← Part of Kocaeli Yarımadası
Bozhane'den İncir Boğazı'na ( 2023 01 )
near Bozhane, İstanbul (Türkiye)
Viewed 139 times, downloaded 6 times
Trail photos
Itinerary description
Bozhane Köyü’nün meydanından eski, ahşap evlerin arasından başladı yürüyüşümüz. İlk adımlarımızla bizi sarıp sarmalayan sabah sisiyse yükseldikçe ardımızda kaldı ve bir süre sonra, sanki dağların zirvelerine çıkmışız gibi ayaklarımızın altında ufka doğru uzandı.
Yafta olarak bilinen ve yazın mandaların serinlediği küçük gölcüğü geride bırakıp meşe, gürgen ve kestanelerin arasında uzanan toprak yol boyu yürümeye başladık. Ne var ki hemen önümüz sıra giden ve bir dizi arazi aracından oluşan konvoy bu yolu hızla bir çamur deryasına çevirmişti. Biraz ormandan biraz yoldan derken kısa sürede çamura saplanmış olan bu konvoyu yakaladık ve günün geri kalan kısmını kurtarıp arkamıza bile bakmadık.
Sonrasında bu sene kış hiç uğramayacakmışçasına, yerlere serili gürgen, meşe, akçaağaç ve kestane yapraklarıyla gecikmiş bir sonbahar ve kardelen, sıklamen ve noel gülleriyle erken bir ilkbaharı yaşayan orman kuşattı hepimizi. Ve neredeyse tüm orman, yeni yılı kutlarcasına Kokina da denilen Tavşan kirazlarıyla süslüydü.
Kah küçük dereleri geçtik kah geçit vermez gölcükleri aştık gün boyu. Bastığımız çamur bizi hoşnut etmese de, artlarında bıraktığı izler yaban domuzlarının onun içinde yatıp yuvarlamayı pek sevdiğini, pek de bizim gibi düşünmediklerini söylüyordu. Ayrıca köyden başlayıp adımlarımıza eşlik eden üç sevimli kuçunun da günü İncir Boğazı’nda bizimle beraber tamamladığını unutmamalı.
Karadenizin mavisini gördüğümüzde hepimiz mutluyduk. Denizden esen rüzgara rağmen içimizi ısıtan güneş, yudumladığımız sıcak çaylar keyifli bir yürüyüşün sonu demekti, paylaştığımız dostlar, güzel insanlarla beraber, her birine yürek dolusu sevgiler, teşekkürler…
Yafta olarak bilinen ve yazın mandaların serinlediği küçük gölcüğü geride bırakıp meşe, gürgen ve kestanelerin arasında uzanan toprak yol boyu yürümeye başladık. Ne var ki hemen önümüz sıra giden ve bir dizi arazi aracından oluşan konvoy bu yolu hızla bir çamur deryasına çevirmişti. Biraz ormandan biraz yoldan derken kısa sürede çamura saplanmış olan bu konvoyu yakaladık ve günün geri kalan kısmını kurtarıp arkamıza bile bakmadık.
Sonrasında bu sene kış hiç uğramayacakmışçasına, yerlere serili gürgen, meşe, akçaağaç ve kestane yapraklarıyla gecikmiş bir sonbahar ve kardelen, sıklamen ve noel gülleriyle erken bir ilkbaharı yaşayan orman kuşattı hepimizi. Ve neredeyse tüm orman, yeni yılı kutlarcasına Kokina da denilen Tavşan kirazlarıyla süslüydü.
Kah küçük dereleri geçtik kah geçit vermez gölcükleri aştık gün boyu. Bastığımız çamur bizi hoşnut etmese de, artlarında bıraktığı izler yaban domuzlarının onun içinde yatıp yuvarlamayı pek sevdiğini, pek de bizim gibi düşünmediklerini söylüyordu. Ayrıca köyden başlayıp adımlarımıza eşlik eden üç sevimli kuçunun da günü İncir Boğazı’nda bizimle beraber tamamladığını unutmamalı.
Karadenizin mavisini gördüğümüzde hepimiz mutluyduk. Denizden esen rüzgara rağmen içimizi ısıtan güneş, yudumladığımız sıcak çaylar keyifli bir yürüyüşün sonu demekti, paylaştığımız dostlar, güzel insanlarla beraber, her birine yürek dolusu sevgiler, teşekkürler…
You can add a comment or review this trail
Comments