Ayvansaray - Balat - Fener - Cibali - Taksim
near Balıkhane, İstanbul (Türkiye)
Viewed 3173 times, downloaded 40 times
Trail photos
Itinerary description
Cibali semti, Fener-Balat semtlerine açılan bir kapı gibi. Eminönü tarafından, Eyüp istikametine seyrederken; Atatürk Köprüsü’nün altından geçer geçmez kendinizi Cibali semtinin simge yapısı olan Kadir Has Üniversitesi’nin önünde bulursunuz.
1. Kadir Has Üniversitesi (Eski Tütün Fabrikası)
Fener ve Balat semtlerine yapılan yürüyüş turları, genelde Kadir Has Üniversitesiönünden başlar. Geçmişin Cibali Tütün Fabrikası olan bu bina, yıllarca semtin kadınlarının istihdam edildiği bir yer oldu. 1997 yılında üniversiteye çevrilen yapı, çevresinde çok pozitif etki yarattı ve semte kültürel anlamda çok şey kattı.
2. Orhan Kemal Evi
Cibali Semti’nde ünlü Türk yazarı Orhan Kemal’in yaşayıp, romanlarını yazdığı ev dışarıdan görülebilir. Orhan Kemal, romanlarına bu işçi semtindeki ekmek kavgasını konu ederek, semtin yapısından örnekler verdi.
3. Cibali Kapı ve Cibali Karakolu
Cibali Kapı, İstanbul’u çevreleyen surlara Haliç yönünden açılan kapılardan biri. Uzun yıllar hizmet veren bitişiğindeki karakol binası ise “Cibali Karakolu” isimli tiyatro oyununa konu oldu.
4. Sur Kapısı ve Nev-i Kafe
Yine Suriçi’ne açılan kapılardan biri olan Sur Kapısı ve bitişiğindeki Yeniçeri Karakolu Cibali’de ziyaret edilecek noktalarından biri. Geçmişin karakol binası, günümüzde Nev-i Kafe adlı nev-i şahsına münhasır bir dekorasyona sahip kafeye ev sahipliği yapıyor.
Fener Gezilecek Yerler
Fener Semti, Osmanlı’nın İstanbul’u fethettiği 1453 yılından sonra şehri terk etmemiş olan Rum ailelerin yaşadığı semtti. Bizans’ın en nüfuzlu ve soylu ailelerinden bazıları, fetihten sonra kendilerine bu semti mesken tutarak enfes konaklar inşa ettiler. Fener Rum Patrikhanesi’nin de buraya taşınması ve Fener Rum Erkek Lisesi’nin faaliyete girmesi ile semt altın dönemini yaşadı.
1. Fener Rum Patrikhanesi ve Aya Yorgi Kilisesi
Aya Yorgi Kilisesi
Fener Rum Patrikhanesi, tüm Ortodoks Dünyası’nın onursal merkezi. Patrikhane kompleksine adım attığınızda önce güzel bir avlu, sonrasında ise merkezdeki Aya Yorgi Kilisesi göze çarpıyor. Aya Yorgi Kilisesi muhteşem altın varaklı altarı ve yüzyıllara dayanan geçmişi ile göz kamaştırıyor.
2. Fener Rum Erkek Lisesi
Fener Rum Erkek Lisesi
Kırmızı Lise olarak da bilinen Fener Rum Erkek Lisesi, semtin sırtlarında adeta bir kale gibi yükselen ve semte karakter kazandıran bir bina. Osmanlı döneminde teolojik eğitim verilen ve Patrikhane’ye din adamı yetiştiren bu kurum, günümüzde MEB’e bağlı özel statüde bir okuldur. Şehirde Rum nüfusu çok azaldığından okulun 40-50 kadar öğrencisi kaldı.
3. Moğolların Meryem’i Kilisesi
Moğolların Meryem’i Kilisesi, Fatih Sultan Mehmet tarafından bir fermanla her daim Kilise olarak kalması garanti edilmiş tek bina. Bu sebeple Bizans dönemi Kiliseleri birer birer camiye çevrilirken, bu güzide tarihi mekân, işlevini kesintisiz sürdürdü. Bizans döneminden beri var olup da Rum cemaate ait kalan tek kilise. Halk tarafından çektiği çile sebebiyle azize olarak kabul edilen, talihsiz bir Bizans Prensesine adandı.
Balat Gezilecek Yerler
Balat Semti, Cibali-Fener-Balat üçgeninde en popüler semt. Son dönemlerde açılan kafeler ve restoranlar ile canlanarak hak ettiği değeri bir nebze de olsa kazandı. Osmanlı İstanbul’unda bir Musevi yerleşkesi olan semt, kültürel açıdan çok zengin.
Balat sınırları içerisinde bir Bulgar Kilisesi, bir Ermeni Kilisesi, sinagoglar ve Mimar Sinan’ın inşa ettiği Ferruh Kethüda Camii bulunur. Bu kozmopolit yapısı sebebiyle, İstanbul’da Gezilecek Tarihi Yerler içinde özel bir yere sahip.
1. Merdivenli Yokuş Sokak
Merdivenli Yokuş
Merdivenli Yokuş Sokak, Balat’ın meşhur renkli ve cumbalı evlerinin arz-ı endam ettiği sokak olarak biliniyor. Dik bir yokuşta sıralanmış tarihi evlerden oluşuyor ve bir film setini andırıyor. Balat semtine gelenlerin büyük bir kısmı, tam da bu sokakta çektikleri fotoğrafları sosyal medyada paylaşıyor.
2. Balat Çarşısı ve Agora Meyhanesi
Balat Çarşısı, İstanbul’un geçmişinde kalan mahalle kültürünü en güzel yansıtan yer. Leziz esnaf lokantaları, köfteciler ve tarihi İstanbul esnafı burada. Geçmişin Musevi esnafları ve ustaları tek tük de kalmış olsa halen varlığını koruyor. Çarşı içinde şarkılara konu olmuş Agora Meyhanesi de bulunuyor.
3. Ahrida Sinagogu
Ahrida Sinagogu, ağırlıkla Musevilerin yaşamış olduğu bu semtin en önemli tarihi yapısı. Özenerek dekore edilmiş yapı, inşa edildiği dönemin en güzel işçiliğini yansıtıyor. Sinagogu ünlü yapan öğelerden biri, Nuh’un Gemisi’nin pruvasını andıran vaiz kürsüsü. Ancak ne yazık ki sinagogları günübirlik turlarda ziyaret etmek mümkün değil. 2003’teki olaylardan sonra, sinagoglara giriş özel izne tabi oldu.
4. Surp Hreşdagabed Ermeni Kilisesi
İstanbul’un Rum, Musevi cemaati gibi, Ermeni cemaati de burada varlık gösterip ve renkli mozaikte kendine bir yer edindi. Semavi dinlerin hepsinde var olan Baş Meleklere adanmış olan Surp Hreşdahabed Ermeni Kilisesi, büyük bir yangından dolayı tamamen kül olduktan sonra Sultan II. Mahmud tarafından yeniden yaptırıldı.
Balat’ın renkli evleri
5. Bulgar Kilisesi
Fener ile Balat semtlerinin kesiştiği alanda bulunan Bulgar Kilisesi, Geç Osmanlı döneminde kendi cemaatini kurmak isteyen Bulgarlar tarafından inşa edildi. Tamamen çelikten oluşan bu yapı, Avusturya’da bir fabrikada inşa edilip İstanbul’a getirilip burada birleştirildi. Oldukça şık bir görünüme sahip olan kilise, uzun yıllar süren bir tadilattan henüz çıktı. Işıl Işıl görüntüsüyle görenleri kendine hayran bırakıyor.
Waypoints
Tekfur Sarayi
Tekfur Sarayı, İstanbul'da bulunan Blaherne Sarayı kompleksinden günümüze kalan tek saray. İstanbul'da, Fatih İlçesi sınırları içerisinde kalan Edirnekapı semtinde; kara surlarına bitişik olarak inşa edilmiş, konum olarak Edirnekapı ve Eğrikapı arasında kalan kalın duvarlı saray “Tekfur Sarayı” olarak isimlendirilir.
Karia Muzesi
Kariye Müzesi İstanbul'da Karagümrük semtinde Edirnekapı bölümünde bulunan müzedir. Bizans döneminde kilise, fetihten sonra ise cami olarak kullanılmış tarihi bir yapıdır
Ahrida Sinagogu
Ahrida Sinagogu, ağırlıkla Musevilerin yaşamış olduğu bu semtin en önemli tarihi yapısı. Özenerek dekore edilmiş yapı, inşa edildiği dönemin en güzel işçiliğini yansıtıyor. Sinagogu ünlü yapan öğelerden biri, Nuh’un Gemisi’nin pruvasını andıran vaiz kürsüsü. Ancak ne yazık ki sinagogları günübirlik turlarda ziyaret etmek mümkün değil. 2003’teki olaylardan sonra, sinagoglara giriş özel izne tabi oldu.
Agora Meyhane
Balat Çarşısı, İstanbul’un geçmişinde kalan mahalle kültürünü en güzel yansıtan yer. Leziz esnaf lokantaları, köfteciler ve tarihi İstanbul esnafı burada. Geçmişin Musevi esnafları ve ustaları tek tük de kalmış olsa halen varlığını koruyor. Çarşı içinde şarkılara konu olmuş Agora Meyhanesi de bulunuyor.
Meryem Ana kilisesi
Moğolların Meryem’i Kilisesi Moğolların Meryem’i Kilisesi, Fatih Sultan Mehmet tarafından bir fermanla her daim Kilise olarak kalması garanti edilmiş tek bina. Bu sebeple Bizans dönemi Kiliseleri birer birer camiye çevrilirken, bu güzide tarihi mekân, işlevini kesintisiz sürdürdü. Bizans döneminden beri var olup da Rum cemaate ait kalan tek kilise. Halk tarafından çektiği çile sebebiyle azize olarak kabul edilen, talihsiz bir Bizans Prensesine adandı Kanlı Kilise ya da Moğolların Azize Meryem Kilisesi veya Παναγία Μουχλιώτισσα, Panayia Mukhliótisa; İstanbul'da bulunan bir Ortodoks kilisesidir. İstanbul'da Osmanlı döneminde camiye çevrilmeyerek Rumların ibadetine bırakılmış Bizans döneminden kalma tek kilisedir.
Bulgar kilisesi
Bulgar Kilisesi Fener ile Balat semtlerinin kesiştiği alanda bulunan Bulgar Kilisesi, Geç Osmanlı döneminde kendi cemaatini kurmak isteyen Bulgarlar tarafından inşa edildi. Tamamen çelikten oluşan bu yapı, Avusturya’da bir fabrikada inşa edilip İstanbul’a getirilip burada birleştirildi. Oldukça şık bir görünüme sahip olan kilise, uzun yıllar süren bir tadilattan henüz çıktı. Işıl Işıl görüntüsüyle görenleri kendine hayran bırakıyor.
Orhan Kemal Muzesi
Mehmet Raşit Öğütçü veya kullandığı adıyla Orhan Kemal, toplumcu gerçekçi, Türk romancısı ve oyun yazarı. Adı, Türk edebiyatının büyük ustaları arasında anılan yazar; roman, hikaye, oyun, şiir gibi farklı tarzlarda birçok esere imza atmış olsa da daha çok romancılık yönü ile tanınmıştır.
Comments (18)
You can add a comment or review this trail
TARİHİ YARIMADA AYVANSARAY - BALAT - FENER - CİBALİ
PROGRAM : 05 MART 2018 Pazartesi günü saat 11:00 'da AYVANSARAY metrobüs durağında buluşuyoruz.
HAVA SICAKLIĞI : 12 - 15 DERECE
Osmanlı dönemi İstanbul’u, farklı ırktan ve kültürden insanların bir araya geldiği bir mozaik yapıya sahipti. Birçok farklı etnik kökenden gelen, farklı dinlere inanan insanların bir arada yüzyıllar boyu yaşamış olması; elbette şahane bir tarihsel olgu.
Geçmişteki bu çok kültürlü ve hoşgörülü yaşamın izlerini sürebileceğimiz en doğru yer İstanbul’un Cibali, Fener ve Balat semtleri. Öyle bir yer hayal edin ki; içinde sinagog, kilise ve camiler birbirine yalnızca birkaç yüz metre mesafede olsun. Hatta bu üç ayrı semavi dinin bile kendi içinde ayrılmış olduğu mezheplerin birer simgesi olsun. İşte bu yazıda konu alacağımız üç semt, tüm bu eşsiz özelliklere sahip. Tarih kokan sokaklarda her birinin yaşayan birer kanıtını görmek halen mümkün.
Cibali Gezilecek Yerler
Cibali semti, Fener-Balat semtlerine açılan bir kapı gibi. Eminönü tarafından, Eyüp istikametine seyrederken; Atatürk Köprüsü’nün altından geçer geçmez kendinizi Cibali semtinin simge yapısı olan Kadir Has Üniversitesi’nin önünde bulursunuz.
1. Kadir Has Üniversitesi (Eski Tütün Fabrikası)
Fener ve Balat semtlerine yapılan yürüyüş turları, genelde Kadir Has Üniversitesiönünden başlar. Geçmişin Cibali Tütün Fabrikası olan bu bina, yıllarca semtin kadınlarının istihdam edildiği bir yer oldu. 1997 yılında üniversiteye çevrilen yapı, çevresinde çok pozitif etki yarattı ve semte kültürel anlamda çok şey kattı.
2. Orhan Kemal Evi
Cibali Semti’nde ünlü Türk yazarı Orhan Kemal’in yaşayıp, romanlarını yazdığı ev dışarıdan görülebilir. Orhan Kemal, romanlarına bu işçi semtindeki ekmek kavgasını konu ederek, semtin yapısından örnekler verdi.
3. Cibali Kapı ve Cibali Karakolu
Cibali Kapı, İstanbul’u çevreleyen surlara Haliç yönünden açılan kapılardan biri. Uzun yıllar hizmet veren bitişiğindeki karakol binası ise “Cibali Karakolu” isimli tiyatro oyununa konu oldu.
4. Sur Kapısı ve Nev-i Kafe
Yine Suriçi’ne açılan kapılardan biri olan Sur Kapısı ve bitişiğindeki Yeniçeri Karakolu Cibali’de ziyaret edilecek noktalarından biri. Geçmişin karakol binası, günümüzde Nev-i Kafe adlı nev-i şahsına münhasır bir dekorasyona sahip kafeye ev sahipliği yapıyor.
Fener Gezilecek Yerler
Fener Semti, Osmanlı’nın İstanbul’u fethettiği 1453 yılından sonra şehri terk etmemiş olan Rum ailelerin yaşadığı semtti. Bizans’ın en nüfuzlu ve soylu ailelerinden bazıları, fetihten sonra kendilerine bu semti mesken tutarak enfes konaklar inşa ettiler. Fener Rum Patrikhanesi’nin de buraya taşınması ve Fener Rum Erkek Lisesi’nin faaliyete girmesi ile semt altın dönemini yaşadı.
1. Fener Rum Patrikhanesi ve Aya Yorgi Kilisesi
Fener Rum Patrikhanesi, tüm Ortodoks Dünyası’nın onursal merkezi. Patrikhane kompleksine adım attığınızda önce güzel bir avlu, sonrasında ise merkezdeki Aya Yorgi Kilisesi göze çarpıyor. Aya Yorgi Kilisesi muhteşem altın varaklı altarı ve yüzyıllara dayanan geçmişi ile göz kamaştırıyor.
Fener Rum Erkek Lisesi
Kırmızı Lise olarak da bilinen Fener Rum Erkek Lisesi, semtin sırtlarında adeta bir kale gibi yükselen ve semte karakter kazandıran bir bina. Osmanlı döneminde teolojik eğitim verilen ve Patrikhane’ye din adamı yetiştiren bu kurum, günümüzde MEB’e bağlı özel statüde bir okuldur. Şehirde Rum nüfusu çok azaldığından okulun 40-50 kadar öğrencisi kaldı.
Moğolların Meryem’i Kilisesi
Moğolların Meryem’i Kilisesi, Fatih Sultan Mehmet tarafından bir fermanla her daim Kilise olarak kalması garanti edilmiş tek bina. Bu sebeple Bizans dönemi Kiliseleri birer birer camiye çevrilirken, bu güzide tarihi mekân, işlevini kesintisiz sürdürdü. Bizans döneminden beri var olup da Rum cemaate ait kalan tek kilise. Halk tarafından çektiği çile sebebiyle azize olarak kabul edilen, talihsiz bir Bizans Prensesine adandı.
Balat Gezilecek Yerler
Balat Semti, Cibali-Fener-Balat üçgeninde en popüler semt. Son dönemlerde açılan kafeler ve restoranlar ile canlanarak hak ettiği değeri bir nebze de olsa kazandı. Osmanlı İstanbul’unda bir Musevi yerleşkesi olan semt, kültürel açıdan çok zengin.
Balat sınırları içerisinde bir Bulgar Kilisesi, bir Ermeni Kilisesi, sinagoglar ve Mimar Sinan’ın inşa ettiği Ferruh Kethüda Camii bulunur. Bu kozmopolit yapısı sebebiyle, İstanbul’da Gezilecek Tarihi Yerler içinde özel bir yere sahip.
1. Merdivenli Yokuş Sokak
Merdivenli Yokuş Sokak, Balat’ın meşhur renkli ve cumbalı evlerinin arz-ı endam ettiği sokak olarak biliniyor. Dik bir yokuşta sıralanmış tarihi evlerden oluşuyor ve bir film setini andırıyor. Balat semtine gelenlerin büyük bir kısmı, tam da bu sokakta çektikleri fotoğrafları sosyal medyada paylaşıyor.
2. Balat Çarşısı ve Agora Meyhanesi
Balat Çarşısı, İstanbul’un geçmişinde kalan mahalle kültürünü en güzel yansıtan yer. Leziz esnaf lokantaları, köfteciler ve tarihi İstanbul esnafı burada. Geçmişin Musevi esnafları ve ustaları tek tük de kalmış olsa halen varlığını koruyor. Çarşı içinde şarkılara konu olmuş Agora Meyhanesi de bulunuyor.
3. Ahrida Sinagogu
Ahrida Sinagogu, ağırlıkla Musevilerin yaşamış olduğu bu semtin en önemli tarihi yapısı. Özenerek dekore edilmiş yapı, inşa edildiği dönemin en güzel işçiliğini yansıtıyor. Sinagogu ünlü yapan öğelerden biri, Nuh’un Gemisi’nin pruvasını andıran vaiz kürsüsü. Ancak ne yazık ki sinagogları günübirlik turlarda ziyaret etmek mümkün değil. 2003’teki olaylardan sonra, sinagoglara giriş özel izne tabi oldu.
4. Surp Hreşdagabed Ermeni Kilisesi
İstanbul’un Rum, Musevi cemaati gibi, Ermeni cemaati de burada varlık gösterip ve renkli mozaikte kendine bir yer edindi. Semavi dinlerin hepsinde var olan Baş Meleklere adanmış olan Surp Hreşdahabed Ermeni Kilisesi, büyük bir yangından dolayı tamamen kül olduktan sonra Sultan II. Mahmud tarafından yeniden yaptırıldı.
5. Bulgar Kilisesi
Fener ile Balat semtlerinin kesiştiği alanda bulunan Bulgar Kilisesi, Geç Osmanlı döneminde kendi cemaatini kurmak isteyen Bulgarlar tarafından inşa edildi. Tamamen çelikten oluşan bu yapı, Avusturya’da bir fabrikada inşa edilip İstanbul’a getirilip burada birleştirildi. Oldukça şık bir görünüme sahip olan kilise, uzun yıllar süren bir tadilattan henüz çıktı. Işıl Işıl görüntüsüyle görenleri kendine hayran bırakıyor.
Osmanlı dönemi İstanbul’u, farklı ırktan ve kültürden insanların bir araya geldiği bir mozaik yapıya sahipti. Birçok farklı etnik kökenden gelen, farklı dinlere inanan insanların bir arada yüzyıllar boyu yaşamış olması; elbette şahane bir tarihsel olgu.
Surp Hreşdagabed Ermeni Kilisesi
İstanbul’un Rum, Musevi cemaati gibi, Ermeni cemaati de burada varlık gösterip ve renkli mozaikte kendine bir yer edindi. Semavi dinlerin hepsinde var olan Baş Meleklere adanmış olan Surp Hreşdahabed Ermeni Kilisesi, büyük bir yangından dolayı tamamen kül olduktan sonra Sultan II. Mahmud tarafından yeniden yaptırıldı.
tanbul Doğa Sporları Kulübü olarak grubumuzla yaptığımız etkinliklerin haritalarını kullanırken bilgi alma ihtiyacı duyan tüm doğa severlere kapımız açıktır.
www.istanbuldoga.org
I have followed this trail View more
Information
Easy to follow
Scenery
Easy
Tarihle iç içe geçmiş bir rota teşekkürler gezentihoca.
I have followed this trail View more
Information
Easy to follow
Scenery
Moderate
Çok güzel keyifli bir etkinlik oldu emeği geçen herkese teşekkürler.