Hacıllı Şelalesi ( 2013 04 )

Hava durumu gideceğimiz bölgede yağmur gösteriyor, biraz tedirginiz. Çünkü önemli misafirlerimiz var bugün, bir grup 6.sınıf öğrencisini ağırlıyoruz , hem de anne ve babalarla beraber…

İlk adımlarımızı atmaya başlamadan önce parkur hakkında bilgilendiriyoruz onları ve doğanın kucağına bırakıyoruz kendimizi. Bahar her yerde gösteriyor kendini, ilk olarak sütleğenler dikkatimizi çekiyor. Bir taşın üstünde tilki pisliklerine rastlıyoruz. Zamanında yol açılırken toprak altından çıktığı anlaşılan büyük kayaların üzerindeki solucanımsı fosilleri inceliyoruz birazda.

Kayın ve meşe ağaçları iyiden iyiye sürgün vermiş, yeşillenmiş. İzlediğimiz yol ise kah çiçek açmış pürenlerin kah asırlık bir ıhlamur ağacının altından geçiyor. Mor renkleriyle mayasıl otları da baharın cümbüşüne katılmakta. Önümüze çıkan küçük dereleri taşların üzerinde seke seke, yardımlaşarak kolaylıkla aşıyoruz.

Ormandan guguk kuşunun sesi geliyor, hep beraber kulak kesilip dinliyoruz. Çıvgınlar ise yol boyu hiç susmuyor. Nihayetinde şimşir ve ardıçların kapladığı patikaları geride bırakıp küçük bir derenin eşlik ettiği yolun kıyısından Hacıllı Şelalesine ulaşıyoruz.

Güzelliğini anılarımızın arasına saklayıp, acıkan küçük karınların sesini susturmak için bir an önce araçlarımızın yanına dönmeliyiz artık. Son beş dakika hafif bir yağmura yakalansak da sıkıntı vermiyor. Gene de öğle yemeği sırasında ıslanmamak için seyyar tentelerimizi kuruyoruz .

Bundan sonrası ise küçük misafirlerimizin annelerine ait. Neler yok ki sarmalar, börekler, tatlılar, pilavlar, pastalar… Ve böylece son derece keyifli, öğretici ve lezzetli bir günün de sonuna da gelmiş oluyoruz :) Darısı diğer seferlerin başına…