← Part of Kocaeli Yarımadası
Bıçkıdere'den Paşasuyu'na ( 2012 09 )
near Çayırköy, Kocaeli (Türkiye)
Viewed 70 times, downloaded 1 times
Trail photos
Itinerary description
Pazar sabahı erkenden Paşasuyu parkurunu keşfetmek için düştük yollara. Kandıra sapağından çıktığımız otobandan sonraki ilk durağımız Bıçkıdere Göleti üzerinde kurulu Gölkay park tesisleri. Arabamızı burada bırakıp gölet boyu yürümeye başlıyoruz.
Yaz bitmiş, hafif de olsa sabah serini vuruyor yüzümüze, sabah çiyi botlarımızı ıslatmaya başlıyor. Göletin içinde ve etrafındaki yabani hayat ise tahminimizden daha zengin. Sakarmekelerin, Gri balıkçılın yanında bize tanımlayamayacak fırsat vermeyen ördek türleride uçup uzaklaşıyor gölet yüzeyinden. Etrafta ise saka, benekli sinekkapan, taşkuşu gibi küçük türler uçuşmakta.
Bağların bahçelerin arasından ilerlemeye devam ediyoruz. Birkaç km boyunca düz takip ettiğimiz toprak yol vadiye girince yükselmeye başlıyor. Yerleşmelerden uzaklaştıkça da yabanın güzelliği yansımaya.
Nihayetinde MS 2.yy da Roma döneminde su alınmaya başlanan noktaya ulaşıyoruz, dönemin valisi Plinius un şimdi buralardaki piknikçi çöplerini görse İzmit e su getirtmeyi vazgeçeceği yere. Ama o zaman şartlar farklı imiş ki içim yumuşaklığından dolayı Paşasuyu denen bu suyu İzmit e taşımak için 40 km uzunluğunda, o zaman için mühendislik harikası diyebileceğimiz bu bayındırlık projesini hayata geçirmişler, işte hizmet !
Dönüşü bu su yolu boyunca yapıyoruz. Bölgedeki yükseltilerin kıvrımlarını takip ederek belli bir eğimle sürekli alçalan bu yol, yukardan gelen küçük vadileri ise su köprüsü diyebileceğimiz kemerler vasıtası ile aşıyor. Günümüze 21 tanesi ulaşmış olan, bizim yürüdüğümüz parkur boyunca 3-4 tanesine rastladığımız bu kemerler her seferinde bizi heyecanlandırıyor.
4-5 km boyunca rahatlıkla takip edilen su yolu vadiden çıktıktan kısa bir süre sonra, belkide insan etkisine daha açık olduğundan izini kaybettiriyor. Biz de bölgede yoğun olarak yapılan seracılığın naylon bahçeleri arasında dolanarak tekrar dereye kavuşuyoruz.
Araba yoluna çıkmadan öncede meyve bahçelerini aşıyor, göz hakkımız olan lezzetli elmalarla susuzluğumuzu gideriyoruz. Kısa bir süre sonra parkurun sonundayız. Bölgemizde tarih ve doğa ile bu kadar iç içe bir parkurun olduğunu bilmek mutluluk verici...
Yaz bitmiş, hafif de olsa sabah serini vuruyor yüzümüze, sabah çiyi botlarımızı ıslatmaya başlıyor. Göletin içinde ve etrafındaki yabani hayat ise tahminimizden daha zengin. Sakarmekelerin, Gri balıkçılın yanında bize tanımlayamayacak fırsat vermeyen ördek türleride uçup uzaklaşıyor gölet yüzeyinden. Etrafta ise saka, benekli sinekkapan, taşkuşu gibi küçük türler uçuşmakta.
Bağların bahçelerin arasından ilerlemeye devam ediyoruz. Birkaç km boyunca düz takip ettiğimiz toprak yol vadiye girince yükselmeye başlıyor. Yerleşmelerden uzaklaştıkça da yabanın güzelliği yansımaya.
Nihayetinde MS 2.yy da Roma döneminde su alınmaya başlanan noktaya ulaşıyoruz, dönemin valisi Plinius un şimdi buralardaki piknikçi çöplerini görse İzmit e su getirtmeyi vazgeçeceği yere. Ama o zaman şartlar farklı imiş ki içim yumuşaklığından dolayı Paşasuyu denen bu suyu İzmit e taşımak için 40 km uzunluğunda, o zaman için mühendislik harikası diyebileceğimiz bu bayındırlık projesini hayata geçirmişler, işte hizmet !
Dönüşü bu su yolu boyunca yapıyoruz. Bölgedeki yükseltilerin kıvrımlarını takip ederek belli bir eğimle sürekli alçalan bu yol, yukardan gelen küçük vadileri ise su köprüsü diyebileceğimiz kemerler vasıtası ile aşıyor. Günümüze 21 tanesi ulaşmış olan, bizim yürüdüğümüz parkur boyunca 3-4 tanesine rastladığımız bu kemerler her seferinde bizi heyecanlandırıyor.
4-5 km boyunca rahatlıkla takip edilen su yolu vadiden çıktıktan kısa bir süre sonra, belkide insan etkisine daha açık olduğundan izini kaybettiriyor. Biz de bölgede yoğun olarak yapılan seracılığın naylon bahçeleri arasında dolanarak tekrar dereye kavuşuyoruz.
Araba yoluna çıkmadan öncede meyve bahçelerini aşıyor, göz hakkımız olan lezzetli elmalarla susuzluğumuzu gideriyoruz. Kısa bir süre sonra parkurun sonundayız. Bölgemizde tarih ve doğa ile bu kadar iç içe bir parkurun olduğunu bilmek mutluluk verici...
You can add a comment or review this trail
Comments