Aziz Paul Yolu / St Paul Trail (1): KESME-ÇUKURCA-ESKİ BEYDİLİ-ÇİMENOVA-KOZDERE-ÇALTEPE-DEĞİRMENÖZÜ-ÇUKURCA-KESME

Wikiloc'un özgeçmiş yazmak için uygun bir yer olmadığını farkındayım. Yine de neden bu St Paul yürüyüşünün benim için çok önemli olduğunu biraz anlatayım. (Sadece pratik bilgiler öğrenmek isteyenler sonraki paragrafa atlasın!) 10-11 sene önce, başka bir ülkede, bambaşka bir hayatta Kate Clow'un Likya ve St Paul uzun mesafe yürüyüş rotalarını yarattığını ilk defa öğrendim. İlgimi, merağımı çok çekti, özellikle St Paul rotası, daha dağda bulunduğu için (ben çok denizi seven bir insan değilim). Rüya gibiydi, ve uzak bir hedef: bir gün onu yürüyeceğim. Mayıs 2017de arkadaşım Kerem sayesinde St Paul yolunun güneybatıdaki rotasının bir kısmı yürümeyi fırsatım oldu (https://www.wikiloc.com/hiking-trails/aziz-paul-yolu-sutculer-yazilikanyon-candir-karakilise-haskiziloren-delikavak-sazak-pednelissos-koz-17594466), ve o yüzden ona hep minnettar olacağım ki bu sefer gerçekten Türkiye'de yürümeme kapı açtı. Mayıs 2018 Selge-Eğirdir yürümek istedim, ama 4,5 gün yürüyüp sürekli gökgürültülü hava ve biraz travmatik bir fırtına yemekten sonra ne yazık ki Sipahiler'de devamdan vazgeçmeye karar verdim. Şimdi 8-19 Hazıran 2020 Kesme-Çaltepe-Değirmenözü-Kesme (güneydoğudaki alternatif rotalar yuvarlak bir şekilde yaparak)-Eğirdir-Yalvaç neredeyse 300km parkurunu tamamladım. Türkiye'de başka uzun rota kısmen olarak yürüdüğüm halde St Paul benim için en zor (bilhassa çok değişken havadan dolayı) oldu. Aynı zamanda aşırı bir derecede zengin, çeşitli, tek bir kelimeyle şahane bir rotadır.

Her zamanki gibi maalesef sadece 25 tane "waypoints" gösteriliyor, hepsileri görmek için benden asıl trackımı e-mail ile sorabilirsiniz!

(For non-Turkish speakers: I write this report in my limited Turkish just for the fun of it, and because I have the impression that more foreigners than Turks are hiking this particular route (probably on semi-organised trips?), which is a pity; feel free to contact me if you want some detailed information in English about this hike. I'll be very happy to help. It's a stupendous journey; I would just not recommend it to people with very little through-hiking experience.)

GENEL BİLGİLER:
- Rota genel olarak çok iyi işaretlenmiş (sağolsun Culture Route Society). Yine de haritasız (harita sadece telefonda da olsa) yürümek bana hem imkansız hem de ilgisiz görünüyor.
- Frig Yolu'ndan bu rotada çok daha az çoban ve köy köpeği var, bu açıdan rahat olabilirsiniz.
- Ama Mayıs-Hazıran aylarında yürürseniz, çok değişikli hava şartları belki biraz stres verici olabilir. Bu seferde epey şanslı oldum, ama 2 yıl önce sığınaksız kalarak etrafımda yıldırım ve dolu düştüğü 2 saat yaşamıştım, insan böyle bir deneyimi unutamaz.
- Hava ve COVİD-19 kısıtlama tehditlerinden dolayı çok hızlı yürüdüm. Benden yavaş giderseniz daha iyi olur :).
- Bakkal makkalı işaretlemedim çünkü ben sadece Eğirdir'de alışveriş yaptım. Hatırladığım kadarıyla Kesme, Çimenova, Kasımlar, Sipahiler, Yukarı Gökdere, Barla, Eyüpler'de bakkal var. Ama orada hangi yürüyüş için uygun ürünler bulabileceğinizi bilemem. Hazıran'da ise rota boyunca bol bol kiraz toplayabilirsiniz :)).
- Havadan dolayı Kasımlar'da, istirahat için Eğirdir'de pansiyonda kaldım. Çok istemeden de Mustafa balıkçının evinde bir gece geçirdim.
- Tek başına gitmek isteyen kadınlar varsa: çekinmeyin! Komandonun Eğirdir'deki Sivri tepesinin yamacına kocaman harflarla yazdığı slogan uzun bir zaman aklımda kaldı: "Güçlüyüz, cesuruz, hazırız" (kaldı çünkü çok çok uzaktan da okunabilir!). Genel olarak askeri retorik ve etkinliklerden iğrendiğim halde bu yürüyüş beni biraz böyle hissettirdi. Ve aynı zamanda da (tabii ki, ve çok şükür) "küçüküm, zayıfım, doğada hiçbir şeyim". Beraber ise bu iki aksi duygu insana (kadın da olsa, erkek de olsa) kanımca büyük bir özgürlük veriyor.

1. KISIM: KESME-ÇUKURCA-ESKİ BEYDİLİ-ÇİMENOVA-KOZDERE-ÇALTEPE-DEĞİRMENÖZÜ-ÇUKURCA-KESME (halka; üç buçuk gün içinde yürünebilir)
Müthiş bir rota bu. Kekik kokan, tenha, muhteşem ve insansız hayvansız ovalarla dolu bir dağ yürüyüşü. Ancak ne yazık ki Kozdere-Çaltepe kısmı o kadar kısadır! Günlerce dolaşabilirdim oralarda. Eski Beydili gerçekten eskidir, çeşmede beni çok sevindirici bir antik Yunanca yazılı taş var. Nehrin kenarındaki kısım (Çaltepe-Değirmenözü) da beklediğimden daha güzel, çok şaşırtıcı minik bir kanyon var. Kartal gördüm orada. Çaltepe'nin yukarıdaki kamp yerimde iki genç çoban kardeşleri Vildan ve Memiş bana akşam yemeği ve güzel sohbet verdiler, onlara çok teşekkür ederim. Çimenovalı çoban çifti Ahmet ve Gülsüm'e de çay için teşekkürler.
Dikkatinizi isteyen noktalar:
- Çukurca'dan önce "tehlıkeli olarak" tasvir edildiği "kaya geçişi" aslında kolay ve güvenli bir şey (Kemerdamları-Aşağı Tırtar parkurunda çok daha kötü kayalıklar var).
- Çukurca-Çimenova arasında 1600m tırmanış var, benim gibi ilk yürüyüş gününde yaparsaniz bacaklarınıza biraz sert gelebilir.
- Kozdere'den Çaltepe'ye gitmek için yanımda 3 litre su aldım (dolaysıyla çantam korkunç bir şekilde ağır oldu), çünkü yukarıdaki ovalarda sadece kuyu var, ve pek çok insan yok. Kovalı bir kuyudan su çektim, ama onu filtresiz içmekten çok çekinirdim.
- Kesme'ye ulaşım: her gün pazar hariç saat 14:30ta Isparta köy garajından minibüs kalkıyor. Sefer neredeyse 3 saat sürer.