeden, tamamen kaybetmeden, lütfen görün…
1960’lı yıllara kadar, Anadolu Parsı’nın yaygın olarak yaşadığı Beşparmak Dağları’nda, şu anda pars yaşamasa da, bir zamanlar avlanıldığı kaplan kapanlarına birçok yerde rastlarsınız. Ayılar için yapılmış birçok kovanlığın blok kayaların tepelerinde durduğunu görünce neden bu tepelere bal kayası dendiğini anlarsınız. Şansınız varsa, Beşparmağın yüksek dağlarında yaşayan ve nesli tükenmek üzere olan Akkuyruklu Kartalı ayrıca Yılan Kartalını ve Kızıl Şahini göklerde süzülürken görebilirsiniz.
Yorulduysanız eğer, köylere gidin ve kapılarını çalın. Çoğu Yörük olan ailelerin misafirperverlikleri ile tanışın, eşsiz ege mutfağını keşfedin. Ayak yağı için zeytin sıkılan taş düzenekleri yerinde görün. Evlerdeki taş ustalığını yerinde inceleyin. Latmos’un size sunduğu tüm güzellikleri görün…
Ve sonra… Başınızı biraz öteye çevirerek Latmos’un delik deşik edilen tepelerini, sırtlarını görün…
Uzun sürelerden beri Latmos’da feldspat minerali çıkarılmakta ve bu bölgenin coğrafi güzelliği ve tarihsel anıtları gün geçtikçe zarar görmektedir. Böylece “kutsal dağ” Latmos’un 500 milyon yıllık benzersiz güzellikteki kayaçları şiddetli bir değişime uğrayarak banyo seramiği olarak son bulmaktadır.
Doğal ve kültürel mirasımızı, banyo seramiği için nasıl ihraç ettiğimizi görün…
Latmos’un derelerinden akan maden tozlarından oluşan çamuru görün…
Başta Karakaya Köyü olmak üzere Latmos’taki köylerde, rüzgâr tarafından havaya karışan ve yağmur sularıyla tarım arazilerine giren maden tozu yerel halkın sağlığını da tehdit etmektedir.
İnsanlarımızın sağlığını banyo seramiği için nasıl ihraç ettiğimizi görün…
Sonra dönün ve Amerika’daki Arches Milli Parkı’nı yeniden düşünün… Milli Parkın sınırında bulunan Moab şehrinde yaşayan insanların ekoturizm faaliyetlerinden nasıl gelir elde ettiğini düşünün. Ve hatta bir film seti haline dönüşen şehirde 50’den fazla milyon dolarlık filmleri, örneğin 2010 yapımı 127 Saat filmini, 2012 yapımı John Carter filmini, 2013 yapımı Lone Ranger filmini hatırlayarak elde edilen hasılatı ve milli bütçeye katkısını düşünün…
Sadece Latmos’ta değil, Feldspat minerali Türkiye’de başka bölgelerde de bulunmaktadır, oysa Latmos dünya kültür ve doğa mirası yönünden eşsizdir…
Latmos’un asıl servetinin yerin altında değil üzerinde olduğunu görün. Arches Milli Parkından 2012 yılında sadece girişlerde alınan ücret ortalama olarak 10 milyon 700 bin $’dır. Ve bu rakam yıllar geçtikçe artış göstermiştir ve gösterecektir. Oysaki Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Maden İşleri Genel Müdürlüğü, Endüstriyel Mineraller Daire Başkanlığı’nca 2014 yılı için Muğla ve Aydın yöresinde çıkan feldispat madeninin bir tonunun fiyatı 30 TL olarak belirlenmiştir. Bu madenin bir sonu var, sürdürülebilir kalkınmanın sağlanabilmesi yönünde bu gerçeği görün…
Latmos ağlıyor….
Latmos can çekişiyor…
Daha fazla gecikmeden, tamamen kaybetmeden, lütfen görün…
Waypoints
Comments (4)
You can add a comment or review this trail
I have followed this trail View more
Information
Easy to follow
Scenery
Difficult
Teşekkürler Erol hocam
I have followed this trail View more
Information
Easy to follow
Scenery
Difficult
Teşekkürler.
I have followed this trail verified View more
Information
Easy to follow
Scenery
Difficult
Güzel rota
Erol hocam merhaba, tarihi yerileri bu rotada görmemiz mümkün mü?