← Part of Kocaeli Yarımadası
Denizli Köyü'nden Ballıkayalar Vadi içi ( 2014 01 )
near Denizli, Kocaeli (Türkiye)
Viewed 305 times, downloaded 6 times
Trail photos
Itinerary description
Sabah ilk önce Kadir Bey ve kızı Sare’nin misafiri oluyoruz Denizli Köyü’nde. Onların ikramı olan sıcak çayları yudumluyoruz köy kahvesinde. Ve sonra hep beraber köyün arkasındaki vadiye doğru başlıyor yürüyüşümüz.
Attığımız her adımla vadinin tabanını kaplayan sise biraz daha yaklaşıyoruz . Çok geçmeden de içine dalıyoruz, o da bizi sarıp sarmalıyor. Sabah güneşi tam karşımızdan gelmekte . Böceklerden çok havadaki su taneciklerini yakalayan örümcek ağları ise bu ışıkta inci birer gerdanlık gibi parıldıyor. Vakit ilerledikçe görüş mesafemiz artıyor.
Ballıkayalar deresinin başlarındayız. Şu haliyle ismi Doğandere ve Demirciler Köyü ile Denizli Köyü’nün meralarının arasında bir sınır oluşturuyor. Biz mesafe alıp Mollafenari Köyü’nün sınırlarına yaklaşınca ismi Delidereler olacak. Sonra Ballıkayalar’a ulaşacak.
Güneş görmeyen alanları kaplayan kırağı zemindeki bitkileri beyaz bir örtü gibi kaplamış, buzdan dantellere yakından bakmak hayranlık verici. Geniş düzlükleri adımlıyoruz. Ekinlerin yeni bittiği bir tarlaya yayılmış yüzlerce yabani güvercinin kalkışını izliyor, ürküttüğümüz bir gri balıkçılın peşi sıra bakıyoruz. Zaman zaman da alakargaların çığlıkları eşlik ediyor bize. Tepemizde dönen bir çift kuzgun ve şahini ise unutmamak lazım…
Botaş hattını geçtikten sonra içinde olduğumuz coğrafi yapı değişiyor . Dere bile o sakin akışını bırakıp içine girdiği kanyonun eğimine kulak vermek zorunda, çağıldıyor. İlerledikçe iki yanımızda ki yükseltinin arttığı rahatlıkla fark ediliyor. Su bu bölümde kayalık yapının izin verdiği, milyonlarca yılda açtığı rotayı izlemek zorunda.
Arada, buraların bir zamanlar deniz tabanı olduğunu gösteren solucanımsı canlıların fosilleri takılıyor gözümüze. Üzerinde yürüdüğümüz kayaların üzerinde o kadar çoklar ki görmemek mümkün değil.
Sonra ilk şelalemizi, altında oluşan gölün yabani güzelliğini de yudumlayarak geçiyoruz. Derenin bir sağında bir solunda ama yakınındayız. Bolca yengeç var ortalıkta . En sevindirici ise derenin içindeki taşların üzerinde su samurunun varlığına dair izlere rastlamak oluyor.
Bize doğru gelen yürüyüşçülerin ve etrafta gördüğümüz çöplerin artması medeniyete yaklaştığımızı işareti . Yürüyüşü Ballıkayalar Tabiat Parkı’nın girişinde sonlandırıyoruz. Artık ateşin başında uzun bir mola verebilir ve kendimize küçük bir ziyafet çekebiliriz…
Attığımız her adımla vadinin tabanını kaplayan sise biraz daha yaklaşıyoruz . Çok geçmeden de içine dalıyoruz, o da bizi sarıp sarmalıyor. Sabah güneşi tam karşımızdan gelmekte . Böceklerden çok havadaki su taneciklerini yakalayan örümcek ağları ise bu ışıkta inci birer gerdanlık gibi parıldıyor. Vakit ilerledikçe görüş mesafemiz artıyor.
Ballıkayalar deresinin başlarındayız. Şu haliyle ismi Doğandere ve Demirciler Köyü ile Denizli Köyü’nün meralarının arasında bir sınır oluşturuyor. Biz mesafe alıp Mollafenari Köyü’nün sınırlarına yaklaşınca ismi Delidereler olacak. Sonra Ballıkayalar’a ulaşacak.
Güneş görmeyen alanları kaplayan kırağı zemindeki bitkileri beyaz bir örtü gibi kaplamış, buzdan dantellere yakından bakmak hayranlık verici. Geniş düzlükleri adımlıyoruz. Ekinlerin yeni bittiği bir tarlaya yayılmış yüzlerce yabani güvercinin kalkışını izliyor, ürküttüğümüz bir gri balıkçılın peşi sıra bakıyoruz. Zaman zaman da alakargaların çığlıkları eşlik ediyor bize. Tepemizde dönen bir çift kuzgun ve şahini ise unutmamak lazım…
Botaş hattını geçtikten sonra içinde olduğumuz coğrafi yapı değişiyor . Dere bile o sakin akışını bırakıp içine girdiği kanyonun eğimine kulak vermek zorunda, çağıldıyor. İlerledikçe iki yanımızda ki yükseltinin arttığı rahatlıkla fark ediliyor. Su bu bölümde kayalık yapının izin verdiği, milyonlarca yılda açtığı rotayı izlemek zorunda.
Arada, buraların bir zamanlar deniz tabanı olduğunu gösteren solucanımsı canlıların fosilleri takılıyor gözümüze. Üzerinde yürüdüğümüz kayaların üzerinde o kadar çoklar ki görmemek mümkün değil.
Sonra ilk şelalemizi, altında oluşan gölün yabani güzelliğini de yudumlayarak geçiyoruz. Derenin bir sağında bir solunda ama yakınındayız. Bolca yengeç var ortalıkta . En sevindirici ise derenin içindeki taşların üzerinde su samurunun varlığına dair izlere rastlamak oluyor.
Bize doğru gelen yürüyüşçülerin ve etrafta gördüğümüz çöplerin artması medeniyete yaklaştığımızı işareti . Yürüyüşü Ballıkayalar Tabiat Parkı’nın girişinde sonlandırıyoruz. Artık ateşin başında uzun bir mola verebilir ve kendimize küçük bir ziyafet çekebiliriz…
Comments (2)
You can add a comment or review this trail
I have followed this trail verified View more
Information
Easy to follow
Scenery
Moderate
Çok teşekkürler verdiğiniz bilgi için.
Faydalı olduysa ne mutlu, sağlıkla kalınız...