Dümbüldek Suyu'ndan Hacıllı Şelalesi'ne ( 2023 03 )

Önce ıslandık sonra çamura saplandık 🙂

Evet bugün yağmur bekliyorduk ama durmadan yağacağını düşünmemiştik hiç. Her ne kadar bardaktan boşanmasa da gün boyu yağınca bizi ıslatmaya fazlasıyla yetti bu rahmet. Öyle olunca da ne gözümüz öbek öbek açmış çuha çiçeklerini gördü ne de ormandan ses veren ispinozu duyabildi gün boyu.

Hele ki yolun yarısından sonra bizi karşılayan o çamur yok mu, hepimizin iflahın kesti. Evet, alışmışız günlük, güneşlik keyifli yürüyüşlere 🙂 Ama hava gibi değildi moralimiz. Biraz 🙂 ıslansak da doğa her haliyle saf ve güzeldi hepimiz , hele ki dereleri aşıp Hacıllı Şelalesi’nin o en coşkulu halini görenlerimiz için.

Dönüş yolunda, Duraklı Köyü’nde daha Mehmet Amca’nın çaylarını yudumlar, gürül gürül yanan sobasının başında ısınırken tatlı bir anı olmaya başlamıştı gün içinde çektiğimiz tüm zorluklar. Hep aynı güneşin altında yürümüştük yıllarca ve bugün beraber ıslanmıştık aynı yağmurun altında…

FAALİYET RAPORU

08:00 Gebze’den hareket . D-100 karayolu kullanılarak Tavşanlı, Demirciler Yağcılar üzerinden Duraklı Köyü’ne giden güzergah kullanıldı. Yağcılar’daki market 08:45 civarı köyden geçerken henüz açılmamıştı, alışveriş burada yapılamadı.

09:00 Duraklı Köyü’nde Mehmet Amca’nın kahvesine varış ve burada kahvaltı.

09:50 Duraklı Köyü’nden hareket. Alihocalar ve Karagöllü güzergahı izlendi

10:20 Dümbüldek Suyu’ndaki tesise varış. Hava bulutlu, ahmak ıslatanın bir tık üstünde bir yağış var.

10:30 Genel bir bilgilendirmenin ardından yağmurluklarımızı giyerek yürüyüşe başlıyoruz. Ekip biz dahil 39 kişiden oluşuyor. Yürüyüşün ilk 1250 m si 150 m lik kot farklı bir çıkış içeriyor. Yavaş yavaş yükseliyoruz.

11:15 Parkurun 2.4 km sinde küçük bir nefes molası veriyor, kavşaktaki Dümbüldek Suyu yazılı yönlendirme tabelasının yanlış yerleştirildiğini, tam aksi yönü işaret ettiğini, olduğu yerin tam karşısına dikilmesi gerektiğini fark ediyoruz.

Güzergah meşe ve kayın ağaçlarının oluşturduğu ormanın içinden geçiyor. Yağışla beraber yaklaşık 100 m kadar görüşe izin veren bir sis ortama hakim.

11:30 Ortasında, yol kenarında orman işçilerinin barınaklarının da olduğu genişçe bir çayırda hem toplanıyor hem de küçük bir nefes molası daha veriyoruz. Vandalların saldırısına uğramış parkur tabelası fotoğraf çektirmek için bahane oluyor.

11:55 Parkurun 4.75 Km si, tabelaların olduğu yol ayrımındayız. Yol kenarlarında öbek öbek Danabağırtan ya da Çöpleme olarak bilinen çiçekleri görmek güzel.

12:45 Parkurun 7.65 Km sine denk gelen ve sola, batıya doğru dönülürse 1 km kadar sonra Dikenli Köyü’ne ulaşılan kavşağa geliyoruz, yağış hiç durmadan devam ediyor.

Yürüdüğümüz sert zemine sahip toprak yol ise bu ayrımdan sonra görece yeni, zemini gevşek ve yağışlı havalarda çamur olup ayakkabılara yapışan, onları ağırlaştıran bir yapıya dönüştü. Bazı noktalarda yola biriken su da geçişe ya izin vermiyor ya da sağdan ve soldan ormanlık alana girmemizi gerektiriyor.

13:30 Hemen hemen 10.km de , toprak yol bitip de patikaya girildikten kısa bir süre sonra görece geniş bir açıklığa ulaşılmakta. Burada patikanın sanki sağa doğru kıvrıldığına aldanmadan sola, yukarı doğru irtifa kazanmalı, asıl patikayı kaçırmamalı.

13:50 Parkur 10.4 Km ki kavşakta kuzeybatıya doğru toprak yolu takip ederek kısmi bir yükseliş gösteriyor. Sağa , doğuya doğru gidilirse dere hemen altınızda kalmakta.

Bu bölgede takip edilen yolun hemen kenarındaki yamaçta yapılan açmalara, yassı, büyük kayaların yüzeyine dikkat edilirse iri solucanları andıran kıvrımlı fosiller görülebilir. Bölgenin milyonlarca yıl önce tıpkı tüm Anadolu gibi deniz tabanı olduğunun küçük bir göstergesidir bu izler.

14:10 11.6 Km de kuzeye, aşağıdaki vadi tabanına doğru yaklaşık 200 m lik dik bir iniş mevcut. Buranın geniş ve uzun zig zaglar yapılarak inilmesinde fayda var.

14:25 Büyükdere adı verilen ve Ağva’da Karadeniz’e dökülen suyu son yağışlarla coşmuş ve vadi tabanındaki yatağında belki de en geniş haline ulaşmış buluyoruz. Dere üzerindeki köprüye ulaşmak için bile mevcut akışın yarısını geçmek gerekiyor.

Hala devam eden yağışın altında toplanıp birkaç km ilerimizdeki Hacıllı Şelalesi’ne doğru derenin hemen paralelinde yürüyüşümüze devam ediyoruz. Takip ettiğimiz patikanın üzerinde o da en coşkulu halinde olan içilebilir bir su kaynağı da var.

14:35 Hacıllı Şelalesi’nden gelen küçük derenin Büyükdere ile birleştiği noktadayız. Bizden önce şelaleye gelip ziyaret eden bir yürüyüş grubu daha var. Şelaleye derenin sağında, güneyinde kalan yamaçtan zorlukla ulaştıklarını, normal yolun, dereyle kesiştiği bir noktada yükselen sudan dolayı geçilemediğini ifade ediyorlar.

14:40 Ümit Çiçek’le beraber söz edilen güzergahları görmek üzere gruptan ayrılıyoruz. Ekip bizi bu noktada bekliyor.

14:50 Keşif ekibi olarak Hacıllı Şelalesi’ne ulaşıyoruz, şelale son yağışlarla beraber en coşkulu haliyle akıyor. Geldiğimiz güney yamacındaki yarım yamalak, çamurla kayganlaşmış, dik, kısmi patikasının ekibin büyük çoğunluğunun geçişi için riskli olduğuna karar veriyoruz.

Şelalenin her zaman kullanılan kendi patikası ise sadece bir noktada suya girmeyi gerektiriyor. Bu kısa patikanın hemen hemen ortasına denk gelen ve küçük bir bendin üzerinde yer alan bu geçişteki suyun yüksekliğini ve akış hızını üzerinden geçerek test ediyor ve güvenli olduğuna karar veriyoruz.

15:05 Bizi bekleyen ekiple buluşuyoruz. İsteyenler bu noktadan Gülcan la beraber birkaç km yukarımızda kalan araçlara geri dönüyor. 10 kişilik küçük bir grup ise benimle beraber şelaleye gelmeye karar veriyor.

15:20 Canlı bir zincir yaparak dere geçişini bent üzerinden güvenli bir şekilde gerçekleştirip Hacıllı Şelalesi’ne ulaşıyoruz. Ayakkabılarımızın içi su dolu olsa da, biz su içinde kalsak da şelale bu haliyle görülmeye değer

15:40 Şelale ziyaretimizi bitirip dönüşe başlıyoruz.

16:15 Yürüyüş sonu ve bizi bekleyen araç ve arkadaşlarımızla tekrar buluşma. Devam eden yağış her yürüyüşün sonunda yaptığımız semaverde çay keyfine bu sefer izin vermiyor. En iyi çözümün bu sefer sabah ziyaret ettiğimiz Mehmet Amca’nın Duraklı Köyü’ndeki kahvesinde , gürül gürül yanan sobasının başı ve onun ateşte demlediği sıcacık çaylar olduğuna karar veriyoruz.

16:50 Önden giden küçük aracımız Duraklı’ya kahveye ulaşıyor

17:00 İkinci araç olarak bizde Duraklı’ya varıyor ve sobanın başında yerimizi alıyoruz.

17:45 Keyifli ve sıcak mola sona eriyor, Duraklı dan hareket ediyoruz.

19:00 Gebze’ye varış ve yürüyüş sonu.