ASPAT
near Bağla Sitesi, Muğla (Türkiye Cumhuriyeti)
Viewed 2124 times, downloaded 13 times
Trail photos
Itinerary description
Aspat (Strobilos) kenti kısa tarihçesi
ADININ KAYNAĞI VE YERLEŞİM TARİHİ
Aspat, yazılı belgelerde adı geçen Termera kentinin limanıydı ancak Aspat tepesinin Bizans dönemindeki adnı kesin olarak bilebiliyoruz: Strobilos.
Yunanca “kozalak” ve “koni” anlamına gelen Strobilos, gerçekte kentin topografik yapısını tanımlayan bir adlandırmadır.
Yörede gerçekleştirilen Arkeolojik araştırmalarda Aspat tepesinin kuzey üst yamaçlarında ve tepe çevresinde M.Ö. 7. yüzyıla kadar giden önemli kalıntılar tespit edilmiştir. Leleg Dönemine ait bu kalıntılar, sur ve yuvarlak planlı yerleşim mekânlarına ilişkindir. Bu verilere göre bölge daha Yarımadanın ilk sakinleri olan Lelegler zamanında, askeri ve tarımsal yapılar barındıran önemli bir yerleşmeydi.
Antik kaynaklardan öğrendiğimize göre bugünkü Aspat Tepesi ve çevresinde kurulmuş olan Strobilos, Orta Çağ’da Ege ve Akdeniz’in başta gelen ticaret ve liman yerleşmelerinden biriydi. Strobilos adı tarihte ilk kez Bizans Dönemi’nin karanlık çağı olarak nitelendirilen 8. yüzyıla ait üç kayıtta geçer: Bu kayıtlardan ilki, Aziz Willibald’ın 721-727 yılları arasında, kutsal topraklarda yaptığı haç yolculuğu sırasındaki gözlemlerinde yer alır.
Daha sonra 13. yüzyıla kadar kaynaklarda sıkça zikredilen kent, Bizans İmparatorluğu’nun önemli bir limanı ve kalesi konumundaydı.
Yerleşim, Strobilos’un yanı sıra Aspat adıyla da anılmaktadır. Aspat adının kaynağı kesin olarak bilinmemekle birlikte, Yunanca’da “kılıç gibi”, “sivri” anlamlarına gelen “spathe” sözcüğünden dönüşmüş olması mümkündür.
“Aspat” adının geçtiği en erken redaksiyon, Piri Reis’in el kitabında yer almaktadır. Burada “Usput Kalesi” Kos Adası’nın kuzeyinde, Kumburnu’nun 3 mil doğusunda konik bir tepe şeklinde tanımlanmıştır.
Aspat’ı ünlü seyyah Evliya Çelebi de görmüştür. Evliya Çelebi, kenti “Menteşe hakimiyetinde, yalçın kayalık üzerinde hünerli üstat elinden çıkmış küçük bir kale” şeklinde tanımlamaktadır.
Tepede bir iç kaleyi barındıran aspat kıyıdan da surlarla çevriliydi. Bugün hala yaşamını sürdüren Azmak ise gemilerin içerisine yanaştığı antik bir limandı. Hellenistik ve Roma çağında da yerleşim gören Aspat, Orta Çağ boyunca Ege ve Akdeniz’in en önemli ticaret ve liman yerleşmelerinden biri olmuştur. Yerleşim bugün iyi korunmuş Askeri, sivil, ve dini yapıları barındırmaktadır.
KAYNAK http://www.aspat.com.tr/tr/history.html
ADININ KAYNAĞI VE YERLEŞİM TARİHİ
Aspat, yazılı belgelerde adı geçen Termera kentinin limanıydı ancak Aspat tepesinin Bizans dönemindeki adnı kesin olarak bilebiliyoruz: Strobilos.
Yunanca “kozalak” ve “koni” anlamına gelen Strobilos, gerçekte kentin topografik yapısını tanımlayan bir adlandırmadır.
Yörede gerçekleştirilen Arkeolojik araştırmalarda Aspat tepesinin kuzey üst yamaçlarında ve tepe çevresinde M.Ö. 7. yüzyıla kadar giden önemli kalıntılar tespit edilmiştir. Leleg Dönemine ait bu kalıntılar, sur ve yuvarlak planlı yerleşim mekânlarına ilişkindir. Bu verilere göre bölge daha Yarımadanın ilk sakinleri olan Lelegler zamanında, askeri ve tarımsal yapılar barındıran önemli bir yerleşmeydi.
Antik kaynaklardan öğrendiğimize göre bugünkü Aspat Tepesi ve çevresinde kurulmuş olan Strobilos, Orta Çağ’da Ege ve Akdeniz’in başta gelen ticaret ve liman yerleşmelerinden biriydi. Strobilos adı tarihte ilk kez Bizans Dönemi’nin karanlık çağı olarak nitelendirilen 8. yüzyıla ait üç kayıtta geçer: Bu kayıtlardan ilki, Aziz Willibald’ın 721-727 yılları arasında, kutsal topraklarda yaptığı haç yolculuğu sırasındaki gözlemlerinde yer alır.
Daha sonra 13. yüzyıla kadar kaynaklarda sıkça zikredilen kent, Bizans İmparatorluğu’nun önemli bir limanı ve kalesi konumundaydı.
Yerleşim, Strobilos’un yanı sıra Aspat adıyla da anılmaktadır. Aspat adının kaynağı kesin olarak bilinmemekle birlikte, Yunanca’da “kılıç gibi”, “sivri” anlamlarına gelen “spathe” sözcüğünden dönüşmüş olması mümkündür.
“Aspat” adının geçtiği en erken redaksiyon, Piri Reis’in el kitabında yer almaktadır. Burada “Usput Kalesi” Kos Adası’nın kuzeyinde, Kumburnu’nun 3 mil doğusunda konik bir tepe şeklinde tanımlanmıştır.
Aspat’ı ünlü seyyah Evliya Çelebi de görmüştür. Evliya Çelebi, kenti “Menteşe hakimiyetinde, yalçın kayalık üzerinde hünerli üstat elinden çıkmış küçük bir kale” şeklinde tanımlamaktadır.
Tepede bir iç kaleyi barındıran aspat kıyıdan da surlarla çevriliydi. Bugün hala yaşamını sürdüren Azmak ise gemilerin içerisine yanaştığı antik bir limandı. Hellenistik ve Roma çağında da yerleşim gören Aspat, Orta Çağ boyunca Ege ve Akdeniz’in en önemli ticaret ve liman yerleşmelerinden biri olmuştur. Yerleşim bugün iyi korunmuş Askeri, sivil, ve dini yapıları barındırmaktadır.
KAYNAK http://www.aspat.com.tr/tr/history.html
Waypoints
Comments (2)
You can add a comment or review this trail
tarihi önemli yer
I have followed this trail View more
Information
Easy to follow
Scenery
Moderate
tarihi önemli yer,,