Karia Yolu (Carian Way) - Turunç - Kumlubük - İlimar (Gebe) Kilisesi (Demirayaklar)

Karia yolunun Bozburun yarımadası etabı
4 kişilik grubumuzla birlikte İzmir’den otobüs yolcuğu ile Marmaris otogarına sabaha karşı gelerek, buradan da Şehir içi dolmuş ile Turunç’a geçtik. Turunç merkezden son ihtiyaçlarımızı aldıktan sonra parkura girerek yürüyüşümüze başladık. Parkurun Kumlubük sahil kısmı dışında tamamı orman içinden ilerliyor. Turunç’tan itibaren yükselişe geçen parkur 300 metre civarına kadar devam ediyor. Daha sonra parkur inişe geçerek Kumlubük sahile geliyorsunuz. Kumlubük sahile inerken çok güzel manzara noktaları mevcut. Buralarda fotoğraf çekilmeyi unutmayın. Biz havaların müsait olması ve zamanımızın olması nedeniyle Kumlubük Sahilde uzunca bir mola verip bir şeyler atıştırdık ve denizin keyfini çıkardık. İlimar Kilisesine kadar su kaynağının olmaması hatta 2. Günde Bayırköy’e kadar bir su kaynağı olmamasından dolayı azalan sularımızı Kumlubük Sahilde bulunan bir tesisten rica ederek doldurduk. Burada tesisler dışında satış yapılan vb. hiçbir şey olmadığı için böyle bir yola başvurmak durumunda kaldık. Kumlubük’ten sonra çok az asfalt yoldan devamında da 1 km kadar toprak yangın yolundan devam ediyorsunuz. İlimar (Gerbe) Kilisesine ulaşmak için son patika için yeniden orman içine girmeniz gerekmektedir. Ancak patika girişi çalılar ile kapatılmıştı. Neden kapatılmıştı, kim kapatmıştı bunun sebebini maalesef bilemiyoruz(Bozburun Yarımadası parkurunun çoğu bölgesinde patikalar çalılar ile kapatılmış durumda). Çalıları bir şekilde aşarak patikaya girerek yolumuza devam ettik. Patikaya girdikten 1,5 km kadar sonra İlimar (Gerbe) Kilisesi bölgesine ulaşıyorsunuz. Patikaya girdikten sonra Yunan baz istasyonların çekim alanına girdiğinizden dolayı hattınızın yurtdışı dolaşımını kontrol etmenizde fayda var. Kilise yıkıntılarına gelmeden önce birkaç manzaralı nokta bulunmaktadır. Buralarda fotoğraf çekilmenizi tavsiye ederiz. Kilisenin içinde 2 çadır kurulabilecek bir alan mevcut. Ancak biz kilisenin hemen üst alanında yer alan ve orada da 2 çadırın rahatlıkla sığabileceği alana çadırlarımızı kurduk. Bölgede okaliptüs ağaçlarından kaynaklı mı yoksa hava sıcaklığından mı bilemediğimiz bir sebepten dolayı inanılmaz rahatsız edici derecede uçan böcekler mevcut. Biz onlara sarı efe adını koyduk. Böceklerden dolayı çok fazla dışarı da oturamadan hızlı şekilde çadırlarımıza çekildik ve dinlenmeye başladık.