Activity

FRİG YOLU Beyören Başara

Download

Trail photos

Photo ofFRİG YOLU Beyören Başara Photo ofFRİG YOLU Beyören Başara Photo ofFRİG YOLU Beyören Başara

Author

Trail stats

Distance
15.05 mi
Elevation gain
1,043 ft
Technical difficulty
Moderate
Elevation loss
233 ft
Max elevation
3,888 ft
TrailRank 
29
Min elevation
3,000 ft
Trail type
One Way
Coordinates
455
Uploaded
April 18, 2017
Recorded
April 2017
Be the first to clap
Share

near Beyören, Afyonkarahisar (Türkiye)

Viewed 632 times, downloaded 17 times

Trail photos

Photo ofFRİG YOLU Beyören Başara Photo ofFRİG YOLU Beyören Başara Photo ofFRİG YOLU Beyören Başara

Itinerary description

TARİHİN MERKEZİNDE
FRİG ÜLKESİNDE

Bugün yolculuğumuzun ilk günü. Önce Polatlı 'ya sonra Yassıhöyük köyüne ulaştık. Polatlı 'da Urfa Restoran öğle yemeği için uğrak yerimiz oldu. Bizler gibi Yassıhöyük 'e gitmek isteyenler için Gül Taksi 05348558325 tavsiye edilir.
Yassıhöyük Muhtarı Ünver Yavuz 0535 3229919 bütün kamp ihtiyaçlarınızda her zaman yardımcı olmaya hazırdır.
GORDİAS TÜMÜLÜSÜ ve GORDİON MÜZESİ ni gezdik. Tümülüs ve bir GALAT MEZARI ilgi çekici idi. Beni en çok etkileyen şey "dünyanın en eski işlenmemiş çakıl taşlı yer mozaikleri" ni görmek oldu.

GORDİON HAKKINDA RİVAYETLER çoktur. Elim vardıkça her gün birini sizlerle paylaşacağım.

Friglerin kralsız kaldığı bir dönemde kahinler "şehire öküz arabası ile giren ilk kişinin kral olacağını" söylemişler. Yoksul köylü GORDİAS, karısı ve öküz arabası ile şehire ilk giren olunca Kral yapılmış. Gordias öküz arabasını tapınağa götürmüş ve tanrı Sabazios'a adamış, kızılcık ağacının dallarını kullanarak öküz arabasının boyunduruğuna bir düğüm atmış. "Kim bu düğümü çözerse Asyanın Hakimi olur" demiş.
Zamanla Frigler güçlerini kaybetmişler. Bu rivayeti duyan İSKENDER MÖ 334 de Gordion'a gelmiş, uğraşmış, çözemeyeceğini anlayınca sinirlenmiş ve bir kılıç darbesiyle düğümü kesmiş. DÜĞÜM ÇÖZÜLMEDEN AÇILMIŞ.
İSKENDER Asyayı fethetti ama 33 yaşında hastalıktan öldü. Çünkü düğümü hile ile açtığı için lanetlenmişti.

2.gün / Yassıhöyük - Beylikköprü
Yol: 13,1 km.
Gordion Arkeolog heyetinin kullandığı eski okul binasındaki gecemiz rahat geçti.
2 km lik kısa bir yürüyüş ile Gordion Höyüğüne ulaştık. Kazılar daha çok şehrin 10 m yüksekliğindeki ana giriş kapısında yoğunlaşmış. Ana şehrin içindeki antik teraslı bahçelerin ve megaronların temelleri ortaya çıkarılmış. Aşağı şehrin kazılarında çıkarılan eserler Gordion Müzesinde sergilenmektedir.
Şehir Persler tarafından yıkıldığı için geriye şimdilik görülebilecek pek birşey kalmamış.
Günün en güzel anısı, bir gezgin grubunu uçuran Balon 'un Gordion üzerindeki seyahatini fotoğraflamak oldu.
Sakarya nehrinin akış istikametine ters yönde ilerlemeye devam ettik. Nehir kıyısı boyunca sağlı sollu pompa istasyonları ile geniş düz arazide sulu tarım yapılmaktadır.
Ağaç yok, güneş çok, yol sert toprak.
10 km kadar ilerledik. Hızlı tren yoluna ulaşınca zaten Beylikköprü'ye gelmiş oluyorsunuz.
Beylikköprü Muhtarı İdris Gümüştekin 0532 588 8432 sayesinde Muhtarlık binasında yine rahat bir gecemiz olacak. Sayın Muhtarımıza minnettarız, teşekkür ediyoruz.
Ankara - Eskişehir karayolu yakınlarındayız. Akşam yemeğimizi bir petrol lokantasında alacağız.
Güneş altında sert toprak yolda yürümek gerçekten yorucu. Bu sebeple yarın Beylikköprü -Demirci arasındaki 16 km lik karayolunu araçla geçeceğiz ve yürüyüşümüze Demirci köyünden en başlayacağız.

3.gün / Demirci - Nasreddin Hoca
Yol:16.5 km
Toplam Yol: 29.6 km
Beylikköprü'den Demirci'ye bir araç kiralayarak ulaştık ve yürüyüşümüze başladık.
Kıraç topraklar yerini sulu tarım yapılan alanlara bıraktı. Derelerden uzaklarda bulunan tarlaların sahipleri büyük sıkıntı içinde. Yağış bekliyorlar ve dua ediyorlar. Nisan ve Mayıs yağmurları gelmez ise yanacaklarını düşünüyorlar.
Mülk köyüne varmak için Ankara - Eskişehir otoyolunu bir üst geçitten aştık.
Mülk Köyü bu bölgenin en eski Köyü imiş. Anadolu Selçukluları zamanından kalan tek anıt adını bilemediğimiz bir Türbe. Köyün en yüksek noktasında, dimdik ayakta. Mülk köyünde çay molası verdik.
Sonra bir küçük dere boyunu izleyerek Nasreddin Hoca köyüne kadar ilerledik.
Nasreddin Hoca tepe üzerinde kurulu çok eski köylerden biri. Adını Nasreddin Hoca bu köyde doğduğu için almış.
Nasreddin Hoca 'nın evini ziyaret ettik. Maalesef toz içinde ve bakımsız. Açık kapı, gelen giriyor.
Nasreddin Hoca Muhtarı Mehmet Ali Öz 0535 979 4580 yürüyüş öncesi bizlere geceleyebileceğimiz bir mekan verebileceği sözünü vermiş olmasına rağmen köye ulaştığımızda bizimle görüşmedi ve yardımcıları vasıtasıyla bize fare yuvası pislik içinde bir yer gösterdi. Çok saygısızca davrandı. Fakat bizler bazı Makamlara durumumuzu açıklamak zorunda kalınca köyün en güzel Sosyal Tesisini bize takdim etti.
Yine de kendisine teşekkür ediyoruz ama gelecek yürüyüşcü arkadaşlarımın bu konuda dikkatli olmasını öneriyorum.

Sizlere bir FRİG rivayeti daha anlatmanın tam zamanı.
Kendilerini dünyanın ilk toplumu kabul eden MISIRLILAR, Firavun Psammetikos ' un emriyle bu durumu araştırmak istemişler.
Psammetikos yeni doğan iki bebeğin hiçbir konuşma duymadan büyütülmesini ve büyüdüklerinde ilk kez hangi kelimeyi konuşacaklarının belirlenmesini emretmiş. Firavuna göre ilk kelime hangi dilden ise o toplum dünyanın ilk toplumu olacaktır.
Bir çoban tarafından bütün insanlardan izole büyütülen bebekler iki yaşına geldiklerinde "BEKOS" demişler.
Bekos Frig dilinde "ekmek" demektir.
Mısırlılara göre dünyanın ilk toplumu FRİGLER dir.
Frigler MÖ 1200 yıllarında Balkanlardan Trakya üzerinden Anadoluya girmişlerdir ve kurdukları Frig devleti MÖ 700 yıllarında Kafkaslardan Anadoluya giren KİMMERLER tarafından yıkılmıştır.

4.gün / Nasreddin Hoca - Tekören
Yol: 19.7 km
Toplam Yol: 49.3 km
Köy çıkışında yeni yapılmış baraj gölüne doğru yükselerek ilerledik. Bu noktada çok güzel kamp yapılabilir.
800 m rakamına yerleşik Nasreddin Hoca köyünden Kocaş Köyü sapağına kadar hafif bir eğimle yükselerek, nohut ekilmiş tarlalar boyunca ve genellikle toprak yolu izleyerek 1000 m rakıma kadar çıktık.
Alanyurt köyüne giden toprak yoldan sağa ayrılan patikayı girince neşelendik.
Bu yol aslında Friglerden başlayarak Osmanlılar dönemine kadar binlerce yıl kervan yolu, antik ticaret yolu, kral yolu, ipek yolu gibi isimlerle kullanılmış bir ulaşım yoludur. Zamanın acımasız aşındırmasıyla yol neredeyse kaybolmak üzere. Önce hafif sonra hızla dikleşiyor, kıvrıla kıvrıla 1384 m rakımlı aşıta çıkıyor. İşaretlemeler yeterli olduğu için sorun yok.
Aşıtı geçince 4 km sonra Tekören köyüne vasıl olduk.
Tekören Muhtarı A.Kadir Özdemir 0535 352 9087 tavsiyesine uyarak Cami yanındaki çimenlik alanda kampımızı kurduk. Bu akşam çadırlarımızda olacağız.
Muhtarımızın ailesi bizlere akşam yemeği hazırlamış. Nasreddin Hoca' dan sonra bu ne mutluluk yarabbim. Teşekkürlerimiz sizlere olsun değerli Tekören Muhtarlığı.

Bir Frig Rivayeti ;
Kır Tanrısı Pan ile Müziğin ve Şiirin Tanrısı Apollon arasında yarışma var. Frig Kralı Midas jüri üyesi. Midas oyunu Pan'a veriyor. Apollon kızıyor ve Midas'ın kulaklarını eşek kulağı yapıyor.
Midas kimse görmesin diye devamlı şapka takıyor. Berberine gittiğinde şapkasını çıkarıyor ama ona yemin ettiriyor kimseye söyleme diye.
Berber çok sabır ediyor ama dayanamıyor.
Kimsenin olmadığı sazlığa gidiyor ve "Midas'ın eşek kulakları var " diye bağırıyor.
Berber rahatlıyor ama sazlar büyüyüp boy atınca her rüzgar çıktığında bu söz rüzgarlarla bir şarkı gibi bütün ülkeye yayılıyor.

5. gün / Tekören - Ertuğrulköy
Yol: 16.7 km
Toplam Yol: 66.0 km
Kampımızda sabah kahvaltısı ve kampı toplama işlerimizi keyifle yaptığımız için saat 09:00 dan önce yürüyüşe başlayamıyoruz.
Artık uzun süre çıkış yok. Ekili tarlalar boyunca alçalarak ilerledik. İlk köy Ballıhisar.
Ballıhisar köyünü PESSİNUS antik şehrinin üzerine kurmuşlar. Pessinus Romalılar ve Bizanslılar döneminde parlak günlerini yaşamıştı. Şimdi Avustralya Melbourne Arkeologları kazı çalışmaları yapıyorlar ama ortada pek birşey yok. Kazı evinin bahçesindeki birkaç taşı ve pişmiş topraktan bazı küpleri fotoğrafladık. Köyün çıkışına yakın bir noktada antik döneme ait küçük bir kült tapınma merkezinin kalıntıları ortaya çıkarılmış.
Toprak yolu takip ederek bu geceyi geçireceğimiz Ertuğrulköy 'e ulaştık. Muhtar Feyzullah Bicioğlu 0544 209 0328 bizleri misafir edebileceği köy konakları olduğunu söylemiş olmasına rağmen maalesef bizleri karşılamadı, bekletti ve ilgisiz davrandı.
Ekibimiz köyün merasında çok güzel bir çeşme başında kampımızı kurduk. Burada daha çok mutluyuz.

6. gün: Ertuğrulköy - Ahiler
Yol: 12.7 km
Toplam Yol: 78.7 km
Ertuğrulköy 'ün önündeki geniş çayırlıkta eski bir çeşmenin yanıbaşında 4 çadırlı bir kamp. Hemen yakınında, yaşlı söğüt ağaçlarının kalın kabuklarını yakmakta olan büyük bir kamp ateşi. Etrafına yayılmış, uzanmış biz Frig Yolcuları ay ışığında dinleniyorlar ve birbirlerine önceki yolculuklarında yaşadıkları önemli anlarını hatırlatıyorlar.
Derken çayırı kateden bir özel araç kampa yanaşıyor. İzmir'den bir tarım şirketinin Teknik Müdürü Erdem Büyükkoca kendisini tanıştırıyor ve sohbet koyulaşıyor. Gecemiz renkleniyor ve birkaç saatte kırk yıllık dostlar gibi oluyoruz. Bizler yolcuğumuzun en renkli anını Erdem bey ile birlikte yaşadık. Teşekkürler Erdem bey.
Ertuğrulköy merkezinde Muhtarımız bizleri karşıladı ve keyif çaylarımızı birlikte içtik.
Ertuğrulköy çıkışında geniş bir alanda "Tuz Çalısı" dikimi yapılmış. Amaç kıraç toprağı köyün koyun sürülerini otlatmak için yeşil alanlara dönüştürmek. Böylece yaylım hayvanları hem kolayca beslenecek ve hem de tuz ihtiyaçlarını karşılamış olacaklar.
9 km lik kıraç verimsiz bir arazide ilginç olan tek şey avcıların küçük kayrak taşlarını yığarak yüksek sırtlara yapmış oldukları "ördek gözetleme evleri" oldu.
Daha sonra leylek sürüleri tepemizde dönmeye başladı. Bizler bu yıl leylekleri sürüler halinde havada gördük. Galiba siz arkadaşlarıma bu sezon çok yayın yapacağım.
Ahiler köyüne giden son 4 km lik asfaltı takip ederken hava karardı, yağmur yavaştan başladı. Bir çiftlik evine son anda sığındık ve ıslanmadık.
Buraya "HACININ EVİ" ismini verdim. Mülk sahibi Hacı Safa 0546 526 6372 bizden sonra gelecek Frig Yolcularına eğer ihtiyaçları varsa her zaman yardımcı olmaya hazırdır. Önceden telefon ederek istekte bulunan yolculara, karşılığı ödenerek, çay, akşam yemeği, konaklama, kahvaltı hizmeti verebilir.
Yağmur şiddetlendi ve biz program değişikliği yapmak zorunda kaldık. Bugünkü planımız Düden 7 Su Kaynağı 'na ulaşmak ve kamp yapmaktı. Fakat bu şiddetli yağmur sebebiyle Hacının Evinde konaklamaya ve Düden'e yarın uğramaya karar verdik.

7.gün / Ahiler - Kurtşeyh
Yol: 17.7 km
Toplam Yol: 96.4 km
Ahiler köyünün çıkışında Sakarya ile yolumuz kesişti. Köprü üzerinden Ahiler ve Sakarya çok iyi bir görüntü veriyor.
Biraz ilerdeki sırtta düzenli yerleştirilmiş bir çadır kampı dikkatimizi çekti. Ziyaret etmeye karar verdik. Suriyeli birkaç aileden oluşan bir kamp. Çeltik tarlalarında çalışıyorlar. Halep'ten gelmişler. Artık onlar "Bizim Suriyeliler" olmuşlar.
Daha ilerde Ahiler çobanı eşeği üzerinde bizi karşıladı. Hoş sohbet vakit geçirdik.
Fettahoğlu Mahallesine girişte karşılaştığımız GÖKSU su kaynağının parlak mavi beyaz sularında yüzlerce küçük balık karınlarının beyaz parlak bölgelerini göstererek bizleri selamlıyorlar.
15 m kadar yüksekten köpürerek akan soğuk sular küçük bir çağlayan gibi.
Sırtın üzerinde bir çiftlik evinde yaşamakta olan yaşlı Hikmet Kocaoğlu ve Eşi bizleri görünce çocuklar gibi sevindiler. Çünkü konuşabilecekleri birilerini bulmuş oldular. Civar o kadar sakin ve sessiz ki.
Çantalarımızı Hikmet Ağabeye emanet ederek 3 km uzaktaki 7 Su Kaynağı bölgesine bir ziyaret yaptık, fotoğraflar çektik ve geri döndük.
Hikmet ağabeyin demlediği güzel çay, bizleri bekliyordu.
Fettahoğlu Mahallesini 6 km lik toprak yolu izleyerek terkettik ve Kurtşeyh Mahallesine ulaştık. Bu bölgenin suları çok kireçli, içilecek gibi değil. Köy bakkalından su ve diğer ihtiyaçlarımızı temin ederek köy çıkışında Sakarya kenarında çok güzel bir noktada kampımızı kurduk.

8.gün / Kurtşeyh - Gülçayır
Yol:20.4 km
Toplam Yol: 116.8 km
Sakarya (Sangarios) nehrinin hemen kıyısındaki kampımız bütün gece yağmur altında kaldı. Sabah 10:00 a kadar yağış devam etti. Öğleye doğru kampı terkedebildik.
Toprak bir yolu takip ederek kıraç düz eğimsiz bir arazide tatsız tuzsuz bir yol yürüyüşü.
Çok soğuk bir rüzgar altında molasız bir performans ile kısa zamanda Buzluca köyüne ulaştık.
Buzluca'dan Gülçayır 'a 8 km lik bir asfalt yürüyüşü karşımıza çıkınca Gülçayır Muhtarı Ömer Çetin 'den 0537 283 7499 yardım istedik. Sağolsun bir pikap gönderdi. Gülçayır 'da Özkaya Petrol İstasyonunun arkasındaki çimenlikte çok güzel bir kamp kurduk. Bu akşam yemeği ve kahvaltımız çok sıcak olacak.

9. gün / Gülçayır - Beyören
Yol: 35.2 km
Toplam Yol: 152.0 km
Özkaya Petrol Tesisinin arkasındaki çimenlikteki Kampımızda gece çok soğuk geçti. Uyandığımızda çadırların dış ve iç yüzeylerinin buzlarla kaplı olduğunu gördük.
Gülçayır'dan Doğanay köyüne kadar Frig Yolu asfalttan gidiyor. Ekibimiz asfalt yürüyüşü sevmediğinden Gülçayır Muhtarı Ömer Çelik bizleri kendi aracıyla Doğanay köyüne kadar taşıdı. Size çok teşekkür ediyoruz Değerli Muhtarımız.
Doğanay'dan toprak yolu takip ederek çıkıyoruz. Gözün görebileceği bir alan kadar geniş ucsuz bucaksız meralar ve onu takip eden geniş ekili alanlar içinde yılan misali uzayıp giden toprak yol ve patikalar, işte genel manzara budur.
Önce hafif bir yağmur sonra dakikalarca dolu yağışı bizi endişelendirdi.
Daha sonra büyük bir koyun sürüsüne bekçilik yapan 5-6 köpek bize saldırı pozisyonuna geçti. Metin Uluışık arkadaşımızın köpeksavar silahı ve çoban Okan'ın gayretiyle kurtulduk.
Büyük bir alabalık üretim Çiftliği yakınından geçerek Kaynakbaşı bölgesine ulaştık. Kaynakbaşı Sakarya nehrinin önemli kaynaklarından biridir.
Nihayet Beyören köyüne vasıl olduk. Köy Muhtarı Esen Nork 0536 630 5729 ve Köy imamı İhsan Karademir 'in müsaadesiyle köy camisinin küçük odasında konaklayabileceğiz.
Temizlendik, yakınımızda köy kahvesi var. Kahvehanede kimse yok, sobayı yaktık, çayı demledik, tarlalarında çalışmakta olan köylülerin dönüşünü bekliyoruz. Onlara sürpriz olacak.

10. gün / Beyören - Başara
Yol: 24.5 km
Toplam Yol: 176.5 km
Alabildiğine düzlük bir alanda ilerliyoruz. Bir kısmı nadasa bırakılmış bir bölümü de ekili bu geniş arazide uzanıp giden bir toprak yolu takip ederek Arslanlı köyüne ulaşıyoruz. Bu parkurda ilginç hiçbir şey yok.
Arslanlı Köyü kamp yapılabilecek bir yer değil. Konuştuğumuz tek tük insanlar hiç de yardımsever değil.
Benzer bir arazi yapısı içinde ilerleyerek Eczacıbaşı Şirketinin Magnezyum üretim fabrikasına vardık.
Başara Köyü yeşil meralara sahip bol sulu, misafirperver ve candan davranan insanlarla dolu. Çok seçkin bir noktada kamp kurduk.
İki gün kadar buradayız. Yarın Han ilçesine bir ekstra gezi düzenleyeceğiz.

11. gün / Han ilçesini ziyaret.
Gece çok soğuk geçti. Neyse ki kamp çadırım, uyku matım ve uyku tulumum kaliteli. Beni yeteri kadar korudular. Sabah güneşi saat 10:00 a kadar çadırlarımızın buzunu ve ıslaklığını ancak kurutabildi.
Başara Muhtarı Safahattin Sezer 0533 635 4148 ve köylüler ekmeğimizden yoğurdumuza kadar, araç temini dahil her türlü ihtiyacımızı karşılayabilmek için adeta seferber oldular. Bütün Frig Yolcuları adına teşekkürler Muhtarım.
Başara Köyü antik çağdan beri nesillerce kullanılmış bir arazi üzerinde kurulmuştur. Öncelikle Başara'da bir müddet önce yapılmış olan arkeolojik kazıda ortaya çıkarılan iki Bizans kilisesinin temel yapılarını fotoğrafladık.
Bir otomobil ile 4,5 km uzakta Han ilçesine gittik. İlk işimiz Han Belediye Başkanı Sn. Erdal Yalçın'ı ziyaret etmek oldu. Sohbetimiz tatlı geçti.
Bir Belediye görevlisinin rehberliğinde Han Yeraltı Şehri'ni, restore edildikten sonra resim ve eski dönem eşyaların sergilendiği bir müzeye dönüştürülmüş olan Hüsrev Paşa Hamamını ve halen kullanılmakta olan Hüsrev Paşa Camisini ziyaret ettik.
Frig Yolu Yolcularına bir müjdemiz var. Han Yeraltı Şehri yakınında yeni bir Antik Han restorasyonu tamamlanmak üzere. 5 odalı banyolu tamamen ahşap yapılı güzel bir konaklama yeri olacak. İlk ziyaretçileri, denetçileri bizler olduk.
Doyurucu bir öğle yemeğinden sonra kamp yerimiz Başara köyüne döndük.
Akşam yemeğimiz olacak sac tava kavurma hazırlanıyor. Biralarımız şimdiden soğutulmaya başladı.

12. gün: Başara - Ağlarca
Yol: 17.5 km
Toplam Yol: 194.0 km
Başara, Frig Yolu rotası üzerinde olmamasına rağmen bence mutlaka uğranılması ve Han ilçesi yerine burada kamp yapılması daha uygun olan bir noktadır. Bütün köy halkının misafirperverliğine sonsuz teşekkürler ediyoruz.
Başara'dan ayrıldıktan 4,5 km sonra Han ilçesine ulaşılıyor.
İlerlemeye devam ediyoruz. Önümüzde bütün Frig Yolu rotalarının en yüksek rakımlı aşıtı var. 2 saatlik zevkli bir tırmanışla 1630 m lik aşıta ulaştık ve Gölyayla yakınında mola verdik. Tırmanış sırasında genişleyen ufkumuzun bize sunduğu manzaraları fotoğrafladık.
Sonra inişe başladık. Daralan bir boğaza doğru ilerledik. Boğazın çıkışında kurulu bir Çerkez köyü olan Ağlarca 'ya ulaştık.
Ağlarca Muhtarı Ümit Mehmet Aslan 0537 931 7356 bizleri karşıladı ve uzun yıllardır öğrenim yapılmayan eski okula misafir etti.
Okul tertemiz, düzenli, elektrik, su ve soba ile donatılmış, sedirlerle döşenmiş, tuvalet ihtiyacı karşılanmış köyün küçük bir toplantı ve eğlence merkezi haline dönüştürülmüş bir ortak mekan olmuş.
Bütün Frig Yolcularına buranın Frig Yolunun en iyi konaklama noktası olduğunu söyleyebiliriz.
Teşekkürler Ağlarca Köyü.

13. gün / Ağlarca - Yazılıkaya (MİDAS)
Yol: 8 km
Toplam Yol: 202.00 km
Çantalarımızı Ağlarca köyündeki kamp evimizde bıraktık. Yazılıkaya doğru yola çıktık.
Hafif inişli çıkışlı bir parkurda kısmen ormanlık bir alanda Olucak Yaylasını ve Almacık Yaylasını geçtik.
Almacık Yaylasından Yazılıkaya manzarası çok güzel.
Seyahatimizi MİDAS ANITI' nda bitirmiş oluyoruz.
Son olarak Tutkun Kafede HIÇIN BÖREĞİ ile kutlama yaptık.

FRİG YOLU YÜRÜYÜŞÜ 'müz Harun Özdemir, Yahya Kabak, Metin Uluışık ve ben Metin Kurt tan oluşan ekibimizi sağlık ve ruhen zenginleştirdi.

Bu vesile ile sizlere son bir FRİG EFSANESİ anlatarak veda ediyorum:
Yunan Şarap ve Bağbozumu Tanrısı Dionisos'u arayan arkadaşı Silenos dağlarda kayboluyor.
Frigyalı köylüler tarafından bulunan Silenos kral Midas'a getirilir. Dionosos çok sevinir. Midas'a "dile benden ne dilersen" der.
Midas, "her tuttuğum altın olsun" isteğinde bulunur.
Ama Midas pişman olur, yemek bile yiyememektedir. Midas Dionisos 'tan af diler, büyü bozulsun ister.
Dionisos Midas'a, Sardes şehrine gitmesi ve Paktolos (Gediz) ırmağında yıkanması gerektiğini söyler. Midas Dionisos'un dediğini yapar ve büyüden kurtulur.
Antik Sardes'in ve kralı Krezeus (Karun) 'un zenginliği Paktolos Çayının kumlarından çıkarılan bu altınlardan kaynaklanmaktadır.

Doğada Kalalım Sağlıklı Olalım.

Bu yürüyüşe ait fotoğraflar ve daha fazlası için

https://www.facebook.com/metin.kurt.756/photos_albums
http://metinkurtiletrekking.blogspot.com

adreslerine gidiniz.

Waypoints

PictographWaypoint Altitude 0 ft

Arslanli

Arslanli

PictographWaypoint Altitude 0 ft

Basara

Basara

PictographWaypoint Altitude 0 ft

BasaraAyrimi

BasaraAyrimi

PictographWaypoint Altitude 0 ft

Beyoren

Beyoren

PictographWaypoint Altitude 3,794 ft

Kamp5

12-NIS-17 7:31:34

PictographWaypoint Altitude 3,198 ft

Su5

10-NIS-17 12:00:20

Comments

    You can or this trail