Activity

Behramkale Assos

Download

Trail photos

Photo ofBehramkale Assos Photo ofBehramkale Assos Photo ofBehramkale Assos

Author

Trail stats

Distance
1.27 mi
Elevation gain
292 ft
Technical difficulty
Moderate
Elevation loss
292 ft
Max elevation
852 ft
TrailRank 
74 5
Min elevation
570 ft
Trail type
Loop
Time
one hour 23 minutes
Coordinates
193
Uploaded
May 21, 2017
Recorded
May 2017
  • Rating

  •   5 2 Reviews
Be the first to clap
2 comments
Share

near Behram, Çanakkale (Türkiye)

Viewed 20752 times, downloaded 9 times

Trail photos

Photo ofBehramkale Assos Photo ofBehramkale Assos Photo ofBehramkale Assos

Itinerary description

Behramkale Assos
Assos, Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinin yaklaşık 17 km güneyindeki Behramkale Köyü'nde yer alan bir antik kent. Antik Çağda Troas diye adlandırılan bölgenin güney ucunda volkanik bir tepenin zirvesi ve yamaçlarında, Midilli adasının karşısında kurulmuştur
Behramkale Köyü
Behramkale Köyü, Osmanlı döneminde kurulmuş eski bir köy. Antik şehir, yüzünü güneye yani denize dönmüşken, köyün yerleşimi ters tarafa doğru kurulmuş. Köy antik kent surları içinde yer alması ile dikkat çekiyor. Sadece 150 haneli bir yerleşim. Yaklaşık 30 senedir sit alanı olarak koruma altında olduğu için yeni bina inşa etmek yasak. Sadece var olanlar restore edilebiliyor. Köy içinde Assos mimarisinin taş işçiliğinin güzel örneklerini görmek mümkündür. Tarihi dokusunu koruyan sokaklarda dolaşması keyifli.

Köy içinde pansiyon, otel ve restoranlar bulunuyor. Çoğu manzaralı, tarihi dokuyu yansıtan bu mekanlarda vakit geçirmesi keyifli.

Assos Antik Kenti ören yeri girişi en tepede bulunuyor. Buraya taşla kaplı bir yokuşu yürüyerek varılıyor. Bu kapıdan girince Athena Tapınağı'na ulaşıyorsunuz. Ören yerine çıkan yokuş üzerinde, köylü kadınların evde ürettikleri çeşitli malzemeleri sağlı sollu sattıkları tezgahları göreceksiniz. Assos etrafından toplanan otlar, zeytinyağı, ev tarhanası ya da el içiliği danteller, şallar tezgahları süslüyor.

Köy içinde Osmanlı'dan kalma bir camii ve köprü de bulunuyor:

Hüdavendigar Camii
Hüdavendigar Camii Osmanlı sultanı 1. Murat Hüdavendigar tarafından 14.yy 'da yaptırılmış. Osmanlı'nın kendine özgü eserlerinden olan cami tek kubbeli ve kare planlı olarak inşa edilmiş. Antik kent sınırlar içinde , tepede yer alıyor camii. İçerisinde yer alan kadırga resimleri Osmanlı cami mimarisinde pek karşılaşılmayan bir örnek oluşturuyor.

Cami'nin giriş kapısı, kendisinden daha eski Cornelius kentinin kapısı aslında. Cornelius Kilisesini onartan Kral Skamandros'un kapıya yazdırdığı yazılara dokunulmamış. Sadece haç işaretinin iki kanadı kırılmış. Kral şöyle yazdırmış:

'Skamandros şehri başkanı Anthimos, mükafat olarak kendi günahlarının bağışlanması için istekli bir şekilde dua ederek, gayretle ve emek vererek, Aziz Cornelius Kilisesi'nin sağlam olmayan bölümlerini güzelleştirmek için tamir ettirdi. Her kim bu kilisenin güzelliklerine, durumuna, mozaiğine ve olağanüstü ihtişamına bakarsa, Tanrı'nın kölesi olan ve bu binayı tamir ettiren Anthimos'un ölmeden önce işlediği günahların affı için dua etsin.'

Hüdavendigar Köprüsü
Yine 14. yy'da 1. Murat Hüdavendigar tarafından inşa edilen bir eser. Tuzla Çayı üzerine kurulmuş. Köprünün kemerleri hala orjinalliğini koruyor. Yol kısmı doğal olarak birçok kez elden geçirilmiş. Köprü arabalar tarafından artık kullanılmıyor, yanına modern versiyonu çoktan inşa edilmiş. Ama siz 600 yıldır ayakta duran bir köprünün üzerinden yürüyerek geçme keyfini kaçırmayın.

View more external

Waypoints

Photo ofAristo Photo ofAristo Photo ofAristo

Aristo

Assos Antik Kenti Assos Antik kentinin tarihçesi M.Ö. 6.yy'a kadar gidiyor. Zamanında kent, yüzünü denize dönmüş ve teraslarla iniliyormuş denize. Osmanlıların yerleşmesinden sonra yerleşim ters istikamette gelişme göstermiş ve Behramkale köyü ortaya çıkmış. Kent sönmüş bir volkanik tepe üzerine, andezit kayalıkları arasına, denizden 236 metre yüksekliğe kurulmuş. Assos'un etrafında bol bulunan andezit taşı kentin inşasında kullanılmış. Assos taşı zor işlenen ama çok dayanıklı bir taş. Eskiler onun için insan yiyen taş diyorlarmış. Bu taştan yapılan lahitler zamanında Assos'dan ihraç edilen mal türlerindenmiş. Assos'da arkeolojik ilk kazı 1881-1883 yıllarında Amerikalı bir arkeoloji grubu tarafından yapılmış.1981 yılında tekrar başlayan kazılarda ilk olarak nekrapol yani mezarlık ortaya çıkarılmış. Surlar Kentin çevresi günümüzde de görülebilen 3200 metre uzunluğunda 20 metre yüksekliğinde surlarla çevrilidir. Surlar M.Ö. 4. yy'da inşa edilmiştir. Kente giriş ve çıkışı sağlayan iki ana kapı bulunmaktadır. Doğu ve batı kapılarının önündeki alan nekrapol(mezarlık) olarak kullanılmıştır. Nekrapolde basit mezarların yanı sıra görkemli anıtsal mezarlar da bulunmuştur. Nekrapol Nekrapolün 9 yüzyıl boyunca mezarlık olarak kullanıldığı tespit edilmiş.En eski gömülerde yakılan cesetlerin küllerinin küplere konulup ağızlarının kapanması şeklinde gömüldüğü görülmüş. Sonra daha büyük küplere ana karnındaki pozisyonda yerleştirilmiş ölüler. Küplerin içine ölü için hediyeler de konuluyormuş. Daha sonra lahit şeklinde mezarlar kullanılmış. Lahitler yüzeye yakın oldukları için kolayca ortaya çıkarılmış ve define avcıları tarafından soyulmuş çoğu. Lahitlerin içinde ele geçirilen, ölü için konulan hediyelerden en ilginci pişmiş topraktan yapılmış bir kadınlar orkestrası heykelciği ! Athena Tapınağı Antik kentin en yüksek noktasında Athena Tapınağı bulunuyor. Arkaik çağ'da Anadolu'da yapılan ilk ve tek dor düzenindeki tapınak, hala büyüleyici ortamını koruyor. Zeus’un kızı ve 12 Olimpos Tanrısından biri olan Athena kentin koruyucu tanrıçasıymış. Sağlam sütunlardan çıkarılan örnek kalıplarla dökülen yeni sütunlar ayakta. Karşınızda Midilli adası, görkemli Ege denizi, yüzünüzü okşayan rüzgar, özellikle gün batımında sizi antik çağlara götürecek kadar etkileyici. Tapınağın kutsal odasında bulunan tanrıça heykeli 1800'lü yıllarda Amerikalılar tarafından götürülmüş. Sütunların üzerlerindeki frizlerin(kabartmaların) bir kısmı Boston Müzesi, Louvre Müzesi ve İstanbul Arkeoloji müzesinde saklanıyor. Kabartmalarda Herakles ile ilgili bir hikaye anlatılıyor. Amfi Tiyatro Antik kentin güney yamacında Midilli Adası'na karşı kurulmuş tiyatronun bir deprem sonucunda yıkıldığı tespit edilmiş. Doğal bir kaya oyuğuna yapılmış, tahmini 2500 kişilik olan tiyatro sonraki yıllarda taş ocağı olarak kullanılmış. Yapım tekniği ve plan özellikleri açısından bir Roma çağı tiyatrosudur. Tiyatronun yıkılan duvarları restorasyon sonucunda yeniden örüldü. Aslına uygun oturma sıraları yeniden dökülerek yapıldı. Şu anda tiyatro 1500 kişiyi ağırlama kapasitesinde ve çeşitli festival ve konserlere ev sahipliği yapabilmekte. İskeleye inen yol üstünde, solda, giriş kapısını farkedeceksiniz tiyatronun. Agora Agora insanların biraraya geldiği kentin en hareketli yeri. Assos agorası farklı zamanlarda inşa edilmiş karşılıklı iki stoa ile çevrelenmişti. Stoalar üzeri kapalı, insanları güneşten ve yağmurdan koruyan yürüyüş ve oturma alanlarıydı. Ayrıca Agora etrafında spor eğitimi için inşa edilmiş gymnasion, bouleuterion(meclis binası), Bizans Kilisesi kalıntıları bulunmaktadır. Kazı Sponsoru Efes Pilsen 1995 yılından beri Assos Antik Kenti'nin kazı sponsorluğunu üstlenmiş durumda. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Doç. Dr.Nurettin Arslan'ın başkanlığında, kırk kişilik kazı ekibi tarafından gerçekleştirilen kazı çalışmalarında ortaya çıkartılan ve günlük hayatın tanıklığını koruyan tüm eserler Çanakkale Arkeoloji Müzesi'nde sergileniyor. Assos kazıları ile ilgili güncel bilgileri takip edebileceğiniz site : www.assosarchproject.com

Photo ofKale Photo ofKale Photo ofKale

Kale

Assos Antik Kenti Assos Antik kentinin tarihçesi M.Ö. 6.yy'a kadar gidiyor. Zamanında kent, yüzünü denize dönmüş ve teraslarla iniliyormuş denize. Osmanlıların yerleşmesinden sonra yerleşim ters istikamette gelişme göstermiş ve Behramkale köyü ortaya çıkmış. Kent sönmüş bir volkanik tepe üzerine, andezit kayalıkları arasına, denizden 236 metre yüksekliğe kurulmuş. Assos'un etrafında bol bulunan andezit taşı kentin inşasında kullanılmış. Assos taşı zor işlenen ama çok dayanıklı bir taş. Eskiler onun için insan yiyen taş diyorlarmış. Bu taştan yapılan lahitler zamanında Assos'dan ihraç edilen mal türlerindenmiş. Assos'da arkeolojik ilk kazı 1881-1883 yıllarında Amerikalı bir arkeoloji grubu tarafından yapılmış.1981 yılında tekrar başlayan kazılarda ilk olarak nekrapol yani mezarlık ortaya çıkarılmış. Surlar Kentin çevresi günümüzde de görülebilen 3200 metre uzunluğunda 20 metre yüksekliğinde surlarla çevrilidir. Surlar M.Ö. 4. yy'da inşa edilmiştir. Kente giriş ve çıkışı sağlayan iki ana kapı bulunmaktadır. Doğu ve batı kapılarının önündeki alan nekrapol(mezarlık) olarak kullanılmıştır. Nekrapolde basit mezarların yanı sıra görkemli anıtsal mezarlar da bulunmuştur. Nekrapol Nekrapolün 9 yüzyıl boyunca mezarlık olarak kullanıldığı tespit edilmiş.En eski gömülerde yakılan cesetlerin küllerinin küplere konulup ağızlarının kapanması şeklinde gömüldüğü görülmüş. Sonra daha büyük küplere ana karnındaki pozisyonda yerleştirilmiş ölüler. Küplerin içine ölü için hediyeler de konuluyormuş. Daha sonra lahit şeklinde mezarlar kullanılmış. Lahitler yüzeye yakın oldukları için kolayca ortaya çıkarılmış ve define avcıları tarafından soyulmuş çoğu. Lahitlerin içinde ele geçirilen, ölü için konulan hediyelerden en ilginci pişmiş topraktan yapılmış bir kadınlar orkestrası heykelciği ! Athena Tapınağı Antik kentin en yüksek noktasında Athena Tapınağı bulunuyor. Arkaik çağ'da Anadolu'da yapılan ilk ve tek dor düzenindeki tapınak, hala büyüleyici ortamını koruyor. Zeus’un kızı ve 12 Olimpos Tanrısından biri olan Athena kentin koruyucu tanrıçasıymış. Sağlam sütunlardan çıkarılan örnek kalıplarla dökülen yeni sütunlar ayakta. Karşınızda Midilli adası, görkemli Ege denizi, yüzünüzü okşayan rüzgar, özellikle gün batımında sizi antik çağlara götürecek kadar etkileyici. Tapınağın kutsal odasında bulunan tanrıça heykeli 1800'lü yıllarda Amerikalılar tarafından götürülmüş. Sütunların üzerlerindeki frizlerin(kabartmaların) bir kısmı Boston Müzesi, Louvre Müzesi ve İstanbul Arkeoloji müzesinde saklanıyor. Kabartmalarda Herakles ile ilgili bir hikaye anlatılıyor. Amfi Tiyatro Antik kentin güney yamacında Midilli Adası'na karşı kurulmuş tiyatronun bir deprem sonucunda yıkıldığı tespit edilmiş. Doğal bir kaya oyuğuna yapılmış, tahmini 2500 kişilik olan tiyatro sonraki yıllarda taş ocağı olarak kullanılmış. Yapım tekniği ve plan özellikleri açısından bir Roma çağı tiyatrosudur. Tiyatronun yıkılan duvarları restorasyon sonucunda yeniden örüldü. Aslına uygun oturma sıraları yeniden dökülerek yapıldı. Şu anda tiyatro 1500 kişiyi ağırlama kapasitesinde ve çeşitli festival ve konserlere ev sahipliği yapabilmekte. İskeleye inen yol üstünde, solda, giriş kapısını farkedeceksiniz tiyatronun. Agora Agora insanların biraraya geldiği kentin en hareketli yeri. Assos agorası farklı zamanlarda inşa edilmiş karşılıklı iki stoa ile çevrelenmişti. Stoalar üzeri kapalı, insanları güneşten ve yağmurdan koruyan yürüyüş ve oturma alanlarıydı. Ayrıca Agora etrafında spor eğitimi için inşa edilmiş gymnasion, bouleuterion(meclis binası), Bizans Kilisesi kalıntıları bulunmaktadır.

Photo ofAthane Tapinagi Photo ofAthane Tapinagi Photo ofAthane Tapinagi

Athane Tapinagi

Kaz dağlarının eteklerinde yer alan Athena Tapınağı, günümüzde kadar ulaşan en önemli tarihi kalıntılar arasında yer alıyor. Yaklaşık 120 yıl öncesinde Assos’ta kazı çalışmalarının başlatıldığı biliniyor. Bu kazı çalışmaları sonrasında elde edilen kalıntılar ise görmeye değer. Tanrı Athena adına yapılan bu tapınağın 6. Yüzyılda inşa edildiği biliniyor. Dikdörtgen şekilde planlanarak inşa edilen tapınak oldukça hoş bir deniz manzarasına da sahip. Oldukça etkileyici fotoğraflar çekebileceğiniz Athena Tapınağı’nı görmeden dönmemeniz gerektiğini düşünüyorum. Akropol’ün en tepesinde yer alan Athena Tapınağı’nın iç yapısında ve dışarısında çevreleme işlevi gören sütunlar yer alıyor. Tapınakta toplamda 34 sütun yer alıyor. Bunlardan ikisi dışında tümünün başlığı bulunuyor. Sütunların neredeyse 5m uzunluğunda olduğu biliniyor. Oldukça güzel bir görünüme sebep olan bu yapı, günümüzde oldukça fazla kişi tarafından ziyaret ediliyor. Athena Tapınağı’nın bir kısmının ise günümüzde dünyada oldukça fazla kişi tarafından ziyaret edilen önemli müzelerde de sergilendiği biliniyor. Bu müzeler arasında Louvre ve Boston Müzesi yer alıyor. Türkiye’de ise Athena Tapınağı’nın bir kısmı İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. Bu müzelerde sergilenen sütunlarda yer alan kabartmaların üzerinde, Herakles hakkında hikâyelerin yer aldığı biliniyor. Athena Tapınağı’nın Konumu Ege Denizi, Midilli Adası ve Edremit Körfezi’nin hakimiyetine sahip olan Athena Tapınağı, mimari açısından da oldukça önemli bir konuma sahip. Neredeyse Assos’u ziyaret eden herkes tarafından ziyaret edilen bu yapının mimari açıdan Dor düzeninde inşa edildiği ve iyonik mimari özelliklere sahip olduğu biliniyor. Dor düzeninde inşa edilen bu tapınakta farklı şekillerde taş levhalar kullanılmış. Frizlerin üzerinde Heraklas döneminde gerçekleşen mücadeleler ile bazı hayvanların kabartmalarının yer aldığı biliniyor. Antik Çağ’da tapınakların genellikle değer verilen kişilere ithafen inşa edildiği biliniyor. Athena Tapınağı ise Zeus’un kızı Athena’ya ithaf etmek sebebiyle inşa edilmiş. Surların inşasından sonra konum özenle belirlenmiş. Bu belirlenme sürecinde bölgenin hâkim bir konumda olması dikkate alınmış. Böylelikle Athena Tapınağı Antik Kent’in tam tepesinde yer almış. Assos’ta Athena’ya ithaf edilen bu tapınağın yanı sıra farklı bölgelerde de Athena’ya ithaf edilen tapınaklar inşa edilmiş. Bu tapınaklar Milet, Bergama, Foça ve Erythrai’de yer alıyor. Athena Tapınağı ve Mimari Yapısı Bölgede bulunan taş ocaklarında yer alan Andezit taşı ile inşa edilen Athena Tapınağı ilk olarak bir platform üzerine yerleştirilmiş. Daha sonra sütunlar yerleştirilmiş ve günümüzdeki görünümüne benzer bir görünüm kazandırılmış. Dor düzeni ile inşa edilen bu tapınak toplamda 19 sütun ile çevrelendirilmiş. Bu 19 sütundan 13’ü tapınağın uzun kenarında 6’sı ise kısa kenarına yerleştirilmiş. 60 ile 140 cm’e kadar farklı ölçülerde yerleştirilen bu sütunlar bölgenin oldukça hoş bir görünüm kazanmasını sağlamış. Estetik açıdan bölgenin güzelleşmesini sağlayan bu tapınak, bulunduğu dönemin izlerini taşımaya ve binlerce kişinin buna şahit olmasına devam ediyor. Mimari açıdan da oldukça önemli olan bu bölgeyi ziyaret etmeyi ihmal etmeyin!

Photo ofMidilli Adasi Photo ofMidilli Adasi Photo ofMidilli Adasi

Midilli Adasi

Midilli, Ege Denizi'nin kuzeydoğusunda bulunan, dağlık bir Yunan adası. Yunanistan'ın ana karasından çok Türkiye'nin Ayvalık ile Burhaniye ilçelerine yakın olan ada, Girit ve Eğriboz'dan sonra Yunanistan'ın en büyük üçüncü adasıdır. Başkenti Mytilene'dir. Ünlü Yunan şairleri Alcaeus ve Sappho'nun memleketidir.

PictographPanorama Altitude 848 ft
Photo ofCafe

Cafe

Cafe

PictographPanorama Altitude 819 ft
Photo ofCarsi Photo ofCarsi Photo ofCarsi

Carsi

Carsi

Comments  (2)

  • Photo of mel6677
    mel6677 Nov 3, 2020

    I have followed this trail  View more

    Teşekkürler Erol hocam

  • Photo of KAMPTREK
    KAMPTREK Nov 3, 2020

    I have followed this trail  View more

    Teşekkürler..

You can or this trail