Aliağa - Çandarlı (Pisate)

Siz benim gibi yapmayın. Havalar bu kadar sıcakken Aliağa'dan 11'e doğru başladığım günübirlik Çandarlı turu aşırı sıcaktan dolayı oldukça uzun sürdü. Sürekli mola vermek durumunda kaldım.

İzban, maalesef sadece Pazar günleri sabah 5'ten itibaren bisikletleri alıyor. Sabah 5:00 ile 9:00 arası. Haftaiçi ise 9:30 - 11:00 arası.

Sabah saatleri bunaltıcı sıcaklar olmayacağı için yaklaşık 2 saatte varılabilir gibi. Benim durumumda aşırı sıcaklardan dolayı bu süre 2 buçuk saat bisiklet üzerinde bir o kadar da dinlenerek geçti. Dolayısıyla günübirlik olduğu için Çandarlı'da çokça vakit geçiremedim. Gerisin geri dönüp İzban'a yetişmem gerekiyordu. 19:30'da Çandarlı'dan çıktım, İzbana vardığımda saat 22:30 civarıydı. Dönüşte en fazla toplamda 1 saat mola vermişimdir.

Wikiloc kaydını sadece giderken tuttum. Aliağa'dan Çandarlı yaklaşık 35 km. Aliağa ticari bir liman olduğu için karayolu üzerinde bisiklet sürmek kamyonlar yüzünden bozulmuş sağ şeritte sıkıntı yaratabilir. Ayrıca, D550 karayolunda çok sayıda kamyon geçiş yapıyor.

Giderken yaşadığım bu sıkıntıyı, geri dönüşte Aliağa'nın D550 karayolunu kullanmadan denize paralel uzanan sahildeki liman boyunca pedallayarak giderdim. Yani, karayolu üzerinde giderken balıkçı lokantalarıyla başlayan upuzun sahil bandına girerek trafiksiz bir yolda sürmenizi tavsiye ederim. Şehiriçinden İzban istasyonuna da ulaşmak kolay.

Yaklaşık 35 km'lik Aliağa - Çandarlı yolunun 25 km'si D550'de geçiyor gibi. Yolda çok sayıda benzin istasyonu, mola alanları gibi dinlenebileceğiniz yerler var. Yenişakran'dan sonraki Mola adındaki yeri tavsiye edebilirim. Arka tekerimdeki soruna da buranın pompacısı yardım etti, sağolsun.

Aliağa'dan sonra Yenişakran mola verilebilir beldelerden. Karayolunun solunda, deniz kenarında kalıyor. Sahilde, kumsala yakın kafelerden birinde dinlenirken dalgaların sesini dinlemek keyifli.

Yenişakran'ı geçtikten sonraki Zeytindağ sapağından sola, Çandarlı'ya doğru yaklaşık 10 km'lik tek şeritli asfalt yol, sağllı sollu zeytin ağaçlarıyla çevrili ve burnunuza güzel kokular geliyor.

Çandarlı'ya girmenizle kumsalın başlaması bir oluyor. Ben ilk kafede (Deniz Cafe) durarak hem baya bir dinlendim, serin serin denize girdim, duşumu aldım, balığımı yedim. Bu şirin kafenin işletmecileri yardımsever ve samimilerdi. Tavsiye ederim.

Çandarlı boyunca hep deniz kenarından gittiğinizde yarımadayı gezmiş ve Kale ile karşılaşmış oluyorsunuz. Yarımadanın her bir noktası deniz ile gökyüzünü önünüze seriyor, harika manzara gerçekten.

Gidiş dönüş yaklaşık 5 saatimi aldı. Dönüşte karanlığa kalacaksanız D550'nin ışıklandırması çoğu yerde yok, dolayısıyla bisikletinizin ışıklandırması, reflektörü sağlam ve yeterli olmalı.

Bu tur için çektiğim kimi fotolardan hazırladığım videoya göz atabilirsiniz. İyi yolculuklar...