Activity

Karaköy-Harbiye-Tarihi Yarımada Turu (15.04.2021)

Download

Trail photos

Photo ofKaraköy-Harbiye-Tarihi Yarımada Turu (15.04.2021) Photo ofKaraköy-Harbiye-Tarihi Yarımada Turu (15.04.2021) Photo ofKaraköy-Harbiye-Tarihi Yarımada Turu (15.04.2021)

Author

Trail stats

Distance
21.06 mi
Elevation gain
486 ft
Technical difficulty
Moderate
Elevation loss
627 ft
Max elevation
324 ft
TrailRank 
46
Min elevation
41 ft
Trail type
One Way
Moving time
3 hours 29 minutes
Time
4 hours 40 minutes
Coordinates
5055
Uploaded
April 15, 2021
Recorded
April 2021
Be the first to clap
Share

near Galata, İstanbul (Türkiye)

Viewed 256 times, downloaded 3 times

Trail photos

Photo ofKaraköy-Harbiye-Tarihi Yarımada Turu (15.04.2021) Photo ofKaraköy-Harbiye-Tarihi Yarımada Turu (15.04.2021) Photo ofKaraköy-Harbiye-Tarihi Yarımada Turu (15.04.2021)

Itinerary description

Karaköy-Harbiye-Tarihi Yarımada Turu (15.04.2021)

Waypoints

PictographMonument Altitude 283 ft
Photo ofTaksim Cumhuriyet Anıtı Photo ofTaksim Cumhuriyet Anıtı Photo ofTaksim Cumhuriyet Anıtı

Taksim Cumhuriyet Anıtı

Cumhuriyet Anıtı Taksim Cumhuriyet Anıtı olarak da bilinir. Grup: Anıt Yapılar Tür: Anıt ve Heykel Tema: Giulio Mongeri Eserleri Kültür: Cumhuriyet Yüzyıl: 20. yy Bölge: Türkiye, Marmara Bölgesi, İstanbul, Beyoğlu, Gümüşsuyu Taksim Cumhuriyet Anıtı, İstanbul, Taksim Meydanı'nda bulunan anıt. İtalyan heykeltıraş Pietro Canonica'ya yaptırılan, iki genç Türk; Hadi (Bara) Bey ve Sabiha (Bengütaş) Hanım'in yardımlarıyla, anıt 1928'de tamamlanmıştır. 8 Ağustos 1928'de açılan anıtın, kaide ve çevre düzeni mimar Giulio Mongeri tarafından yapılmıştır. 1925'te dönemin İstanbul milletvekili Hakkı Şinasi Paşa'nın başkanlığında oluşturulan bir komisyonca P. Canonica ile bağlantı kurulmuş ve anıt ısmarlanmıştır. 2,5 yıl süren anıtın yapımında taş ve bronz kullanılmış, mali kaynak için halktan bağış toplanmıştır. Ağırlığı 84 tonu bulan anıt Roma'dan İstanbul'a gemi ile getirilmiştir. Cumhuriyet dönemi anıtları, ilk defa figüratif bir anlatımla Atatürk'ü ve kurulan yeni düzeni topluma tanıtan heykellerdir. Bu döneme ait anıtların yerleşim planlamasında önlerinde tören yapılacağı göz önünde tutularak çevre düzenlemesi yapılmıştır. Dairesel bir meydanın ortasında yükselen ve bir meydan çeşmesi gibi tasarlanan anıtın iki yüzündeki bronz figürler, geleneksel mimariden esinlenerek oluşturulmuş kemerli taş bir kaide içerisinde yer alırlar. 11 m yüksekliğindeki anıtın kaidesinde pembe Trentino ve yeşil Suza bölgesi mermerleri kullanılmıştır. Anıtın bir yüzü Türk Kurtuluş Savaşı'nı, diğer yüzü ise Cumhuriyet Türkiye'sini simgeler. 1928'de Talimhane Caddesi ve İstiklal Caddesi-Sıraselviler aksı üzerine yerleştirilen anıtın kuzey yüzünde Mustafa Kemal, askerlerinin önünde görülmekte, diğer yüzünde ise sivil giysileri ile Mustafa Kemal Atatürk yanında İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak, askerler ve halkla birlikte betimlenerek genç Türkiye'nin kuruluşu canlandırılmaktadır. Gene anıtın bu yüzünde Atatürk'ün ardında bulunan Sovyet general Mihail Frunze ve Kliment Voroşilov'un heykeli Kurtuluş Savaşı sırasında Türkiye'ye yapılan Sovyet yardımına duyulan minnettarlığı simgeler. Anıtın yan yüzlerinde birer asker heykeli, üstlerindeki madalyonlarda ise iki kadın portresi yer almaktadır. Anıtın bu dar yüzleri altında birer ayna taşı ve önlerinde mermer yalaklar bulunmaktadır. Sanatçı bu yalakları akacak su ile meydan çeşmelerini anımsatan bir proje oluşturmuş, daha sonra ise su öğesi kullanılmıştır. 1988'de Taksim, Tarlabaşı, Şişhane yıkımları sonrası, anıtın oturduğu dairesel taban İstiklal Caddesi yaya yolunun bir parçası halini almıştır. Ulusal günlerde İstanbul'da yapılan törenlerin merkezidir. Sunay Akın tarafından aktarılan bilgiye göre; Cumhuriyetin yeni gösteri alanı olarak seçilen Taksim Meydanına anıt yapılması için dünya çapında bir yarışma düzenlenir. Heykeltıraşlar yaptıkları maketlerle yarışmaya katılırlar ve yarışmayı Pietro Canonica kazanır. Anıtın yapımı için halktan bağış toplanır ve en yüksek bağışı Berç Keresteciyan verir. Aynı zamanda şimdiki adıyla Mimar Sinan Üniversitesinde bir yarışma düzenlenir ve birinci olan kişi, tüm masrafları devlet tarafından karışlanmak üzere İtalya'ya Canonica'nın atölyesine anıtın yapımında çalışmak üzere gönderilir. Bu yarışmayı kazanan Sabiha Ziya, 21 yaşında bekar bir kadın olmasından dolayı bazı çevreler tarafından yurt dışına gitmesi istenmese de, millî eğitim bakanı Mustafa Necati desteği ile İtalya'ya gönderilir. Sunay Akın, anıtın yan yüzlerinde olan kadın portrelerinin, yarışmayı kazanan maket üzerinde olmadığını, Sabiha hanımın Roma'ya gitmesinden sonra Canonica tarafından bu figürlerin eklendiğini söyler. Canonica, Taksim meydanının adının İstanbul'a suların bu meydandan taksim yapılması nedeniyle verildiğini öğrenerek anıtı bir havuz şeklinde tasarlamıştır. Anıtın maketine göre; anıtın iki yanındaki yalaklara akan sular, anıt çevresindeki havuzda toplanacaktır. Ancak anıt bu şekilde yapılamaz. Çünkü Canonica ile yapılan anlaşmaya göre Canonica'ya 6 taksit şeklinde yapılacak ödemenin son taksiti parasızlık yüzünden heykeltıraşa verilemez. Bu nedenle Cumhuriyet anıtı tamamlanmamış şekilde yani havuzsuz olarak kalır. https://kulturenvanteri.com/yer/cumhuriyet-aniti/#16/41.036992/28.98512

PictographPark Altitude 280 ft
Photo ofTaksim Gezi Parkı Photo ofTaksim Gezi Parkı Photo ofTaksim Gezi Parkı

Taksim Gezi Parkı

Bugünkü Gezi Parkı'nın bir bölümününden başlayarak Harbiye'ye doğru ilerleyen bir arazi, 16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman'ın aşçısı Manuk Karaseferyan aracılığıyla Ermeni cemaatine mezar yeri olarak tahsis edilmişti. Pangaltı Ermeni Mezarlığı veya diğer adıyla Surp Agop Ermeni Mezarlığı, 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında artan Türk milliyetçiliği ve Ermeni karşıtlığı sebebiyle Türk hükûmeti yetkilileri ve belediyeler tarafından hedef alındı. 1872'de belediye mezarlığa el koymak istese de Sultan Abdülaziz arazinin Ermeni cemaatine ait olduğunu gerekçe göstererek bunu reddetti. Ardından 1912'de mezarlığın bir kısmı yol genişletmek için belediye tarafından Ermeni cemaatinden satın alındı. 1930'larda süren çeşitli davaların ardından sonunda 1939'da Türk hükûmeti mezarlığı istimlak etti. Bu bölgedeki Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi yıkıldı, mezartaşlarının birçoğu Gezi Parkı'nın merdivenlerinin yapımında kullanıldı.[1] Gezi Parkı'nın ön kısmına ise 1806 yılında Halil Paşa Topçu Kışlası adıyla Rus ve Hint mimarisinden izler taşıyan ana gövdesi iki katlı, soğan kubbeli ve kule görünümlü, köşeleri ise üç katlı olan bir topçu kışlası yapıldı. Kışla binası 31 Mart Olayları'nda (1909) isyancıların karargâhı oldu. Hareket ordusunun müdahalesiyle sona eren olaylar sırasında kışla top atışına tutularak ayaklanma bastırıldı. Beyoğlu'nun giderek Şişli yönüne doğru gelişmesiyle şehir içinde kalan ve işlevini kaybetmeye başlayan Taksim Kışlası, 1922 yılında içindeki alana tahtadan tribünlerin inşa edilmesiyle Taksim Stadı adıyla stadyuma çevrildi. Türkiye millî futbol takımı ilk resmî futbol maçını Romanya ile, Gezi Parkı'nın bugün bulunduğu, bu statta 26 Ekim 1923'te oynadı ve maç 2-2 berabere sonuçlandı. Şehircilik uzmanı Henri Prost imar planını hazırlarken, Dolmabahçe'den Nişantaşı'na yükselen Kadırgalar Vadisi'ni (Harbiye Kongre Vadisi) büyük bir park haline getirme planı dahilinde, Taksim Gezisi'ni de yetkililere önerdi. İnönü Stadyumu'nun inşaatının başlamasıyla işlevini kaybeden stadyum ve harâbe hâlindeki kışlanın, 1940 yılında dönemin İstanbul Valisi Lütfi Kırdar tarafından, Henri Prost'un hazırladığı imar planı çerçevesinde istimlak edilerek yıktırılmasından sonra, İstanbul'un Cumhuriyet döneminde yapılan ilk parkı oldu.[2] Mermer parmaklıklı mermer merdivenler, Boğaziçi'ne bakan oturma mekanları, banklar, çim sahaları, Gezi'yi halkın sık sık gelip dolaştığı bir yer hâline getirdi. Parkın merdivenlerinin yapımında, o yıllarda yıkılan Pangaltı Ermeni Mezarlığı'nda yer alan bazı mezar taşları da kullanıldı.[3][4] 1944'te Taksim Gezisi'nin Taksim Meydanı'na bakan ön (güney) kısmına, dönemin cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün at üzerindeki heykelinin kaidesi inşa edildi ancak heykel hiçbir zaman dikilmedi. 1950'de Demokrat Parti iktidara geldikten sonra da, atlı heykel uzun süre bir depoda bekletildi, sonunda kaide söktürüldü, heykel bu parka değil, Maçka'daki Taşlık Parkı'na dikildi. Taksim Gezi Parkı uzun bir süre "İnönü Gezisi" olarak adlandırıldı.[5] Kışlanın yıkılması sonrası, çevrede yapılan otellere tahsis edilen alanlar ve düzenlemeler ile parkın kapladığı alan zaman içinde küçüldü. Buna rağmen İstanbul'un merkezinde önemli bir dinlenme alanı oldu ve sık sık düzenlemelerle görünümü değişti. 38.000 m² yüzölçümüne sahip olan Taksim Gezisi, 1991-92 arasında revizyondan geçirildi; dikdörtgen planlı parkın ortasına fıskiyeli büyük bir havuz inşa edildi. Gezi Parkı'nın kuzeyinde, eskiden Taksim Bahçesi ve Taksim Belediye Gazinosu'nun bulunduğu yerde halen Ceylan Intercontinental Oteli vardır. Asker Ocağı Caddesi'nin karşı tarafında ise Divan ve Hyatt Regency Otelleri yer alır. 1967 yılında Gezi Parkı'nın altına Cumhuriyet Caddesi tarafına, kot farkından yararlanılarak dükkânlar ve bir dizi kapalı mekan inşa edildi. 2013 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin başlattığı Taksim Yayalaştırma Projesi kapsamında buradaki mekanlar yıkıldı. https://tr.wikipedia.org/wiki/Taksim_Gezi_Parkı

PictographPark Altitude 303 ft
Photo ofTaksim Gezi Parkı Photo ofTaksim Gezi Parkı Photo ofTaksim Gezi Parkı

Taksim Gezi Parkı

PictographMuseum Altitude 259 ft
Photo ofGalatasaray Lisesi Photo ofGalatasaray Lisesi Photo ofGalatasaray Lisesi

Galatasaray Lisesi

https://tr.wikipedia.org/wiki/Galatasaray_Lisesi

PictographMetro Altitude 255 ft
Photo ofTünel Photo ofTünel Photo ofTünel

Tünel

https://www.iett.istanbul/tr/main/pages/tunel-hakkinda/93

Photo ofGalata Kulesi Photo ofGalata Kulesi Photo ofGalata Kulesi

Galata Kulesi

PictographBridge Altitude 52 ft
Photo ofGalata Köprüsü Photo ofGalata Köprüsü Photo ofGalata Köprüsü

Galata Köprüsü

PictographRuins Altitude 51 ft
Photo ofKAPTAN-I DERYÂ, HATİPZÂDE YAHYA PAŞA ÇEŞMESİ (H.1145- M.1732) Photo ofKAPTAN-I DERYÂ, HATİPZÂDE YAHYA PAŞA ÇEŞMESİ (H.1145- M.1732) Photo ofKAPTAN-I DERYÂ, HATİPZÂDE YAHYA PAŞA ÇEŞMESİ (H.1145- M.1732)

KAPTAN-I DERYÂ, HATİPZÂDE YAHYA PAŞA ÇEŞMESİ (H.1145- M.1732)

Karaköy, Kalafat Caddesindedir. Kesme taştan, lale devri üslubunda yapılmış, küp gövdeli meydan ve iskele çeşmesidir. Denize karşı olan cephesi öne doğru yatık durumdadır. Çeşme köşeleri dilimli konsollarla yumuşatılmış olmakla beraber sadece denize bakan cephenin yan cephelerle birleştiği köşelerdekiler sağlamdır. Haznesinin üzeri muhtemelen pramid çatıyla örtülü idi. Günümüzde üzeri otlarla kaplı, saçağı haraptır. Denize bakan cephe üzerindeki saçak konsollarının az bir kısmı sağlam vaziyettedir. Bu yüzde bulunan sivri kemerli çeşme nişi, silmeli bir dikdörtgen çerçeve içine alınarak dışa taşkın bir biçimdedir. Kilit taşında bir rozetin yer aldığı kemerinin iç kısmı natüralist biçimde lale motifleriyle süslenmiştir. İki yanında bulunan çeşmeciklerden sağdakinin sivri kemerinin üzerinde silmeli dikdörtgen bir pano bulunur. Bu panonun içi sırasıyla bir kartuş, bunun üzerinde büyük ölçüde silinmiş, lale motifleriyle oluşturulmuş bir taç ve tepede iki yanda birer rozetle süslenmiştir. Çeşmenin günümüze ulaşan şair Vehbi’ye ait kitabesi yatay dikdörtgen bir pano içersinde sağ yüz üzerinde yer almaktadır. “İstanbul’un Çeşme ve Sebilleri”’ndeki eski bir fotoğrafında, günümüze gelmeyen şair Vehbi’ye ait diğer kitabenin caddeye bakan cephedeki orta niş üzerinde yer aldığı anlaşılmaktadır. Bu cephedeki düzenlemede diğer cephenin aynısıdır. Soldaki çeşme nişinin üzerindeki süslemeler hafifçe belli olmakta ise de sağ nişteki tamamen harap olmuştur. Sol taraftaki çeşmeciğin içi betonla doldurulmuş, büyük bölümü toprak altında kalmış mermer teknesi hariç diğerlerinin tekneleri toprağa gömülü durumda olup muslukları koparılmıştır. Çeşmenin birinci kitabesi (günümüze gelmemiştir): “ Hazret-i Sultân Mahmud âb-ı rû-yı saltanât” “ Menba-ı ayn-ı adâlet hayr sâhib- basenât” “ Su yerine bezl-i envâl-i firâvân eyleyüp” “ Devletinde oldu sîrâb-ı inayet kâinat” “ Hisse-mend-i hayr idince hep rical-i devletin” “ Oldu pür-âvûz cûd u refetiyle şeş-cihât” “ Âsaf-ı devrân Ali Paşa-yı zî-şânın dahi” “ Kethüdây-ı ekremin kıldı sezây-i iltifât” “ Kethüdâyı Sadr-ı a’zam hazreti Yahyâ Ağa” “ Nâil-i âmâl ola ol zâtı memdûhü’s-sıfat” “ Bu mualki çeşmeye terh-efken-i bünyad olup” “ Hayr-i cârîye muvaffak oldu hakka kim o zât” “ Didi Şakir bendesi târih-i itmâmın anın” “ Lütf-ı Yahyâ çeşme-i nev menbâ-ı âb-ı hayat” İkinci kitabe: “ Cenab-ı hazret-i Yahya Ağa kim oldu pirâye” “ Vücudû lâ-yı berg gibi ehl-i had u illhaya” “ İdüp te’siri hükm-i iştikak-ı ismini izhar” “ Sebeb oldu şifa abı ile bu şehri ihyâya” “ Mukaddem Kethüdâ-yı Sadr-ı a’zam olduğu demde” “ Şüru’itmişdi bu ayn-ı hayat-efzâya inşâya” “ Veliyyi ni’met-i âsâr-ı sıdk-ı hidmeti gör kim” “ Teveccüh itdi tab’-ı Hüsrevî ol zat-ı vâlâya” “ Büyük Ağa olup ıstabl-ı has-ı pâdişâhide” “ Rikâb-ı rahş-ı kâma basdı pâ kesb eyledi pâye” “ Hususâ oldu bâizn-i hümâyûn mahremi dâmâd” “ Efendisi Ali Paşa-yı sahib-sadr-ı yekdûya” “ Suyun buldu dahi bünyâd-ı çeşme kılmadan encâm” “ Hitamında kemâl ile ire maksûd-ı aksâya” “ Birer târihi müstesnâ dur her mısraı Vehbî”

PictographMonument Altitude 55 ft
Photo ofMimar Sinan Heykeli Photo ofMimar Sinan Heykeli Photo ofMimar Sinan Heykeli

Mimar Sinan Heykeli

1987 yılında Perşembepazarı’nda bulunan Haliç Parkı’na dikilen heykel Haluk Tezonar tarafından “Türk Büyükleri” projesi kapsamında yapılmıştır. O dönemde yeni yapılan park ve meydanlara Tezonar’ın heykelleri yerleştirilmiş olup Mimar Sinan Heykeli de 1987’de Perşembe Pazarı ile Haliç arasındaki yapılar kaldırılarak oluşturulan Haliç Parkı’na dönüştürüldüğü yere dikilmiştir. O dönemde Sinan’ın heykelinin, tarihi İstanbul yarımadası içinde yer alması gerektiğini savunanlara karşı, belediye başkanı Bedrettin Dalan bu fikri pek benimsemeyerek: “Tarihi yarımada ne kadar İstanbul ise, Beyoğlu da, Kadıköy de o kadar İstanbul. Mimar Sinan’ın anıtını bir küçük yarımadaya dikmek, orada hapsetmek, en azından Mimar Sinan’ın evrenselliğini kabul etmemektir.” demiştir. (4 Haziran 1987, Cumhuriyet Gazetesi) Kaynak: kulturenvanteri.com/yer/azapkapi-mimar-sinan-heykeli/#16/41.024318/28.968701

PictographBridge Altitude 50 ft
Photo ofHaliç Metro Köprüsü Photo ofHaliç Metro Köprüsü Photo ofHaliç Metro Köprüsü

Haliç Metro Köprüsü

https://tr.wikipedia.org/wiki/Hali%C3%A7_Metro_K%C3%B6pr%C3%BCs%C3%BC

PictographMonument Altitude 74 ft
Photo ofAtatürk Heykeli Photo ofAtatürk Heykeli Photo ofAtatürk Heykeli

Atatürk Heykeli

PictographMonument Altitude 61 ft
Photo ofTurgut Reis Anıtı Photo ofTurgut Reis Anıtı Photo ofTurgut Reis Anıtı

Turgut Reis Anıtı

Grup: Anıt Yapılar Tür: Anıt ve Heykel Kültür: Cumhuriyet Yüzyıl: 20. yy Bölge: Türkiye, Marmara Bölgesi, İstanbul, Fatih, Cankurtaran Haluk Tezonar tarafından “Türk Büyükleri” projesi kapsamında yapılan Turgut Reis Anıtı 1986’da Sarayburnu sahiline yerleştirilmiştir. Heykelin dikildiği dönemde dönemin İstanbul Belediye Başkanı Bedrettin Dalan Dalan “Turgut Reis’i Sarayburnu’na diktik. Niye? Turgut Reis Akdeniz’de büyük başarılar kazanmış. Onun yüzü daima Akdeniz’e bakmış. İşte bu yüzden yüzü Akdeniz’e dönük olsun diye buraya yerleştirdik.” demiştir. https://kulturenvanteri.com/yer/turgut-reis-aniti/#16/41.013532/28.987328

PictographPhoto Altitude 65 ft
Photo ofAhırkapı Deniz Feneri Photo ofAhırkapı Deniz Feneri Photo ofAhırkapı Deniz Feneri

Ahırkapı Deniz Feneri

Ahırkapı Deniz Feneri Grup: Ulaşım Yapıları Tür: Deniz Feneri Kültür: Osmanlı Yüzyıl: 19. yy Bölge: Türkiye, Marmara Bölgesi, İstanbul, Fatih, Cankurtaran Ahırkapı Feneri, İstanbul Ahırkapı semtinde Marmara Denizi ve İstanbul Boğazı'na hizmet veren fenerdir. Deniz seviyesinden 36metre yükseklikteki fener, 26metre yüksekliğinde örme taş bir kuledir. Gemilerin Marmara Denizi'nden gerek İstanbul Limanına girişi, gerekse İstanbul Boğazı'ndan geçişlerinde rota feneri durumundadır. III. Osman devrinde yapılan ve çeşitli yangınlar gören ahşap fenerin yerine 1855’te Sultan Abdülmecid devrinde inşa edilmiştir. 1958’de sahil yolunun yapımı ile denizden bir yol şeridi ile ayrılan fenerin önünden yoğun bir trafik geçer. Günümüzde Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğünce koruma altındadır. Vikipedi sayfasından oku - Düzenle Ahırkapı’ya fener yapılmasına bu çevrede meydana gelen önemli bir deniz kazasından sonra ihtiyaç duyulmuştur. Şöyle ki, Osmanlı İmparatorluğu zamanında 1755 yıllarında Mısır’a ticaret eşyası götürmekte olan Hacı Kaptan idaresindeki bir kalyon havanın bozulması üzerine geceleyin Kumkapı’da karaya oturmuş, olayı haber alan zamanın padişahı III. Osman, Sadrazam Said Paşa ile birlikte Kumkapı’ya gitmişler, kalyon ve gemicilerin kurtarılışını izlemişler, bilahare Hacı Kaptana yeni bir kalyon verilmiştir. Bu arada gemicilerden biri “Eğer burada sur üzerinde bir fener yapılıp her gece kandiller yakılırsa böyle uzağa giden gemiler ışığı görünce yollarını bulurlar ve kazaya uğramazlar” demesi üzerine Padişah da buraya fener yapılması için emir vermiş ve Kaptan-ı Derya Süleyman Paşa tarafından fener yapılmıştır. Bu günkü Ahırkapı fenerinin yapılması ise yine Osmanlı İmparatorluğu döneminde Fransız müteahhitler tarafından 1857 yılında fenerler idaresi için yaptırılmış olup halen mevcudiyetini ve eski güzelliğini muhafaza etmektedir. Fener ve gardiyan binası ulusal miras olarak Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünce koruma altındadır. Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü – Ahırkapı Feneri https://kulturenvanteri.com/yer/ahirkapi-deniz-feneri/#16/41.006329/28.98531

PictographPhoto Altitude 68 ft
Photo ofKumkapı Radar İstasyonu Photo ofKumkapı Radar İstasyonu Photo ofKumkapı Radar İstasyonu

Kumkapı Radar İstasyonu

PictographPark Altitude 72 ft
Photo ofYenikapı Sahili Photo ofYenikapı Sahili Photo ofYenikapı Sahili

Yenikapı Sahili

PictographCastle Altitude 72 ft
Photo ofDeniz Surları Photo ofDeniz Surları Photo ofDeniz Surları

Deniz Surları

PictographCastle Altitude 93 ft
Photo ofKoca Mustafa Paşa Parkı-Mermer Kule Photo ofKoca Mustafa Paşa Parkı-Mermer Kule Photo ofKoca Mustafa Paşa Parkı-Mermer Kule

Koca Mustafa Paşa Parkı-Mermer Kule

PictographCastle Altitude 77 ft
Photo ofYedikule Kapısı Photo ofYedikule Kapısı

Yedikule Kapısı

http://www.envanter.gov.tr/anit/index/detay/51029

PictographFlora Altitude 86 ft
Photo ofYedikule Bostanları Photo ofYedikule Bostanları Photo ofYedikule Bostanları

Yedikule Bostanları

PictographCastle Altitude 97 ft
Photo ofBelgradkapı Photo ofBelgradkapı Photo ofBelgradkapı

Belgradkapı

http://www.envanter.gov.tr/anit/index/detay/51030?lang=en

PictographCastle Altitude 139 ft
Photo ofSilivrikapı Photo ofSilivrikapı Photo ofSilivrikapı

Silivrikapı

PictographCastle Altitude 229 ft
Photo ofMevlanakapı Photo ofMevlanakapı Photo ofMevlanakapı

Mevlanakapı

PictographCastle Altitude 256 ft
Photo ofTopkapı Photo ofTopkapı Photo ofTopkapı

Topkapı

PictographCastle Altitude 281 ft
Photo ofTopkapı Photo ofTopkapı Photo ofTopkapı

Topkapı

PictographCastle Altitude 217 ft
Photo ofSulukule Kapısı Photo ofSulukule Kapısı Photo ofSulukule Kapısı

Sulukule Kapısı

PictographCastle Altitude 264 ft
Photo ofEdirnekapı Photo ofEdirnekapı Photo ofEdirnekapı

Edirnekapı

PictographCastle Altitude 165 ft
Photo ofEğrikapı Photo ofEğrikapı Photo ofEğrikapı

Eğrikapı

https://tr.wikipedia.org/wiki/E%C4%9Frikap%C4%B1

PictographCastle Altitude 124 ft
Photo ofSavaklar Caddesinden Surlara Bakış Photo ofSavaklar Caddesinden Surlara Bakış Photo ofSavaklar Caddesinden Surlara Bakış

Savaklar Caddesinden Surlara Bakış

Photo ofSveti Stefan Bulgar Kilisesi Photo ofSveti Stefan Bulgar Kilisesi Photo ofSveti Stefan Bulgar Kilisesi

Sveti Stefan Bulgar Kilisesi

“Sveti Stefan” Demir kilise “Sveti Stefan” Demir kilise bahsi geçtiğinde heyecan duymayan Bulgar kalbi yok denecek kadar azdır. Şanlı bir geçmişe sahip olan bu anıt kilise Bulgaristan veya her nerede yaşarsa yaşasın kendini Bulgar hisseden herkesin gurur ve güven vesilesidir. ”Altın Boynuz” Haliç kıyısında, Fener semtinde yükselen bu kilise, eski ve ebedi şehrin tacındaki bir inci tanesi gibi dikkatleri üzerine çeker. Prens Stefan Bogoridi’nin bağışladığı arazi ve üzerindeki ahşap hane, Istanbul’daki Bulgarların gönüllü yardımlarıyla kiliseye dönüştürülür. 9 Ekim 1849 yılında Slavca dilinde bir ayinle takdis edilen kilise ve iki sene sonra karşısına inşa edilen metoh binası Bulgarların kültürel ve dini bilincinin uyanışının beşiği olurlar. Bulgarların, Osmanlı İmparatorluğu sınırları dahilinde ilk defa ayrı bir dini cemaat olarak tanındığı 28 Şubat 1870 tarihli fermanilk olarak burada okunur, kısa bir süre sonraysa başka bir fermanlaBulgar eksarhanesi kurulur. 1898 yılında yanmış olan ahşap kilisenin yerine, bugün hala ayakta olan Demir kilise inşa edilir. Projenin mimarıHovsep Aznavour’dur. İmalatçı ve inşaatçı firma ise Avusturya’da Viyana şehrinde faaliyet gösteren Rudolf von Wagner’dir. Toplam 500 ton ağırlığında demir dökülmüş ve sonradan parçalar burada birleştirilmiştir. Bina zamanının 4.000.000 gümüş levasına mal olmuştur.Dökülmüş olan parçalar, Viyana’dan Tuna ve Boğazlar yoluyla gemilerle getirilmiştir. Kilise 08.Eylül.1898 günü Ekzarh Yosif tarafından kutsanarak ibadete açılmıştır. Zamanında, tüm dünyada sadece 2 adet olan demir kiliselerden diğeri zamanla yok olunca Sveti Stefan dünyadaki tek demir kilise olarak varlığını sürdürmektedir. 3 kubbeli ve haç şeklinde olan kilise, diş süslemelerinin zenginliği ile de dikkatleri üzerine çeker. Mihrabı Haliç’e dönüktür. Çan kulesi giriş kapısının üzerinde ve 40 metre yüksekliktedir. Çan kulesindeki altı adet çanın hepsi Rusya’nın Yaroslavl şehrinde dökülmüş olup, günümüzde iki tanesi mükemmel bir şekilde kullanılabilmektedir. Modern rönesans stilindeyapılmış olan ahşap ikonostas bir mükemmellik ve zerafet örneğidir. Hayırseverler tarafından bağışlanmış olan kilise eşyaları ve ikonaların tarihsel önemi büyüktür. Günümüzde Demir Kilise Sveti Stefan Bulgar dini inanışının en büyük sembollerinden biri olmaya devam etmektedir. http://svetistephan.com/tr_TR/

PictographPark Altitude 53 ft
Photo ofŞair Nedim Parkı Photo ofŞair Nedim Parkı Photo ofŞair Nedim Parkı

Şair Nedim Parkı

PictographTrain stop Altitude 67 ft
Photo ofSirkeci İstasyonu Photo ofSirkeci İstasyonu

Sirkeci İstasyonu

Comments

    You can or this trail