HEYBELİADA DOĞA YÜRÜYÜŞÜ (10 KM)
near Adalan, İstanbul (Türkiye)
Viewed 888 times, downloaded 40 times
Trail photos
Itinerary description
10:05’de Kabataş'tan vapur kalkıp 10.30'da Kadıköy’e uğruyor. Vapur erken doluyor, 10 dakika önce gelmenizi tavsiye ederiz.
11:35’de Heybeliada vapur iskelesin de buluşuyoruz.
11:45 de Yürüyüş başlıyor,
DÖNÜŞ:16.15 Vapuruyla olacak.
Adaya indiğinizde sol taraftan Heybeliada vapur İskelesi ve Deniz Lisesi tarafından uzun yürüyüşe başlıyoruz.Çay Limanı Sokak'ta Aya Yorgi Uçurum Kilisesi üzerinden Büyükada'yı seyredeceğiz. Yolu takip ederek buradan aşağıya Çam Limanı Koyuna (Plajına) ineceğiz.
Koyun diğer ucundaki tepenin üstünde Terki Dünya Kilisesi yer alır. İbadet yeri sadece ayin günleri açık olan bu kilisenin bahçesinde harika bir manzara vardır. Burada altında oturmak için çardak, masa, sandalye ve koltuklar mevcuttur. Bu manzarada oturup çay, kahve veya soğuk meşrubat içebilirsiniz. Tekrar yola çıktığınızda Burgazadası manzaralı yola devam edeceğiz. Bu bölümden ayrıca daha uzakta olan Yassıada ve Sivri Ada'yı da görebiliyorsunuz.
Heybeliada Çam Limanı Koyu:Heybeliada ‘nın güney tarafında yer alan ve Türkiye’nin en güzel koylarından biri olarak kabul edilen “Çam Limanı Koyu” tepeden seyredilmesiyle ayrı bir manzara, sahilinde yürümesiyle de ayrı bir tat vermektedir. Özellikle yaz aylarında çok sayıda tekne ve yat sahipleri bu güzel koyda demirlemektedir.
Bugün Çam Limanı çevresinde çeşitli işletmeler bulunmaktadır. Koyda yer alan tesislerde spor aktiviteler için futbol sahaları da yer almaktadır. Doğal çam ağacı kokusu ve temiz hava eşliğinde hem manzaraya hem de denize doymak isteyenlerin değerlendirebileceği güzel bir alternatif olmaktadır. Ancak şunu da ekleyelim ki koya tekne ve yatıyla gelenler için denizin yüzmek için oldukça müsait olduğunu söylesek de kıyıdan yüzmek isteyenlerin umduklarını bulamamaları söz konusu olabilir.Koyun ismi de çevresinde bulunan çok sayıdaki çam ağaçlarından gelmektedir.
Heybeliada - Terki Dünya Manastırı: Hagios Spyridon (Türkçe karşılığıyla Terki Dünya) Manastırı, adanın güneybatı sahilindedir ve Çam Limanı olarak bilinen, hilal biçimindeki dev koyun batıda kalan ucunu oluşturan burunun üzerine kurulmuştur. Bu küçük manastır 1868’de, Aziz Spyridon’a adanmış bir keşişhane (skete) olarak Arsenios adıyla bilinen Trakyalı, genç bir keşiş tarafından açılmıştır. Fakat sonunda Cephalonia kent piskoposu Embariki Mazarakis, Arsenios’un katholikon’u ve keşişler için küçük bir yurt inşa etmesine yardım etmiştir. Manastır 1894 depreminde yok olmuş, fakat sonra asıl büyüklüğüne uygun olarak iki kez yeniden yapılmıştır. Peder Arsenios 1905’te öldüğünde bu manastırın bahçesine gömülmüştür. Manastır 1954’te Piskopos Athenagoras tarafından restore ettirilmiştir. O zamandan bu yana yangın yüzünden epey hasar görmüştür; şu anda da harabeye dönmek üzeredir.
Heybeliada Ruhban Okulu: Heybeliada Ruhban Okulu, ya da verdiği teoloji eğitiminin türü nedeniyle Rum Ortodoks Ruhban Okulu olarak bilinen, Türkiye'de kısaca Ruhban Okulu şeklinde de adlandırılan, Heybeliada'da bulunan özel yüksekokuldur.
Waypoints
Süslü mezar
Heybeliada’da hazin bir aşk hikayesi olan Süslü Mezar’ı ziyaret etmeden dönmeyin! 19. yüzyılda Büyük Britanya İmparatorluğu’nun Gemlik Konsolosu Spyridon Kanglaris’in, erken kaybettiği güzeller güzeli eşi Sevasti için yaptırdığı anıt, ihtişamı ile büyülüyor. Eşinin ölümünün ardından 4 Ağustos 1868 tarihinde yaptırdığı anıtta yer alan sözler eşini ne kadar çok sevdiğinin kanıtı olarak gösteriliyor. İşte o sözler; “Saygıdeğer Sebaste Kangelaris Pellone; Erdemi, anlayışı ve dindarlığı, seçkin eşinin eş sevgisiyle takdir edilmiş; çocukları için özverili anne, yoksullara karşı iyiliksever, herkese karşı hoşgörülü; Bizans’ta soylu bir aileden gelen ve Heybeliada‘da herkesin yas tuttuğu 8 Ağustos 1866 tarihinde yaşamını yitiren Sebaste Kallegaris Pellone’ye çocuklarıyla birlikte her zaman yas tutan eşi Spiridon Kallegaris acı gözyaşlarıyla kaderine ağlayarak ithaf eder.”
Heybeliada - Aya Yorgi Manastiri (Uçurum Manastırı - Hagios Georgios tou Kremnou)
Manastırı (Hagios Georgios tou Kremnou) kasabanın güney sahilinde (Büyükada’ya bakan yamaç), Deniz Lisesi Ordu Evi’nin hemen ötesinde bulunan pembe renkli bir komplekstir. Manastırın adında geçen "tou Kremnou" ya da "uçurumdaki" unvanı, yapının, denize bakan bir uçuruma kurulmuş olmasından kaynaklanır. Mavi Marmara’nın üzerinde, manastırın büyüleyici binalarını kuşatan çamlar, serviler ve başka ağaçlarla dolu ortam oldukça güzeldir; Ege’deki Yunan adalarını hatırlatan bir manzarayla karşılaşırsınız burada. Manastırın 1583-93 arasında inşa edildiği düşünülmektedir. Rahip John Covel Manastırı 1677’de ziyaret etmiştir.
Heybeliada Sanatoryumu
Heybeliada Sanatoryumu, İstanbul'a bağlı Heybeliada'da bulunan, Türkiye'nin ilk pandemi hastanesi.
Heybeliada - Çam Limanı
Heybeliada‘nın güney tarafında yer alan ve Türkiye’nin en güzel koylarından biri olarak kabul edilen “Çam Limanı Koyu” tepeden seyredilmesiyle ayrı bir manzara, sahilinde yürümesiyle de ayrı bir tat vermektedir. Özellikle yaz aylarında çok sayıda tekne ve yat sahipleri bu güzel koyda demirlemektedir. Bugün Çam Limanı çevresinde çeşitli işletmeler bulunmaktadır. Koyda yer alan tesislerde spor aktiviteler için futbol sahaları da yer almaktadır. Doğal çam ağacı kokusu ve temiz hava eşliğinde hem manzaraya hem de denize doymak isteyenlerin değerlendirebileceği güzel bir alternatif olmaktadır. Ancak şunu da ekleyelim ki koya tekne ve yatıyla gelenler için denizin yüzmek için oldukça müsait olduğunu söylesek de kıyıdan yüzmek isteyenlerin umduklarını bulamamaları söz konusu olabilir. Koyun ismi de çevresinde bulunan çok sayıdaki çam ağaçlarından gelmektedir.Bazı araştırmacılara göre bu güzel koyun aslında doğal bir şekilde oluşmadığı yüzyıllarca önce yapılan maden kazıları sonrasında bugünkü şekline geldiği ifade edilmektedir. Milattan önce 4. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar koyda bakır ve altın madenlerinin yoğun bir şekilde çıkarıldığı söyleniyor. Yüzyıllar süren bu kazılar sonrasında koy bugünkü haline gelmiştir.
Çam Limanı Koyu
Çam Limanı Koyu’nun sol tarafından 1924 yılında özellikle verem hastalarının tedavisi için yapılmış olan “Heybeliada Sanatoryumu” bulunmaktadır. Koyun sağ tepesinde ise inzivaya çekilmek isteyen keşişlerin yaşadığı Terk-i Dünya Manastırı yer almaktadır. Özellikle bu manastırın bulunduğu tepeden koyun muhteşem manzarasına tanıklık yapabilirsiniz. Gerçekten de gerek manastır tepesinden gerekse biraz ilerledikten sonra yol kenarında turistlerin fotoğraf çekimi için sıklıkla uğradıkları seyretme tepesinden bu koyu izleyip de hayran olmayacak biri yoktur.
Heybeliada Terk-i Dünya Manastırı (Terk-i Dünya Kilisesi)
Asıl adı Hagios Spyridon olan manastır Türkçede Terk-i Dünya şeklinde isimlendirilmiştir. Adanın yerleşim yerine ters bir noktada yer alan Çam Limanı Koyu’nun sağ tarafındaki tepede kurulmuş olan manastırın oldukça etkili bir manzarası var. Kilisenin ilk temelleri 1862 yılında bir genç keşiş tarafından atılıyor. Oldukça küçük bir şekilde inşa edilen yapı 1894 depreminde yıkılıyor. Ada sakinlerinin katkısıyla eskisinden daha büyük bir manastır ibadete açılıyor. Adanın oldukça uzak ve sakin bir köşesinde yer alan manastır bugün sadece haziran-eylül arasında ibadete açılıyor. Onun dışında yapının bekçiliğini yapan aile yaşamına burada devam ediyor. Ziyaretçilere bir şeyler ikram ederek geçimlerini sağlamaya çalışıyorlar. Manastıra asfalt yol üzerinde bulunan çam ağaçları arasındaki toprak yoldan ulaşım sağlanıyor. Bu yol üzerinden yürüdüğünüzde yüksekçe bir kıyıda etrafı demirlerle çevrilmiş, bahçesinde sebze ekilmiş dikdörtgen yapıdaki manastır sizi karşılıyor. Solunuzda Çam Limanı ve Büyükada, sağ tarafınızda Yassıada… Onun dışında uçsuz bucaksız masmavi deniz manzarasıyla karşı karşıya kalıyorsunuz. Gerçekten oturup saatlerce manzaranın keyfini çıkaracağınız bir huzur ortamına sahip kilise bahçesi. Bundan dolayıdır ki uzun süredir dünya hayatından uzaklaşmak için keşişlerin tercih ettiği yerlerden birisi olmuş. Sanırım inzivaya çekilmek için bundan daha güzel bir yer olmasa gerek. Sizde sakin bir gün geçirmek istiyorsanız özellikle hafta içinde (Perşembe günleri ibadet yapıldığından kalabalık olacağını hatırlatalım.) buraya gelmelisiniz. Burada doğanın ve muhteşem deniz manzarasının huzurlu ortamına tanıklık ederken insanlara adadaki yüzyıllık yaşanmışlıkların hüzünlü hikayelerinin akisleri kulaklara fısıldıyor
Hüseyin Rahmi Gürpınar Müzesi
Hüseyin Rahmi Gürpınar 17 Ağustos 1864’de İstanbul’da doğdu. Hüseyin Rahmi Gürpınar üç yaşında annesini kaybederek hünkar yaveri olan babası Mehmet Sait Paşa’nın yanına Girit’e gönderildi. İlkokula başladığı dönemde babasının tekrar evlenmesinden dolayı 6 yaşında İstanbul’a anneannesinin yanına gönderilerek eğitimine orada devam etti. Hüseyin Rahmi Gürpınar Mahmudiye Rüşdiyesi, Yakubağa Mektebi ve idadide okurken tarihçi Abdurrahman Şeref Bey’in himayesi ile 1878’de Mekteb-i Mülkiye’ye girdi. 1880 yılında ikinci sınıfta iken ciddi bir hastalık geçirerek öğrenimini yarıda bıraktı. Hayatını kalemi ile kazanmaya başlamadan önce Ticaret Mahkemesi’nde Aza Mülazımı ve Adliye Nezareti Ceza Kalemi’nde memur olarak çalıştı. Hüseyin Rahmi 1887’de Tercüman-ı Hakikat gazetesinde yazmaya başladı ve bunun ardından Sabah ve İkdam gazetelerinde muharrir ve mütercim olarak çalışmıştır. Boşboğaz ve Güllabi adlı gazetelerini İkinci Meşrutiyet döneminde çıkarttı. Milliyet gazetesini İbrahim Hilmi Bey ile çıkarttı fakat uzun ömürlü olmadı. Daha sonra çalışmalarına Vakit, Söz, İkdam, Zaman, Cumhuriyet, Milliyet ve Son Posta gazetelerinde devam etti. Türk edebiyatındaki Natüralizm akımının başarılı temsilcilerindendir. Realizmin etkileri eserlerinde de görülmektedir. Sokağı edebiyata taşıyan yazar olarak bilinir. Teknik bakımdan başarılı olmayan romanları toplum için sanat anlayışı ile kaleme alınmıştır. Romanlarında gözlemlere, çevre betimlemelerine yer veren Hüseyin Rahmi İstanbul’u bütün canlılığı ile anlatmış mekan ve dil yönünden canlılığı başarılı bir biçimde yansıtmıştır. Aile geçimsizlikleri, yanlış batılaşma, eski-yeni çatışması gibi konuları da ele almıştır.
Heybeliada Ruhban Okulu
Heybeliada'nın tarihine ışık tutan yapılar arasında Ruhban okulundan bahsedeceğiz sizlere. Rum Ortodoks Ruhban Okulu olarak da bilinen Heybeliada Ruhban Okulu, Ümit Tepesi'nde bulunmaktadır. Atina İlahiyat Fakültesi'nin ardından kurulan ilk akademik okul olma özelliği taşımaktadır. Heybeliada Ruhban Okulu, 1971-1972 öğretim döneminin ardından tamamen kapatılmıştır. Son zamanlarda okulun açılması gündeme gelmiştir. Heybeliada Ruhban Okulu, esasında 9. yüzyılda inşa edilen Aya Triada Kilisesi'dir.
You can add a comment or review this trail
Comments