KARYA YOLU EGEDEN AKDENİZE Alinda-Yahşılar

31 Mart 2015 sabahı erken saatlerde Aydın otogarına ulaşan biz Karya Yolu yol arkadaşları Metin Kurt, Yahya Kabak, Harun Özdemir, Ekrem İpekçi, Önder Güngör, Mehmet Bayrakdar ve Cengiz Arısoy'u Kuşadası'ndan gelen sevgili dostumuz TDF Aydın İl Temsilcisi Muzaffer Cüneyöz karşıladı. Sabah çorbasını birlikte içtik. Dostlar sağolsun.
Karpuzlu'ya ulaştığımızda saat 10:00 olmuştu. Alinda ile Karpuzlu iç içe.

1 nci gün: 31.03.2015 / Alinda - Yahşılar / 9,0 km
Alinda hiç kazı yapılmamış bir antik kent. Mazisi MÖ 1350 Hititler kadar uzanıyor. Halikarnassos'u başkent yapan Mausolos'dan sonra kızkardeşi ve karısı olan Kraliçe Artemisia tarafından yönetilen Karya krallığı müteakiben ikinci erkek kardeş İdriseus ile kızkardeşi ve karısı olan Kraliçer Ada tarafından yönetilmiştir. Fakat üçüncü erkek kardeş Piksodaros Kraliçe Ada'yı devirmiş iktidarı ele geçirerek Ada'yı Alinda'ya sürmüştür.
8 yıl sonra Makedon Büyük İskender Anadolu'da yayılmaya başlayınca Ada İskender'e bir mektup yazıyor. "Ey İskender, ben mağdur edildim. Beni tekrar Halikarnassos'a Kraliçe yap ben de sana bir anne şefkati göstereyim". Ada tekrar Karya Kraliçesi olur ve diğer Karya şehirleri yıkılmaktan kurtulurlar.
Alinda surlarla çevrili idi. Romalılar döneminde yapılan agoranın ana duvarı ve sütunları hala ayaktadır. Su kanallarının ve 7 adet kule şeklindeki su sarnıçlarının kalıntıları ile tiyatronun bir bölümü hala görülebiliyor.
Alinda'yı terkeden yolumuz Tekeler köyüne uğruyor. Tekelerde dinlenme molası verirken Çınar Tost Dükkanının tostlarını denemeyi unutmayınız.
Yahşılar köyündeki terk edilmiş İlk Öğretim Okulu geceleme için en uygun yerdir. Önceden köy muhtarı Enver Güldar'a (0536 500 1600) telefon edilirse okul salonunda bir ön temizlik yaptırılabilir.

2 nci gün: 01.04.2015 / Yahşılar - Bağarcık / 19,5 km
Toplam yol = 28,5 km
Fıstık çamları ve etkileyici manzaralar eşliğinde muhteşem bir yürüyüş oldu.
Kullar köyünde köy kahvesi ve bakkal yoktur. Bir köy evinde ayran ve çay molası verdik.
Yörük geçidinde terkedilmiş ilginç bir çoban evinin önünde öğle azıklarımızı atıştırdık.
Soğuk sularında ayaklarımızı serinlettiğimiz dereleri geçtik.
Bağarcık köyünde uygun bir alanda kampımızı kurduk.

3 üncü gün: 02.04.2015 / Bağarcık - Kapıkırı / 16,9 km
Toplam yol = 45,4 km
İnce ince yağan yağmurdan korunmak için giyilen pançolar çok sıkıntı vermektedir. Her yıl çeşitli grubların kamplı buluşma yeri olan Baskıdüzü'nden geçerken Darphane'yi fotoğrafladık. İlerledikçe fıstık çamları yerlerini mantar şeklinde çok büyük ve yuvarlak veya yumurtamsı, çeşitli varlıklara benzetebileceğiniz kayalık bir arazi yapısına bıraktılar.
Yuva tepesi geçitini aşınca Beşparmak zirvesine giden yol ayrımına ulaştık. Aslında bizim programımız Arap Avlusu ve Spiros Manastırına uğrayarak Beşparmak zirvesine çıkmaktı. Fakat çok yağmur yağıyordu ve sis bastırmıştı. Maalesef bu programı iptal ederek yolumuza devam kararı aldık.
Çoban Evleri bölgesinde Hatice hanımın (0536 621 5086) amcası Murat Ali Pınar (0537 765 1436) bizi karşıladı Ayran ve çay ikram etti. Dostluğuna teşekkürler. Bu rotada olacak yürüyüşçüler bu noktanın çok güzel bir kamp alanı olduğunu unutmamalıdırlar.
Karyalılar zamanında yapılmaya başlanmış, daha sonra MÖ 300 de İskender'in generali Antipater'in oğlu Pleistarchus döneminde tamamlanmış ve Romalılar döneminde onarılarak genişletilmiş ve uzatılmış Kral Yollarında yürümek bizleri tarif edilemez yoğun duygular içine sokmuştur.
Yağış ve zorlu yol koşulları nedeniyle bu parkurda hayli geciktik. Gün batımında Kapıkırı köyündeki Latmia Pansiyona ulaşabildik. Latmia Pansiyon'u (Kenan Dönmez 0546 623 8923) kaliteli ve ucuz yemekleri, misafirperverliği, yeterli özelliklerdeki pansiyon odaları sebebiyle bütün arkadaşlarıma öneriyorum.

4 üncü gün: 03.04.2015 / Heraklia'yı Tanımak
Sabah kahvaltısından sonra ekip arkadaşlarıma Heraklia için rehberlik yaptım. Birlikte Heraklia'yı gezdik.
Gölyaka'ya yakın bir yerde kurulmuş olan ilk Latmos kenti MÖ 4 yy. da boşaltılmış ve bugünkü yerine taşınmış.
Çoban Endymion'a aşık olan Ay Tanrıçası Selene'nin daima genç kalması için dilekte bulunması üzerine babası Zeus tarafından ebediyen uyutulan Endymion'un kaldığı mağarayı ziyaret ettik. Bu mağaraya yaptığı aşk ziyaretleri neticesinde Selene'nin 50 kızı ve 1 oğlu olmuştu.
Bizans Kilisesini dolaştık. Kayalara oyulmuş mezarları fotoğrafladık. Athena Tapınağı, Agora, Bouleterion (meclis binası) ve Heraklia surları inceleme listemize dahil oldular.

5.gün. 04.04.2015 / Kapıkırı - Karahayıt / 11,1 km
Toplam yol = 56,5 km
Yol arkadaşımız Önder Güngör, rahatsızlığı sebebiyle grubdan ayrıldı ve Ankara'ya döndü. 6 kişi programa devam ediyoruz.
Gölyaka'ya yaklaşırken Beşparmak Halk Ozanı Gölyakalı Mehmet Akgün ile sürüsüne çobanlık yaparken karşılaştık. Neşeli sohbetimiz oldu.
Yediler Manastırı'na çıkarken sürpriz bir gelişme yaşandı. Karya Yolu'nun organizatörü ve yaratıcısı Yunus Özdemir hocamız ile karşılaştık. Sanal arkadaşlığımızın gerçeğe dönüşmesinden çok mutlu olduk.
Şimdi yeni hedefimiz mağara resimleri. Neolitik çağdan günümüze kalmış 10.000 yıllık mağara resimlerini sabırla arayarak bulduk.
Karahayıt köyündeki kısa çay molasından sonra geceleme yapacağımız kamp noktasına ulaşmak için tırmanışa başladık. Bostantaşı denilen düzlük kamp alanı su içindeydi. Karahayıt muhtarı Ahmet Aydın'ın (0541 517 4849) açıklamalarıyla kıyıda köşede kalmış biraz kuru alanlara çadırlarımızı kurduk.

6 ncı gün: 05.04.2015 / Karahayıt - Kayabükü / 14,1 km
Toplam yol = 70,6 km
Güzel manzaralar eşliğinde taş döşeli patikalar üzerinde ilerleyerek Sakarkaya köyüne ulaştık. Sakarkaya köyü kahvecisi İlyas Çoban (0537 477 2038) yürüyüş grublarının çay, dinlenme ve yemek ihtiyaçlarını önceden telefon edilmesi halinde eksiksiz karşılayabilmektedir. Yakın bir zaman içinde pansiyon olanağı da yaratmaya çalışmaktadır.
Kayabükü muhtarı Gönül Durmaz'ın (0535 548 9888) yardımıyla terk edilmiş ilkokul lojmanının iki odası bizim yatakhanemiz oldu.

7 nci gün: 06.04.2015 / Kayabükü - Çomakdağ / 16,5 km
Toplam yol = 87,1 km
İnişli çıkışlı çok güzel patikalarda keyifli yürüyüşler yaparak önce Konak köyünü geçtik. Narhisar köyünün kahvesinde dinlendik. İkiztaş köyüne inmeden Çomakdağ köyüne yöneldik. Tam yağmur başlamıştı ki Muhtar Yaşar Yılmaz'ın (0541 512 3008) yardımıyla bulduğumuz pansiyona ulaştık. Milas'ta öğretmenlik yapan Şevket Sezgin Kayrak'ın (0533 519 5091) babası Hasan Kayrak'ın iki katlı güzel evi doğaseverlere pansiyon hizmeti vermektedir. Çomakdağ'da yörük geleneklerinin yaşatılmaya çalışıldığı bu pansiyonu, muhteşem ev yemekleriyle bizlere açan Fatma - Hasan Kayrak ailesine ve kızları Emine Yellice ve torunları Ayşe Yellice hanımlara gönülden teşekkürler ediyoruz. Akşam yemeğinden sonra Çomakdağ düğün törenleri hakkında neşeli sohbetlerimiz oldu.

8 inci gün: 07.04.2015 / Çomakdağ - Kargıcak / 15,7 km
Toplam yol = 102,8 km
Ketendere köyü, Gökseke köyü ve Sarıkaya köyü üzerinden çok zevkli ve manzaralı bir parkur ile Kargıcak köyüne ulaştık. Muhtar İsmail Demir (0532 766 3553) bize ilkokulun lojmanını açtı.Rahat bir gece geçirdik.

9 uncu gün: 08.04.2015 / Kargıcak - Kırcağız / 18,6 km
Toplam yol = 121,4 km
Bugün Labranda antik kutsal alanını göreceğiz. Heyecanlıyım çünkü 8 yıl önce ilk kez ziyaret ettiğimde çok etkilenmiştim.
Uzun bir tırmanış ile yükselerek kutsal alana ulaştık. MÖ 600 yıllarında şimşek tanrısının şimşeğiyle çatlayarak ikiye ayrılan büyük bir kayanın dibinden çıkan su kutsal sayılmış ve burada Zeus Labraundos adına bir tapınak yapılmıştır. Karya Kralı Mausolos halk arasında birlik ve dirlik sağlamak amacıyla bu kutsal alanda her yıl 5 gün süren bir eğlence festivali düzenlemeye başlamış. Muhteşem bir giriş kapısı, geniş basamaklarla çıkılan bir eğlence alanı, davetli yöneticiler için salon (andon), zengin soylular için davetli salonları, bir stadium ve halk için çadır kurulacak teraslar yaptırmıştır. Yapılaşma İdriseus ve Piksodaros zamanında da devam etmiştir.
Tanrıların onuruna yapılan bu şenliklere Alinda, Alabanda ve Milassa'dan kurban edilecek hayvanlarıyla bizim yürüdüğümüz yollardan gelen halk kutsal alana girmeden önce yıkanıp temizlenirdi.
Kurban törenlerinde hayvanlar belirli bir ritüelle kesilir, kemik ve yağları tanrının payı olarak yakılır, hizmetliler ve köleler etleri pişirir, seçilmiş liderlere ve soylulara şaraplar eşliğinde sunulurdu. Bu sırada müzisyenler çalgılarını çalarlar ve stadyumda yarışlar yapılırdı. Bu festivaller Romalılar zamanında da devam etti. MS 4 yy. da Labranda'da çıkan büyük bir yangın her şeyin sonunu getirdi.
Labranda müze alanının bekçisi Ali Yayla'yı (0539 520 2580) önceden tanırdım. Eşi Gülsüm hanımın menemeni meşhurdur. Bizler Labranda'yı gezerken Gülsüm hanım sofrayı donatmıştı bile. Bir gün önceden telefon edilirse doğaseverleri asla aç göndermezler. Tavsiye ederim.
Labranda'dan ayrılmak bu yürüyüş programını tamamlamak gibidir. Üzüldük. Kırcağız'a kadar saatlerce ağzımızı bıçak açmadı. Son anda yağmur da bastırdı. Kırcağız'a ulaştığımızda final fotoğrafımızı istemeyerek çektik.

2014 YILINDA KARYA YOLUNDA AKDENİZDEN EGEYE (Marmaris - Milas) BAŞLAYAN BU ETKİNLİĞİMİZ, 2015 YILINDA KARYA YOLUNDA EGEDEN AKDENİZE (Alinda - Milas) İLE TAMAMLANMIŞ OLDU.

YOL ARKADAŞLARIM; Ekrem Ipekci, Yahya Kabak, Metin Öz, Harun Özdemir, TC Muzaffer Cüneyöz, Cengiz Arısoy, Mehmet Bayrakdar VE Önder Güngör İLE BİRLİKTE YAŞADIĞIM UNUTULMAZ ANILAR, YARATTIĞIMIZA İNANDIĞIM DEĞERLER VE DOSTLUKLAR İÇİN KENDİLERİNE AYRI AYRI TEŞEKKÜR EDİYORUM.

KARYA YOLUNUN YARATICILARI Yunus Ozdemir VE Altay ÖzcanHOCALARIMA AYRICALIKLI BİR TEŞEKKÜR GÖNDERMEYİ BORÇ BİLİYORUM. BU GÜZELLİKLERİ BİZLERE YAŞATTIĞINIZ İÇİN SİZLERİ SEVİYORUM.

Bu yürüyüşe ait fotoğraflar ve daha fazlası için;

https://www.facebook.com/metin.kurt.756/photos_albums

http://metinkurtiletrekking.blogspot.com

adreslerine gidiniz.