KISIRKAYA - RUMELİ FENERİ (ROTA - 9A ) (İSTANBUL KUZEY ORMANLARI YOLU )
near Kısırkaya, İstanbul (Türkiye)
Viewed 489 times, downloaded 15 times
Trail photos
Itinerary description
İstanbul’un kuzeyindeki ormanlar, aynı zamanda bu kentin içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılayan Avrupa yakasındaki Istranca, Terkos, Büyükçekmece, Alibeyköy ve Sazlıdere ile Anadolu yakasındaki Ömerli, Elmalı ve Darlık havzalarını barındırmaktadır. Ormanlar, içme suyu havzaları ile birlikte ele alındıklarında, İstanbul’un sürdürülebilir gelişimi açısından vazgeçilmez öneme sahip ekolojik kuşak ve koridorların ana bileşenlerini oluşturmaktadır.
En önemli orman alanlarından biri olan Belgrad Ormanlarıysa, yüzlerce yıldır İstanbul’un su ihtiyacını karşılama işlevini yerine getirmekte ve 7 adet su bendini barındırmaktadır. Aynı orman içerisinde yer alan Atatürk Arboretumu (Botanik bahçesi) ise dünyaca bilinen önemli 450 bitki türüne ev sahipliği yapmakta ve dünya ormancılık bilimi açısından özgün bir konuma sahiptir.
Belgrad Ormanından başka kentte ekolojik ve biyolojik yönden önemli diğer doğal yaşam alanları Terkos ve Kasatura arasındaki ormanlık alan ve kıyı şeridi, Ağıl Dere ve Ağaçlı Kumulları, Gümüşdere Kumulları, Kuzey Boğaziçi, Büyükçekmece Gölü, Küçükçekmece Gölü, Batı İstanbul Meraları, Ömerli Havzası, Sahilköy, Şile, Ağva Kumulları, Ağva Deresi ve Şile adalarından oluşmaktadır.
Biyolojik çeşitlilik (bitki ve hayvan çeşitliliği) bakımından da önemli bir yere sahip olan İstanbul ve çevresindeki orman alanları, dünyanın önemli kuş göçü yoğunlaşma alanlarından olup, yüz binlerce su kuşuna, yırtıcı ve ötücü kuş türüne göç döneminde ev sahipliği yapmaktadır. Bu özellikleri nedeniyle İstanbul Boğazı, ülkemizde ve dünya üzerinde kuş göçünün en iyi izlenebildiği yerlerden biridir. Ayrıca Sarıyer’deki Türkmenbaşı ve Beykoz’daki Polenezköy Tabiat Parkları, barındırdıkları önemli bitki örtüsü ve yaban hayatı ile halkın dinlenme ve eğlenmesine uygun tabiat parçaları olarak bu orman alanları içinde yer almaktadırlar.
3. Boğaz Köprüsü ve bağlantı yollarının doğal çevre ile ilişkisindeki en can alıcı noktalardan biri de, İstanbul’da yapılan üst ölçekli arazi kullanımı ve ulaşım projelerinin doğal çevre üzerindeki tahribatları ve teşvik ettikleri yeni yapılaşmaların mikro klima üzerinde yarattığı “ısı adası” etkisidir. Mikro klima üzerinde serinletici etkisi olan orman alanlarının, doğal bitki örtüleriyle kaplı alanların ve yapılaşmamış-açık alanların tahribatı, ısı adası etkisini daha da arttırmaktadır.
Waypoints
KISIRKAYA PLAJI
KISIRKAYA PLAJI İstanbul’un mevcut yerleşim alanları ile Karadeniz kıyısı arasında kalan kesiminde, önemli orman alanları, su havzaları, kumullar, barajlar, bentler, tabiat parkları ile çok sayıda endemik (başka yerde yaşamayan) bitki ve hayvan türlerinden oluşan farklı ekosistemlerin bir arada bulunduğu bütüncül bir ekolojik alan yer almaktadır. İstanbul’un kuzeyindeki ormanlar, aynı zamanda bu kentin içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılayan Avrupa yakasındaki Istranca, Terkos, Büyükçekmece, Alibeyköy ve Sazlıdere ile Anadolu yakasındaki Ömerli, Elmalı ve Darlık havzalarını barındırmaktadır. Ormanlar, içme suyu havzaları ile birlikte ele alındıklarında, İstanbul’un sürdürülebilir gelişimi açısından vazgeçilmez öneme sahip ekolojik kuşak ve koridorların ana bileşenlerini oluşturmaktadır. En önemli orman alanlarından biri olan Belgrad Ormanlarıysa, yüzlerce yıldır İstanbul’un su ihtiyacını karşılama işlevini yerine getirmekte ve 7 adet su bendini barındırmaktadır. Aynı orman içerisinde yer alan Atatürk Arboretumu (Botanik bahçesi) ise dünyaca bilinen önemli 450 bitki türüne ev sahipliği yapmakta ve dünya ormancılık bilimi açısından özgün bir konuma sahiptir. Belgrad Ormanından başka kentte ekolojik ve biyolojik yönden önemli diğer doğal yaşam alanları Terkos ve Kasatura arasındaki ormanlık alan ve kıyı şeridi, Ağıl Dere ve Ağaçlı Kumulları, Gümüşdere Kumulları, Kuzey Boğaziçi, Büyükçekmece Gölü, Küçükçekmece Gölü, Batı İstanbul Meraları, Ömerli Havzası, Sahilköy, Şile, Ağva Kumulları, Ağva Deresi ve Şile adalarından oluşmaktadır. Biyolojik çeşitlilik (bitki ve hayvan çeşitliliği) bakımından da önemli bir yere sahip olan İstanbul ve çevresindeki orman alanları, dünyanın önemli kuş göçü yoğunlaşma alanlarından olup, yüz binlerce su kuşuna, yırtıcı ve ötücü kuş türüne göç döneminde ev sahipliği yapmaktadır. Bu özellikleri nedeniyle İstanbul Boğazı, ülkemizde ve dünya üzerinde kuş göçünün en iyi izlenebildiği yerlerden biridir. Ayrıca Sarıyer’deki Türkmenbaşı ve Beykoz’daki Polenezköy Tabiat Parkları, barındırdıkları önemli bitki örtüsü ve yaban hayatı ile halkın dinlenme ve eğlenmesine uygun tabiat parçaları olarak bu orman alanları içinde yer almaktadırlar. 3. Boğaz Köprüsü ve bağlantı yollarının doğal çevre ile ilişkisindeki en can alıcı noktalardan biri de, İstanbul’da yapılan üst ölçekli arazi kullanımı ve ulaşım projelerinin doğal çevre üzerindeki tahribatları ve teşvik ettikleri yeni yapılaşmaların mikro klima üzerinde yarattığı “ısı adası” etkisidir. Mikro klima üzerinde serinletici etkisi olan orman alanlarının, doğal bitki örtüleriyle kaplı alanların ve yapılaşmamış-açık alanların tahribatı, ısı adası etkisini daha da arttırmaktadır.
KISIRKAYA
KISIRKAYA İstanbul’un mevcut yerleşim alanları ile Karadeniz kıyısı arasında kalan kesiminde, önemli orman alanları, su havzaları, kumullar, barajlar, bentler, tabiat parkları ile çok sayıda endemik (başka yerde yaşamayan) bitki ve hayvan türlerinden oluşan farklı ekosistemlerin bir arada bulunduğu bütüncül bir ekolojik alan yer almaktadır. İstanbul’un kuzeyindeki ormanlar, aynı zamanda bu kentin içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılayan Avrupa yakasındaki Istranca, Terkos, Büyükçekmece, Alibeyköy ve Sazlıdere ile Anadolu yakasındaki Ömerli, Elmalı ve Darlık havzalarını barındırmaktadır. Ormanlar, içme suyu havzaları ile birlikte ele alındıklarında, İstanbul’un sürdürülebilir gelişimi açısından vazgeçilmez öneme sahip ekolojik kuşak ve koridorların ana bileşenlerini oluşturmaktadır. En önemli orman alanlarından biri olan Belgrad Ormanlarıysa, yüzlerce yıldır İstanbul’un su ihtiyacını karşılama işlevini yerine getirmekte ve 7 adet su bendini barındırmaktadır. Aynı orman içerisinde yer alan Atatürk Arboretumu (Botanik bahçesi) ise dünyaca bilinen önemli 450 bitki türüne ev sahipliği yapmakta ve dünya ormancılık bilimi açısından özgün bir konuma sahiptir. Belgrad Ormanından başka kentte ekolojik ve biyolojik yönden önemli diğer doğal yaşam alanları Terkos ve Kasatura arasındaki ormanlık alan ve kıyı şeridi, Ağıl Dere ve Ağaçlı Kumulları, Gümüşdere Kumulları, Kuzey Boğaziçi, Büyükçekmece Gölü, Küçükçekmece Gölü, Batı İstanbul Meraları, Ömerli Havzası, Sahilköy, Şile, Ağva Kumulları, Ağva Deresi ve Şile adalarından oluşmaktadır. Biyolojik çeşitlilik (bitki ve hayvan çeşitliliği) bakımından da önemli bir yere sahip olan İstanbul ve çevresindeki orman alanları, dünyanın önemli kuş göçü yoğunlaşma alanlarından olup, yüz binlerce su kuşuna, yırtıcı ve ötücü kuş türüne göç döneminde ev sahipliği yapmaktadır. Bu özellikleri nedeniyle İstanbul Boğazı, ülkemizde ve dünya üzerinde kuş göçünün en iyi izlenebildiği yerlerden biridir. Ayrıca Sarıyer’deki Türkmenbaşı ve Beykoz’daki Polenezköy Tabiat Parkları, barındırdıkları önemli bitki örtüsü ve yaban hayatı ile halkın dinlenme ve eğlenmesine uygun tabiat parçaları olarak bu orman alanları içinde yer almaktadırlar. 3. Boğaz Köprüsü ve bağlantı yollarının doğal çevre ile ilişkisindeki en can alıcı noktalardan biri de, İstanbul’da yapılan üst ölçekli arazi kullanımı ve ulaşım projelerinin doğal çevre üzerindeki tahribatları ve teşvik ettikleri yeni yapılaşmaların mikro klima üzerinde yarattığı “ısı adası” etkisidir. Mikro klima üzerinde serinletici etkisi olan orman alanlarının, doğal bitki örtüleriyle kaplı alanların ve yapılaşmamış-açık alanların tahribatı, ısı adası etkisini daha da arttırmaktadır.
KUMKÖY
KUMKÖY
RUMELİ FENERİ
RUMELİ FENERİ Rumeli Feneri ya da resmî adıyla Türkeli Feneri[1], İstanbul'un Avrupa yakasında İstanbul Boğazı'nın Karadeniz'le birleştiği kuzey ucunda yer alan deniz feneridir. Karşısındaki Anadolu Feneri'nden 2 deniz mili uzaktadır. Bu iki feneri birleştiren çizgi İstanbul Limanı'nın kuzey sınırını oluşturmaktadır Fenerin bulunduğu köy de aynı isimle (Rumelifeneri) adlandırılır. Eskiçağlarda buradaki yerleşmenin adının Panion olduğu yönünde güçlü kanıtlar bulunduğu ileri sürülmektedir.[2] Kırım savaşı sırasında Fransız ve İngiliz gemilerinin Boğaz'ın ve Karadeniz'in girişlerini görebilmeleri için yapılmasına karar verilen fener 15 Mayıs 1856'da Fransızlar tarafından karşı sahildeki fenerle beraber kule kısmı yapılarak işletilmeye başlanmış. 1933'te Fransızlara verilen 100 senelik işletme imtiyazı iptal edilmiş ve tamamen Türklere geçmiştir. Deniz yüzeyinden 58 metre yüksekte olan kule 30 metre boyundadır. Fener kulesi üç kademede inşa edilmiş olup lambası ilkin gazyağı ardından asetilen ile çalışmıştır. Günümüzde elektrik enerjisi ile aydınlanan fenere bütan gazı ile yedeği alınmaktadır. Fener beyaz ışığı ile 18 deniz mili uzaktan görülebilir. Fenerin içinde Sarı Saltuk Dede'nin bir türbesi vardır.[3][4]
Comments (1)
You can add a comment or review this trail
I have followed this trail View more
Information
Easy to follow
Scenery
Moderate
Bu rotayı Karadeniz Sahili boyunca Sakarya ya kadar ulaşmak için yaptık. Yani Karadeniz - Sakarya hattının bir rotası.