Çekmeköy - Polonezköy
near Çekmeköy, İstanbul (Türkiye)
Viewed 1066 times, downloaded 3 times
Trail photos
Itinerary description
Çekmeköy'den solo başladığım Polonezköy'e gidiş Polonezköy'den dönüş yaklaşık 40 km' bu günübirlik turum.
Gidiş süresi yaklaşık 1 saat. Yol trafiği özellikle haftasonu düşünüldüğünde oldukça yoğundu. Turumdan bir gün önce hizmete açılan 3. köprünün hafriyat çalışmaları devam ettiğinden olsa gerek inanılmaz kamyon trafiği vardı ta Polonezköy'e kadar.
Rampa çıkmayı ve akabinde yokuş inmeyi sevenler için terli ve keyifli bir rota. Hızım saatte 5 ila 60 km arasında değişti.
Polonezköy'e doğru yol boyunca organik sebze ve meyve satan kadınlar var. İncirler inanılmaz lezzetli.
19. yüzyılda Osmanlı döneminde Ruslardan kaçan Polonyalıların yerleştirildiği bu köy günümüzde doğa yürüyüşü yapıp birşeyler yiyip içmek isteyen haftasonu misafirlerini ağırlayan doğa içerisinde turistik bir yer.
Dağ bisiklet için parkurlar da mevcut. Ne yazık ki ben buraları keşfedemedim. Ne bisikletimin (Giant CRS 4) tekerleri (700x32c) uygundu ne de saat. Her ne kadar reflektörlü yeleğim sırt çantama alsam da akşam karanlığına pek kalmak istemedim. Dolayısıyla sadece yürüyüş parkurunu biraz da çekinerek pedalladım birkaç km boyunca. Harikulade bir parkurdu. Sessiz ve doğayla içiçe.
Parkur sonrası cafelerin, pansiyonların arasından geçip parkurun hemen girişinde gözüme önceden kestirdiğim gözlemeci teyzelere doğru ilerlerken karşıma çıkan Cam Sanat Atölyesi ve güzel manzaralı bahçesi mola vermek için ideal huzur dolu bir ortam.
Nihayet patatesli ve peynirli gözlememi yiyip ev yapımı ayranlarını içip hoşçakalın deyip yeniden yola çıktığımda pek dinlenememiş olduğumdan sanırım bir iki rampada ciddi zorlandım.
Bir ara trafik kitlenmiş ilerideki ufak bir çalışmadan dolayı. Yaklaşık 1 km'lik yokuş aşağı her iki yanda sıralanmış arabalar arasından hızlıca geçip ilerlemem harika bir duyguydu. Daha sonraki rampadaki halimin tam tersi bir ruh yani :)
Hafta içi Brandium Decatlion'dan 700 x 32c ebatlı iç lastik bulamadığımdan sadece yamalarımla kat ettiğim yaklaşık 40km'de saatte 60km'ye kadar hız yapma riskini de alıp tekerimin patlamamış olmasına seviniyorum.
Dönüş yolu bir sonraki turda Polonezköy'den gerisin geri aynı ya da Çengeldere'ye çıkan bir alt yoldan değil de Polonezköy'ün biraz ilerisindeki Cumhuriyet ve sonra da Reşadiye köylerine uğramak yeni yerler görüp gittiğin yoldan geri dönmeme adına daha güzel olabilir.
Pedalınıza kuvvet...
Not: Şarj bitme ihitimaline karşı ultra tasarruf modunda bıraktığımdan rotayı GPS üzerinden değil, sonradan Wikilock üzerinden elle çizdim.
Gidiş süresi yaklaşık 1 saat. Yol trafiği özellikle haftasonu düşünüldüğünde oldukça yoğundu. Turumdan bir gün önce hizmete açılan 3. köprünün hafriyat çalışmaları devam ettiğinden olsa gerek inanılmaz kamyon trafiği vardı ta Polonezköy'e kadar.
Rampa çıkmayı ve akabinde yokuş inmeyi sevenler için terli ve keyifli bir rota. Hızım saatte 5 ila 60 km arasında değişti.
Polonezköy'e doğru yol boyunca organik sebze ve meyve satan kadınlar var. İncirler inanılmaz lezzetli.
19. yüzyılda Osmanlı döneminde Ruslardan kaçan Polonyalıların yerleştirildiği bu köy günümüzde doğa yürüyüşü yapıp birşeyler yiyip içmek isteyen haftasonu misafirlerini ağırlayan doğa içerisinde turistik bir yer.
Dağ bisiklet için parkurlar da mevcut. Ne yazık ki ben buraları keşfedemedim. Ne bisikletimin (Giant CRS 4) tekerleri (700x32c) uygundu ne de saat. Her ne kadar reflektörlü yeleğim sırt çantama alsam da akşam karanlığına pek kalmak istemedim. Dolayısıyla sadece yürüyüş parkurunu biraz da çekinerek pedalladım birkaç km boyunca. Harikulade bir parkurdu. Sessiz ve doğayla içiçe.
Parkur sonrası cafelerin, pansiyonların arasından geçip parkurun hemen girişinde gözüme önceden kestirdiğim gözlemeci teyzelere doğru ilerlerken karşıma çıkan Cam Sanat Atölyesi ve güzel manzaralı bahçesi mola vermek için ideal huzur dolu bir ortam.
Nihayet patatesli ve peynirli gözlememi yiyip ev yapımı ayranlarını içip hoşçakalın deyip yeniden yola çıktığımda pek dinlenememiş olduğumdan sanırım bir iki rampada ciddi zorlandım.
Bir ara trafik kitlenmiş ilerideki ufak bir çalışmadan dolayı. Yaklaşık 1 km'lik yokuş aşağı her iki yanda sıralanmış arabalar arasından hızlıca geçip ilerlemem harika bir duyguydu. Daha sonraki rampadaki halimin tam tersi bir ruh yani :)
Hafta içi Brandium Decatlion'dan 700 x 32c ebatlı iç lastik bulamadığımdan sadece yamalarımla kat ettiğim yaklaşık 40km'de saatte 60km'ye kadar hız yapma riskini de alıp tekerimin patlamamış olmasına seviniyorum.
Dönüş yolu bir sonraki turda Polonezköy'den gerisin geri aynı ya da Çengeldere'ye çıkan bir alt yoldan değil de Polonezköy'ün biraz ilerisindeki Cumhuriyet ve sonra da Reşadiye köylerine uğramak yeni yerler görüp gittiğin yoldan geri dönmeme adına daha güzel olabilir.
Pedalınıza kuvvet...
Not: Şarj bitme ihitimaline karşı ultra tasarruf modunda bıraktığımdan rotayı GPS üzerinden değil, sonradan Wikilock üzerinden elle çizdim.
You can add a comment or review this trail
Comments