Karamandere - Yalıköy
near Karamandere, İstanbul (Türkiye)
Viewed 43 times, downloaded 3 times
Trail photos
Itinerary description
15 Ekim sabahı metrobüs son durak TÜYAP'ta saat: 07:40'da buluştuk. 07: 50'de 401 nolu Çatalca İETT otobüsüne binerek saat: 08:20'de Çatalca Devlet hastanesi durağına ulaştık. Saat: 08:40'da hareket edecek olan 404 nolu İETT Karacaköy-Karamandere otobüsüne bindik ve saat: 10:00'da Karamandere köyüne geldik.
Köyün nüfusu 1604'dür. Köy 1891 yılında tarihimizde 93 harbi olarak bilinen Osmanlı-Rus savaşı sonucunda Bulgaristan'ın kaybedilmesi ile birlikte Şumnu-Razgrad-Eskicuma bölgesinden gelen muhacirlerin iskan ettirilmesi ile kurulmuştur. Bu tarihten önce tahrir ve temerrüt defterlerinde bölgede herhangi bir karyeye (osmanlı mülki idaresinde köye denk gelen yerleşim birimi) rastlanmamakla birlikte antik veya yakın çağa ait yerleşim birimi kalıntısı da yoktur. Köyde ikamet eden nüfusun yaş ortalaması yüksek olup, okulu kapalıdır. Toplu taşıma Çatalca ilçesi ile karşılıklı 3 sefer halinde iett otobüsleriyle sağlanmaktadır.
Köy hakkında bu bilgiler sanırım yeterlidir.
Gelelim faaliyetimize...
Sabah 10:00'da köye gelir gelmez köy kıraathanesinde evden getirdiğimiz kahvaltılıklar ile kahvaltımıza başladık. Kahvaltımızı ve keyif çaylarımızı içtikten sonra saat: 10:30'da yürüyüşümüze başladık. Hedefimizdeki köy Yalıköy'ün Karadeniz sahilinde olması sebebiyle kuzeye doğru Binkılıç deresi yatağından uygun bir kuzey yamaç tırmanış yolu bulasıya kadar devam ettik. Hava açık ısı ise 22 derece idi. Derenin serinliği sebebiyle ilk anlarda ısı algı konforumuz fevkalade idi. Saat 12.00'den sonra başlayan kuzey yamaç tırmanışımızda ısı 25 derece üzerine çıkıp, dereden uzaklaşmaya bağlı serinlik kaybı nedeniyle konforumuz kaybolup, performans hareketimiz başlamış oldu. Bitki örtüsü bu esnada sıklıkla meşe olmakla beraber akdeniz ikliminin 4ncü versiyonu olan karadeniz ikliminin karakteristik bitki örtülerinden olan fundalıklar, akağaçlar ve davulgalarda hatrı sayılır biçimde kendini gösteriyordu. Hatta bir ara ormancılık literatüründe davulga denen ancak bazı yörelerde kah koca yemiş kah dağ çileği bazı yörelerde de daha değişik isimlerle anılan ağacın bol olduğu bir alana geldik. Meyvesinin olgunlaştığı dönem olarak ideal zamandır. Afiyetle yedik bol bol.. Rakım alarak devam eden yürüyüşümüzün 9,4 km ile 340 metre irtifada ilk elektrik enerjisi üreten rüzgar tribünlerine ulaştık. Rüzgar tribünlerine ulaşım sağlayan yollar yerine daha önce harita üzerinde etüt ettiğimiz orman patikalarından ilerlemeye çalıştık ancak bölge de hayvancılığın bitmesine bağlı patikalar kapanmış ve orman içinde dikenli sarmaşıkların sıklığının yanı sıra Yalıköy'de son araca yetişme motivasyonu nedeniyle belli bir süre mecburen enerji tribün yollarının sağından solundan ilerleme durumunda kaldık. Saat: 03:00 sularında rotamızın en yüksek irtifa noktası olan Kore Tepeye (380 metre) ulaştık. Yürüyüşümüz bu andan itibaren irtifa almaktan vermeye evrildi. ısı değeri halen 25 derece civarında olsa da hakim tepe hattında olmamızdan dolayı karadenizden gelen rüzgar bize ısı algısı olarak fazlasıyla konfor sundu. İrtifa 300 metreden sonra meşelerin yerini gürgen ve kayın ağaçlarının aldığını da belirteyim. Yürüyüşümüz 13,2 km2de son rüzgar tribününü arkamızda bırakmamızla birlikte stabilize yolda yerini ham yola bıraktı. Bu andan sonra da yürüyüşümüz yine keyifli hale geldi. 16,3 km'de karadeniz manzarası mükemmeldi. Ön planda yeşilin her tonu arka fonda masmavi bir deniz görsel bir şölen gibiydi. Bu manzara da hedeflerimiz arasındaydı. Geriye son bir hedefimiz daha kalıyordu. 2017 ramazan bayramında ailecek Yalıköy'de geçirmiştik. Ailecek küçük bir trekking faaliyetinde Düzdere yatağında küçük ama çok güzel-bakir bir şelale görmüştük. Aynı şelaleyi görüp rota olarak kayıt altına almak istedik. Maalesef zaman darlığı nedeniyle o şelaleyi arayacak süreyi bulamadık. Yalıköy'ün güney yamaçlarını kapsayan kuzuludere göletini tarayacak ring bir rota hedefim var. O planda yürüyüşe Düzdere göletinden başlayacağım için bu küçük ama şirin şelaleyi bulacak zamanım olacak. Köye Düzdere göletinden sata: 17:40 gibi giriş yaptık. Köy içerisinde 3 güzel kısa sohbet yapma imkanımız oldu. İsminin Gül olduğunu öğrendiğimiz ablamız evinin önündeki kameriyede kışlık kuru yufka açıyorken bulduk. Ayaküstü hoş bir sohbet sonunda "azcık bekleyin be .. açmışken hamur, ateşimde varken size gözleme açayım" dedi. Gönlü güzel ablamıza "çoğu zmaan niyetler eylemden daha kıymetli.. son aracı kaçırmamız lazım. teşekkür ederiz inan yemiş gibi olduk. Kolay gelsin." dedik ve köy kahvesinde yorgunluk çaylarımız eşliğinde otobüs saatini beklemye koyulduk.
Gün sonunda 21 km'yi biraz aşan orta zor seviyesinde bir rota çıkardık.
Bu rota grup yürüyüşleri için uygun olup, özel araç ile yapılması zamansal stresi minimuma indireceği düşünülerek tavsiye olunur.
Rota hakkında bir öneri daha..
Kesinlikle güneş ışığının az olduğu hatta kapalı ve yağışsız havada uygulanması daha da konforlu olacaktır.
Bir başka keşif raporunda görüşmek üzere.
İyi haftalar.
Köyün nüfusu 1604'dür. Köy 1891 yılında tarihimizde 93 harbi olarak bilinen Osmanlı-Rus savaşı sonucunda Bulgaristan'ın kaybedilmesi ile birlikte Şumnu-Razgrad-Eskicuma bölgesinden gelen muhacirlerin iskan ettirilmesi ile kurulmuştur. Bu tarihten önce tahrir ve temerrüt defterlerinde bölgede herhangi bir karyeye (osmanlı mülki idaresinde köye denk gelen yerleşim birimi) rastlanmamakla birlikte antik veya yakın çağa ait yerleşim birimi kalıntısı da yoktur. Köyde ikamet eden nüfusun yaş ortalaması yüksek olup, okulu kapalıdır. Toplu taşıma Çatalca ilçesi ile karşılıklı 3 sefer halinde iett otobüsleriyle sağlanmaktadır.
Köy hakkında bu bilgiler sanırım yeterlidir.
Gelelim faaliyetimize...
Sabah 10:00'da köye gelir gelmez köy kıraathanesinde evden getirdiğimiz kahvaltılıklar ile kahvaltımıza başladık. Kahvaltımızı ve keyif çaylarımızı içtikten sonra saat: 10:30'da yürüyüşümüze başladık. Hedefimizdeki köy Yalıköy'ün Karadeniz sahilinde olması sebebiyle kuzeye doğru Binkılıç deresi yatağından uygun bir kuzey yamaç tırmanış yolu bulasıya kadar devam ettik. Hava açık ısı ise 22 derece idi. Derenin serinliği sebebiyle ilk anlarda ısı algı konforumuz fevkalade idi. Saat 12.00'den sonra başlayan kuzey yamaç tırmanışımızda ısı 25 derece üzerine çıkıp, dereden uzaklaşmaya bağlı serinlik kaybı nedeniyle konforumuz kaybolup, performans hareketimiz başlamış oldu. Bitki örtüsü bu esnada sıklıkla meşe olmakla beraber akdeniz ikliminin 4ncü versiyonu olan karadeniz ikliminin karakteristik bitki örtülerinden olan fundalıklar, akağaçlar ve davulgalarda hatrı sayılır biçimde kendini gösteriyordu. Hatta bir ara ormancılık literatüründe davulga denen ancak bazı yörelerde kah koca yemiş kah dağ çileği bazı yörelerde de daha değişik isimlerle anılan ağacın bol olduğu bir alana geldik. Meyvesinin olgunlaştığı dönem olarak ideal zamandır. Afiyetle yedik bol bol.. Rakım alarak devam eden yürüyüşümüzün 9,4 km ile 340 metre irtifada ilk elektrik enerjisi üreten rüzgar tribünlerine ulaştık. Rüzgar tribünlerine ulaşım sağlayan yollar yerine daha önce harita üzerinde etüt ettiğimiz orman patikalarından ilerlemeye çalıştık ancak bölge de hayvancılığın bitmesine bağlı patikalar kapanmış ve orman içinde dikenli sarmaşıkların sıklığının yanı sıra Yalıköy'de son araca yetişme motivasyonu nedeniyle belli bir süre mecburen enerji tribün yollarının sağından solundan ilerleme durumunda kaldık. Saat: 03:00 sularında rotamızın en yüksek irtifa noktası olan Kore Tepeye (380 metre) ulaştık. Yürüyüşümüz bu andan itibaren irtifa almaktan vermeye evrildi. ısı değeri halen 25 derece civarında olsa da hakim tepe hattında olmamızdan dolayı karadenizden gelen rüzgar bize ısı algısı olarak fazlasıyla konfor sundu. İrtifa 300 metreden sonra meşelerin yerini gürgen ve kayın ağaçlarının aldığını da belirteyim. Yürüyüşümüz 13,2 km2de son rüzgar tribününü arkamızda bırakmamızla birlikte stabilize yolda yerini ham yola bıraktı. Bu andan sonra da yürüyüşümüz yine keyifli hale geldi. 16,3 km'de karadeniz manzarası mükemmeldi. Ön planda yeşilin her tonu arka fonda masmavi bir deniz görsel bir şölen gibiydi. Bu manzara da hedeflerimiz arasındaydı. Geriye son bir hedefimiz daha kalıyordu. 2017 ramazan bayramında ailecek Yalıköy'de geçirmiştik. Ailecek küçük bir trekking faaliyetinde Düzdere yatağında küçük ama çok güzel-bakir bir şelale görmüştük. Aynı şelaleyi görüp rota olarak kayıt altına almak istedik. Maalesef zaman darlığı nedeniyle o şelaleyi arayacak süreyi bulamadık. Yalıköy'ün güney yamaçlarını kapsayan kuzuludere göletini tarayacak ring bir rota hedefim var. O planda yürüyüşe Düzdere göletinden başlayacağım için bu küçük ama şirin şelaleyi bulacak zamanım olacak. Köye Düzdere göletinden sata: 17:40 gibi giriş yaptık. Köy içerisinde 3 güzel kısa sohbet yapma imkanımız oldu. İsminin Gül olduğunu öğrendiğimiz ablamız evinin önündeki kameriyede kışlık kuru yufka açıyorken bulduk. Ayaküstü hoş bir sohbet sonunda "azcık bekleyin be .. açmışken hamur, ateşimde varken size gözleme açayım" dedi. Gönlü güzel ablamıza "çoğu zmaan niyetler eylemden daha kıymetli.. son aracı kaçırmamız lazım. teşekkür ederiz inan yemiş gibi olduk. Kolay gelsin." dedik ve köy kahvesinde yorgunluk çaylarımız eşliğinde otobüs saatini beklemye koyulduk.
Gün sonunda 21 km'yi biraz aşan orta zor seviyesinde bir rota çıkardık.
Bu rota grup yürüyüşleri için uygun olup, özel araç ile yapılması zamansal stresi minimuma indireceği düşünülerek tavsiye olunur.
Rota hakkında bir öneri daha..
Kesinlikle güneş ışığının az olduğu hatta kapalı ve yağışsız havada uygulanması daha da konforlu olacaktır.
Bir başka keşif raporunda görüşmek üzere.
İyi haftalar.
Waypoints
You can add a comment or review this trail
Comments