Frig Vadisi Part VII - Üçlerkayası'ndan Göynüş Vadisi'ne (05.06.2021)

Frigya Organik Köy Evi'nde tarih ve doğayla iç içe yaptığımız kahvaltının ardından Üçlerkayası köyünü keşfe çıktık. "Üçlerkayası Köyünde adım attığınız her an farklı bir manzara, büyüleyici bir atmosfer ile karşı karşıya kalındığı doğrudur. Tüf oluşumlarının yoğun olarak gözlemlendiği Üçlerkayası Köyü jeolojik yapısı gereği oyulabilir ve işlenebilir kayalarla çevrilidir."

Köydeki kaya oluşumları gerçekten dikkat çekiciydi. Zaten köyün adı da bu kaya oluşumlarından ve köyde bulunan 3 adet Kral Kaya Mezarından geliyormuş.

Ayrıca köyün merkezindeki kaya oluşumunun üzerindeki düzlüğün yöre kültürü açısından başka bir önemi daha varmış. Öğrendiğimize göre burası köydeki gençlerin bayramlarda buluşma ve tanışma noktasıymış. Eskiden bu yolla evlenenlerin sayısı oldukça fazlaymış. Eski popülerliği kalmasa da gelenek yaşatılıyormuş.

Göynüş Vadisi'ne uzanan bu rotada görülebilecek tabii ki pek çok yer var. İlk akla gelenleri listelemek gerekirse rota üzerinde aşağıdaki sıra izlenebilir:

- Üçlerkayası Kral Kaya Mezarları
- Döğer Kervansarayı
- Memeç Kayalıkları (Arog seti)
- Aslankaya Anıtı (biz bu rotada pas geçtik)
- Emre Gölü Sosyal Tesisleri ve Frig Medeniyet bahçesi
- Antik kral yolu
- Bayramaliler Kalesi
- Demirli kalesi (biz bu rotada pas geçtik)
- Maltaş
- Yılantaş
- Aslantaş

"ASLANTAŞ: Aslantaş kaya mezar odasının ön yüzündeki kapı boşluğunun her iki yanında ayağa kalkmış, karşılıklı iki heybetli aslan ve ayakları altında birer yavru aslan ile kapı üstünde hayat ağacını andıran kütle ve bunun üstünde her iki yana uzanmış kanatlı güneş kursu, kabartma olarak yapılmıştır. Mezar odası, hafif tonoz tavanlı, sol tarafta ölüyü yatırmak için kline (sedir) bulunan küçük bir hücresi vardır. Aslantaş’ın önemli bir Frig kralın mezarı olduğu ve M.Ö.7'nci yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. M.Ö.13'üncü yüzyıla ait olduğu da yeni yapılan incelemelerle söylenmektedir.

YILANTAŞ: Aslantaş’ın batısında aynı kayalıkların bulunduğu yerdedir. Anıt parçalandığı için üçgen tavan kirişleri görülmekte olup, anıtın dış tarafında bir aslan kabartmasının sadece baş ve bir ayak kabartması günümüze kadar gelebilmiştir. Kapıda, Medusa başlı yılan kabartması ile iki yanında da mızraklarıyla yılana saldıran iki savaşçı vardır. Bugün ters dönen kayanın altında olduğundan görülmemektedir. İçerdeki klinede bulunan hurma yapraklı sütun başlığı Frigler’in Çukurova’ya indikleri dönemlerde M.Ö.700 yıllarında yapıldığını göstermektedir.

MALTAŞ: Birbirine yakın Aslantaş ve Yılantaş anıtlarından yaklaşık 500 metre uzaklıkta olup, günümüzde zemine gömülü durumdadır. Üçgen çatılı bir tapınak cephesidir. M.Ö.7'nci yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Gömülü bölümünde mihrap, ayrıca sol üst kenarda dikey yazıt vardır. Arka bölümde derin kuyu biçimi yarma vardır."