DAĞTEKE-CUMALI

Dağtekke köyünde sabah çaylarımızı içip yerel köylü pazarından biraz alış verişten sonra sonra doğa yürüyüşümüze başladık.
Buradaki küçük köy pazarında genellikle çevredeki tarımsal ürünler köylü kadınlar tarafından satılıyor. Ayrıca, köylü kadınların hazırladığı gözleme, köy ekmeği, çay, kahve de var. Meydan geniş ve düzenli, birer adet kahvehane ve bakkal da var. Buradaki bir çeşmede, yıllardır böbrek taşları sorununa yaralı olduğu söylenen su akıyor. Bu nedenle köye haftanın her günü su almak için akın akın insanlar yakın ve uzak yerlerden su alma amacıyla geliyor.
Köy meydanının kuzeyindeki mezarlığın yanındaki sokaktan yukarılara çıktık. Bir kaç yüz metre sonra, orman içine devam eden, genellikle çevrede çok görülen kayrak taşlarla kaplı bir yoldan orman içine girdik. Bir buçuk km sonra yol sona erince patikaya girdik. Patikalardan sırttaki rüzgar santrallerinin olduğu ve bunun için açılmış geniş, mıcırlı yola girdik maalesef. Bu sırt orman yolu(!) resler yapılmadan önce tamamıyla çam ormanları içinde kalan güzel manzaralı bir orman yoluydu. Şimdi ise tam bir çevre felaketi. Bu stabilize res yolundan tam altı km yürüyerek, RES trafosu yanında Cumalı köyüne inen orman yoluna saptık.
Burada güzel manzaralı bir tepede yemek molamızı verdik. Mahmut Dağı, kuzeydoğu yönümüzde tam karşımızda kalıyordu. Mahmut Dağı ile bulunduğumuz yer arasındaki vadi de çok güzeldi.
Moladan sonra sırtın batısında kalan vadi yamaçlarındaki orman yollarından Cumalı köyüne indik.
Parkurun fazla zorluğu yok. Yalnız, resler için yapılan mıcırlı yolda yürümesi çok sıkıcı. Bu bölümde mümkün oldukça stabilize yola paralel alternatif yürüyüş patikaları, orman içi eski yollara girmeye çalıştık.
Parkur boyunca iki yerde eski çoban çeşmesi var. Az da olsa suları akıyordu. Ancak içmek için uygun değil, temizlikte kullanılabilir. Sularının akması doğal hayat için oldukça güzel tabii.