← Part of Samanlı Dağları
Kuzuyayla'dan Pazarçayırı'na ( 2013 02 )
near Nusretiye, Kocaeli (Türkiye)
Viewed 72 times, downloaded 4 times
Trail photos
Itinerary description
Son iki sefer karların içerisinde yürüme hayali ile dağlara çıkmış ama teslim olmuştuk yalancı bahara. Bu sefer farklıydı. Kartepe’deki arkadaşlarımız karın yeni yağdığını, ağaçların her bir dalının tıpkı birer dantel gibi göz alıcı olduğunu söylüyordu.
Eşlik edeceğimiz Ekip İstanbul’dan geliyor. Gebze’de onlara katılıyoruz. Kartepe yolunda yükselmeden önceki durağımız Maşukiye’de son ihtiyaçlarımızı temin ediyoruz. Kar, araçla ulaşıma Kuzuyayla Mesire yerinin ana girişine kadar müsaade ediyor. Ve bu planladığımızdan yaklaşık 2 km daha fazla yürüyeceğimiz anlamında.
Araba yolu, asırlık kayınların dalları, birkaç ay sonra goncalarını patlatacak olan orman gülleri, her taraf bembeyaz… Biraz ilerimizde küçük bir karartı kısa bir sürede olsa bu beyazlığın içinde koşturuyor, bir gelincik olmalı…
Rahat bir tempoyla yürümeye başlıyoruz. Birazdan vücudumuz ısınacak ve biz ilk önce giysilerimizin fermuarlarını açacak daha da ısınınca fazlalıkları çıkarıp çantalarımıza koyacağız. Kuzuyayla’ya rahatlıkla ulaşıyoruz. Altıoluk Yaylasına giden yola sapmadan önce ise biraz durup soluk almak gerekiyor. Artık üzerinde yürüdüğümüz karın kalınlığı çoktan yarım metreyi aşmış vaziyette.
Önümüzden bir başka ekip daha var , izlerini takip ediyoruz. Beyaz zeminin ağırlığımızı taşımadığı noktalarda bize sunduğu ise belimize kadar kara gömülmek. Bata çıka, güle oynaya, yardımlaşa yol alıyoruz , bizden daha hafif olan tilkilerin izleri peşi sıra.
Altıoluk Yaylası’ndaki görüş alanımız Sultaniye’ye kadar uzanan vadiye, onu çevreleyen tepelere, ormanlara hakim. Sonbahar da kızaran ilkbaharda yeşeren bu panoramanın beyaz halini izlemek ise ayrı bir keyif veriyor insana.
Karaoluk Yaylası’nda öğle yemeğimizi yiyeceğiz. Oraya kadar olan mesafeyi ise neredeyse kaybolmaya yüz tutmuş bir patikayı izleyerek aşıyoruz. Bu sırada eskide olsa bir kocaoğlanın izlerine paralel yürüyoruz bir süre. İzine rastladığımız tek canlı o değil elbette. Yaban hayatın hareketliliği kardaki izlerden belli oluyor. Çakal, geyik, yabandomuzu ve hatta küçük orman farelerinin izleriyle de kesişiyor yolumuz.
Eski bir yayla evinin önünde veriyoruz öğlen molasını. Bir taraftan sucukları pişireceğimiz közü hazırlamak gerekiyor, diğer taraftan bir bardak sıcak çay için ispirto ocaklarını. Her ikiside fazla vaktimizi almıyor. Hepimiz kurt gibi acıkmışız. Sonrasında ise hem pek fazla yolumuz yok hem de zeminde daha az kar var. 11.5 km lik parkuru ise Pazarçayırı’nda KİDOSK ‘a(Kartepe İzcilik ve Doğa Sporları Kulübü) ait İzci evinde noktalıyoruz.
Eşlik edeceğimiz Ekip İstanbul’dan geliyor. Gebze’de onlara katılıyoruz. Kartepe yolunda yükselmeden önceki durağımız Maşukiye’de son ihtiyaçlarımızı temin ediyoruz. Kar, araçla ulaşıma Kuzuyayla Mesire yerinin ana girişine kadar müsaade ediyor. Ve bu planladığımızdan yaklaşık 2 km daha fazla yürüyeceğimiz anlamında.
Araba yolu, asırlık kayınların dalları, birkaç ay sonra goncalarını patlatacak olan orman gülleri, her taraf bembeyaz… Biraz ilerimizde küçük bir karartı kısa bir sürede olsa bu beyazlığın içinde koşturuyor, bir gelincik olmalı…
Rahat bir tempoyla yürümeye başlıyoruz. Birazdan vücudumuz ısınacak ve biz ilk önce giysilerimizin fermuarlarını açacak daha da ısınınca fazlalıkları çıkarıp çantalarımıza koyacağız. Kuzuyayla’ya rahatlıkla ulaşıyoruz. Altıoluk Yaylasına giden yola sapmadan önce ise biraz durup soluk almak gerekiyor. Artık üzerinde yürüdüğümüz karın kalınlığı çoktan yarım metreyi aşmış vaziyette.
Önümüzden bir başka ekip daha var , izlerini takip ediyoruz. Beyaz zeminin ağırlığımızı taşımadığı noktalarda bize sunduğu ise belimize kadar kara gömülmek. Bata çıka, güle oynaya, yardımlaşa yol alıyoruz , bizden daha hafif olan tilkilerin izleri peşi sıra.
Altıoluk Yaylası’ndaki görüş alanımız Sultaniye’ye kadar uzanan vadiye, onu çevreleyen tepelere, ormanlara hakim. Sonbahar da kızaran ilkbaharda yeşeren bu panoramanın beyaz halini izlemek ise ayrı bir keyif veriyor insana.
Karaoluk Yaylası’nda öğle yemeğimizi yiyeceğiz. Oraya kadar olan mesafeyi ise neredeyse kaybolmaya yüz tutmuş bir patikayı izleyerek aşıyoruz. Bu sırada eskide olsa bir kocaoğlanın izlerine paralel yürüyoruz bir süre. İzine rastladığımız tek canlı o değil elbette. Yaban hayatın hareketliliği kardaki izlerden belli oluyor. Çakal, geyik, yabandomuzu ve hatta küçük orman farelerinin izleriyle de kesişiyor yolumuz.
Eski bir yayla evinin önünde veriyoruz öğlen molasını. Bir taraftan sucukları pişireceğimiz közü hazırlamak gerekiyor, diğer taraftan bir bardak sıcak çay için ispirto ocaklarını. Her ikiside fazla vaktimizi almıyor. Hepimiz kurt gibi acıkmışız. Sonrasında ise hem pek fazla yolumuz yok hem de zeminde daha az kar var. 11.5 km lik parkuru ise Pazarçayırı’nda KİDOSK ‘a(Kartepe İzcilik ve Doğa Sporları Kulübü) ait İzci evinde noktalıyoruz.
You can add a comment or review this trail
Comments